Türkiye'den Japonya'ya velayet savaşı

Mimar Sema Kobayashi (45), 7 yıl önce evlendiği Japon Ataru Kobayashi’nin (45) kendisine şiddet uyguladığını ve çocuğunu göstermediğini iddia ederek boşanma ve velayet davası açtı.

İstanbul Aile Mahkemesi’ne açılan davanın dilekçesine göre Japon Ataru Kobayashi ile Sema Kobayashi sosyal medya üzerinden tanıştı. Ataru Kobayashi, Sema Kobayashi’yi görmek için İstanbul’a geldi ve kendisini inşaat mühendisi olarak tanıttı. Aralarındaki sohbet aşka dönüşen çift evlenme kararı aldı. 2013’de evlenen Kobayashi çiftinin bir erkek çocukları dünyaya geldi. Ancak evlilikleri Sema Kobayashi’nin eşi Ataru Kobayashi’nin inşaat mühendisi olmadığını öğrenmesi üzerine çatırdadı. Sema Kobayashi, çocuğu için bu evliliği sürdürme kararı aldı. Evlendikten sonra Ataru Kobayashi herhangi bir işte çalışmadı, evin tüm ihtiyacını Sema Kobayashi tek başına karşıladı.

KAVGACI KİŞİLİĞE BÜRÜNDÜ

İddiaya göre Ataru Kobayashi’nin eşine karşı davranışları değişti, asabi ve kavgacı bir kişiliğe büründü. Eşine sürekli kötü davranan Ataru Kobayashi, Türkiye’de hiçbir şekilde iş aramadı. Davalının kavgacı tutumu, Sema Kobayashi’nin ilk eşinden olan çocuğunun okuluna da yansıdı. Sema Kobayashi’nin okuldan gelen çocuğunun bir gün başka bir çocuk tarafından fiziksel saldırıya uğradığını öğrenen Ataru Kobayashi, okula gitti ve çocuğu bularak darp etti. Ailenin şikayeti üzerine Ataru Kobayashi hakkında ‘basit yaralama’ suçundan dava açıldı. İstanbul Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucu Ataru Kobayashi’nin cezası hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek ertelendi.

EVDEN KOVULDU

Ataru Kobayashi, ailesini Türkiye’de bırakarak Japonya’ya gitti. Japonya’da ağır şekilde böbrek yetmezliği, şeker ve kalp rahatsızlığı nedeniyle yatağa bağımlı hale gelen Ataru Kobayashi’ye bakacak kimsesinin olmaması üzerine Sema Kobayashi küçük çocuğunu da alarak Japonya’ya gitti. Yatağa düşen eşine bakan ve onu iyileştiren Sema Kobayashi, Japonya’da bir otelin resepsiyonunda çalışmaya başladı. Ancak iddiaya göre eşi Ataru Kobayashi, Sema Kobayashi’yi Japon bir kadınla aldattı. Sema Kobayashi, bu durumu sorması üzerine 7 Mayıs’ta eşinin fiziksel saldırısına uğradı ve evden kovuldu. Kimsesiz kalan Sema Kobayashi’ye Japon hükümeti sahip çıktı. Japonya’daki kadın sığınma evine yerleştirilen ve 6 aydır burada yaşayan Sema Kobayashi, çocuğunu alabilmek için Japonya’da velayet davası açtı.

ÇOCUĞU İÇİN VASIFSIZ İŞÇİ

Türkiye’de de boşanma ve velayet davası açan Sema Kobayashi’nin avukatı Taylan Gökmen, “Sema hanım yatağa bağımlı olan eşi için 20 yıllık mimarlık işini bırakıp çocuğunu alarak Japonya’ya gitmiş ve onu iyileştirmiştir. Tüm tazminatını eşinin hastalığı için harcayan Sema hanım karşılığında ise eşi tarafından ihanete uğramış, şiddet görmüş ve kapı dışarı edilmiştir. Japon hükümeti Sema hanımı sığınma evine yerleştirmiştir. Türkiye’de mimarlık yapan Sema hanım, Japonya’da geçimini sağlamak için bir fabrikada vasıfsız işçi olarak çalışmaktadır. Can güvenliği olmadığı için korunma altına alınan Sema hanım, Türkiye’deki oğlu ve annesiyle günde sadece bir saat görüştürülmektedir. İzole altında bir hayat süren Sema hanım, çocuğunu alabilmek için bunlara katlanmaktadır. Oradaki velayet davasında Japon hükümeti 3 avukat atadı. Ataru Kobayashi’nin Türkiye’de bir çocuğa uyguladığı şiddet dosyasını Japonya’ya gönderdik. Velayet davasındaki süreci bekliyoruz” dedi. 

ANNEME HASRETİM

Sema Kobayashi’nin ilk eşinden olan 17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi olan oğlu Yahya Ege Umay ise anne hasretiyle yandığını belirtti. Annesinin hem kendisini hem de Japonya’daki kardeşini göremediğini söyleyen Umay, “Bir yıldır annemden ayrıyım. Şu an anneannemle birlikte yaşıyorum. Çok yalnız kaldım. Psikolojim çok bozuldu. Annem yok. Annemi düşünmekten üniversite sınavlarına hazırlanamıyorum” dedi. Sema Kobayashi’nin annesi Nadide Tekin ise, Japon damadının kızını defalarca evden kovduğunu ve şiddet uyguladığını belirtti. Tekin, “Kızımın hayatını mahvetti. Kızım onun yüzünden strese bağlı olan vertigo hastalığına yakalandı. Astım hastası olan kızım, psikolojik destek aldı. Kızımın ömründen ömür gitti. Kızımın hayatından endişe ediyorum” dedi.