Güncelleme Tarihi:
DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Antalya’daki En Az Gelişmiş Ülkelere Yönelik İstanbul Eylem Programının Yüksek Düzeyli Kapsamlı Ara Dönem Gözden Geçirme Toplantısı çerçevesinde düzenlenen ortak basın toplantısında soruları yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, gazetecilerin, önceki gün Hürriyet’in de ‘Yanyana Rakka’ya’ başlığıyla manşetine taşıdığı, Suriye’de ABD askerlerinin üniformasındaki YPG armasına ilişkin sorusu üzerine şunları söyledi:
KABUL EDİLEMEZ
“Şimdi terörle mücadelede çok iddialı olan bir ülkenin, bizim müttefikimiz ABD’nin askerlerinin YPG armasını, bir terör örgütünün armasını kullanması kabul edilemez. ABD Büyükelçiliği nezdinde, Washington’daki Büyükelçiliğimiz aracılığıyla da ABD Dışişleri Bakanlığı nezdinde de tepkimizi gösterdik. Gerçekten bunu kabul etmek mümkün değil. Telefonda sayın Obama, sayın Kerry, sayın Cumhurbaşkanımız ve bize YPG’nin PYD’nin güvenilir olmadığını ve terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olduğunu söyleyecekler. Sonra Ankara’daki iki saldırının sorumlusu terör örgütünün armalarını takacaklar. Neymiş efendim, ‘Kendi güvenliğini sağlamak için.’ O zaman onlara tavsiyemiz Suriye’nin diğer bölgelerine gittiği zaman yine IŞİD’in, DAEŞ’in armasını taksınlar, El Nusra’nın, El Kaide’nin armasını, Afrika ya gittikleri zaman Boko Haram’ın armasını taksınlar. ‘Biz bu terör örgütleriyle YPG’yi aynı görmüyoruz’ diyorlarsa benim de cevabım şudur: Bu çifte standarttır, bu ikiyüzlülüktür. Şimdi terör örgütleri arasında ayrım yapmak kabul edilemez.”
Eskiden ‘Benim teröristim, senin teröristin’ ayrımı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: “Dinine, inancına, mezhebine, ırkına göre ayrımcılık vardı. Ve terör örgütlerinin hedef aldığı ülkeler bakımından da maalesef bu eski çifte standardı, ikiyüzlülüğü görüyoruz. Brüksel’de terör saldırısı olduğu zaman büyük bir gürültü, herkes Paris’e koşuyor, yürüyor. Biz de gittik, doğrusu budur. Ama Türkiye’de Ankara, İstanbul’da olduğu zaman az tepki. Hindistan’da olduğu zaman yok denecek kadar az. Ama Bağdat’ta, Afrika’da, Nijerya’da, Fildişi Sahili’nde terör örgütleri binlerce insanı öldürüyor. Hiç kimse konuşmuyor. Bu da başka bir çifte standart. Şimdi bugün maalesef terörle birlikte mücadele ettiğimiz ülkelerin terör örgütlerine bakış açısında şu kriter var: ‘Kullandığım terör örgütü, kullanmadığım terör örgütü.’ Yani kullandığı terör örgütünün armasını omzunda taşıyacaksın, bayrağını başkentine dikeceksin. Kullanamadığınla da mücadele edeceksin. Böyle bir anlayışla terörle mücadelede başarısız oluruz. Bugün olduğu gibi, bugün karşı karşıya kaldığımız tablo bu.
NAZİLERİ SORDUM, SUSTU
Geçen gün NATO Dışişleri Bakanları toplantısı kapsamında bir meslektaşımla görüştüm, kendisi kendi ülkesinde Nazilerin ofis açtığını söyledi. Kendisine sordum, ‘O zaman DAEŞ ya da diğer terör örgütlerinin de ofis açmasına izin verir misiniz?’ Sustu. Şimdi, ‘Nazi bizim terör örgütümüzdür. Oradaki yabancıları hedef alıyor, Müslümanları, Türkleri hedef alıyor. Buna ses çıkarmayalım ama diğer terör örgütleriyle mücadele etmek için arayışlar içinde olalım.’ İşte Türkiye’nin karşı olduğu bu çifte standart, bu ikiyüzlülüktür. Biz terör örgütlerinin hepsine karşıyız.”
ABD’YE NOTA
ABD Özel Kuvvetleri’nin, ana bileşenini PKK’nın Suriye kolu YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’ne karadan açık destek verdiğinin ortaya çıkmasına Türkiye sert tepki gösterdi. Türkiye, önceki gün fotoğrafların medyaya yansımasından sonra anında Dışişleri Bakanlığı üzerinden ABD yönetimine Ankara ve Washington’da eş zamanlı tepki göstererek hem telefonla sözlü uyarıda bulundu hem de nota verdi. Washington’da Türkiye’nin notasını bizzat Büyükelçi Serdar Kılıç, ABD Dışişleri Bakanlığı’na giderek iletti. Ankara’da da başkent dışında olması nedeniyle Büyükelçi John Bass’a telefonla tepki iletilirken, bakanlık üzerinden de Washington’dakine benzer nota verildi.
Türkiye’nin tepkisinde, YPG ile işbirliğinin kabul edilemez olduğu vurgulandı. Ankara’nın tepkilerinde, ABD’nin son Şam Büyükelçisi Robert Ford’un kısa süre önce ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde düzenlenen bir oturumda PKK ile YPG arasında kesin bağ olduğunu vurguladığı sözleri de hatırlatıldı.
MÜTTEFİKLİĞE AYKIRI
ABD yönetiminden en üst düzey yetkililerin, Türk yetkililerle yaptıkları görüşmelerde de benzer görüşleri dile getirdiğinin ifade edildiği tepkilerde, “Buna rağmen, Rakka operasyonu bahane gösterilerek yapılanlar müttefikliğe aykırı, kabul edilemez bir tutumdur” mesajı verildi. Tepkilerde PYD’nin Türkiye’de canlı bomba saldırıları düzenleyerek onlarca sivilin ölümünden sorumlu olan PKK ile işbirliği içinde olduğu da vurgulandı. Amerikalı askerlerin daha önce bölgeye gitmiş ve Kürt gruplara eğitim veren özel kuvvetler olduğu değerlendiriliyor.