Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İsrail hükümetinin işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasa dışı yerleşimlerde ilave 3 bin konuta daha onay vermesini kınıyoruz" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, uluslararası toplumun sürekli uyarılarına rağmen İsrail'in kalıcı barış zeminini ve iki devletli çözüm imkanını tehdit ve tahrip eden bu tür hukuk dışı adımlara devam etmesinin kaygı uyandırdığı kaydedildi.
BM UYARDI
Birleşmiş Milletler, İsrail'i işgal altındaki Filistin topraklarında Batı Şeria'da yasa dışı 3 bin yeni yerleşim birimi inşa edilmesini onaylamasına ilişkin iki devletli çözüme engel olan tek taraflı eylemlere karşı bir kez daha uyardı.
BM Genel Sekreter Sözcülüğünden yapılan açıklamada, İsrail hükümetinin Batı Şeria'daki yeni yerleşim birimi planlarının endişe verici olduğu belirtildi. Taraflara müzakerelere tekrar dönülmesi çağrısında bulunulan açıklamada, "(İsrail'i) İki devletli çözüme engel olan tek taraflı eylemlere karşı bir kez daha uyarıyoruz" ifadesi kullanıldı.
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı 3 bin konutun inşasına onay vermesine AB'nin şiddetle karşı çıktığını ve derin üzüntü duyduğunu bildirdi.
HAMAS DA KINADI
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, kararın onaylanması kınanarak, "Karar, İsrail'in daha fazla Filistin toprağını çalması ve el koyması hedefiyle atılan tehlikeli bir adımdır" ifadelerine yer verildi.
7 YIL SONRA BİR İLK
Türkiye-İsrail Dışişleri Bakanlıkları Müsteşarları Düzeyindeki Siyasi İstişarelerin 15'inci turu dün Ankara'da yapıldı.
1987 yılından itibaren gerçekleştirilmekte olan siyasi istişarelere 6 yıllık aradan sonra bugün tekrar başlanmış olması, iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesi hususunda Haziran 2016'da varılan mutabakatın doğal sonucunu teşkil ediyor.
Siyasi istişarelerin başlamasıyla normalleşme sürecinde, çok boyutlu ilişkilerin geliştirilmesi yönünde adımlar atılması ve karşılıklı ziyaretlerin artması hedefleniyor. Bu çerçevede Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, gelecek hafta İsrail'i ziyaret edecek.
İsrail'in 31 Mayıs 2010'da, Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine müdahale ederek 9 Türk vatandaşını öldürmesi ve ağır yaralanan 1 vatandaşın da sonradan hayatını kaybetmesi, iki ülke ilişkilerinin krize girmesine neden olmuştu. İlişkiler, İsrail’in özür dilemesi, kurbanların ailelerine ödenecek tazminatı Türkiye'ye iletmesi ve Gazze’ye insani yardımların başlatılmasıyla normalleşme sürecine girmişti. Son olarak tarafların büyükelçileri karşılıklı olarak göreve başlamıştı.
AMONA’DAKİ OLAYLAR
Öte yandan İşgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilerin özel arazisi üzerine inşa edilen Amona Yahudi yerleşim birimini tahliye çalışmaları sırasında 24 İsrail polisinin hafif yaralandığı bildirildi.
İsrail Yüksek Mahkemesinin kararı çerçevesinde yapılan Amona yerleşim biriminin tahliyesine direnmek isteyen fanatik Yahudilerden oluşan bir grup, araç lastiklerini ateşe verdi. Yerleşim biriminde yaşayan Yahudi ailelerin de evlerden çıkmak istemedikleri belirtildi.
İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamada, 3 bin polisin katıldığı tahliye işlemine yerleşimcilerin direndiği ifade edildi. Bunun üzerine 24 polisin hafif yaralandığı, polislere saldıran 13 yerleşimcinin de gözaltına alındığı kaydedilen açıklamada, Amona'dan çıkarılan yerleşimcilerin sayısının 400'ü bulduğu ve tahliye işleminin devam ettiği vurgulandı.
Açıklamada, Amona'dan şu ana kadar çıkarılan aile sayısının 30 olduğu ifade edildi.
İsrail ordusu dün Batı Şeria'da Filistinlilerin şahsi mülkü üzerine inşa edilen ve onlarca Yahudi'nin yaşadığı Amona yerleşim birimi sakinlerine, bölgenin 48 saat içinde boşaltılması yönünde tebligatta bulunmuştu.
Filistinlilerin açtığı davada İsrail Yüksek Mahkemesi, 26 Aralık 2014'te, "özel mülkiyet üzerine kurulduğu için yapılara ruhsat verilmesinin mümkün olmayacağı" gerekçesiyle Amona Yahudi yerleşim biriminin 2 yıl içinde tahliye edilmesine hükmetmişti. Mahkeme, İsrail hükümetine Yahudi yerleşimcilerin, 25 Aralık 2016'ya kadar Amona'yı boşaltmalarını içeren kararı tebliğ etmişti. İsrail hükümeti ise mahkemeden söz konusu kararı, 7 ay ertelemesini talep etmişti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün kuzeyindeki Binyamin bölgesinde Filistinlilere ait arazi üzerine 1997'de inşa edilen Amona yerleşim biriminde yaklaşık 50 Yahudi aile yaşıyor.
İsrail'in, işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını içeren 2334 sayılı karar, BM Güvenlik Konseyinde 23 Aralık 2016'da kabul edilmişti. ABD'nin çekimser kalmasıyla geçen karar, İsrail'de tepkiyle karşılanmıştı.