Güncelleme Tarihi:
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı seyahatinden dönerken uçakta gazetecilere yaptığı konuşmada, ABD’nin PYD ile ilişkisine işaret edip, “Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani'deki teröristler mi?" diyerek getirdiği eleştiri soruldu.
Türkiye’nin bir NATO müttefiki ve IŞİD’e karşı yapılan operasyonlarda önemli bir ortak olduğuna değinen Kirby, “Bu konu Türkler için sadece teorik bir mesele değil. Tam olarak sınırlarında yaşanıyor. Milyonlarca mülteci ile uğraşıyorlar. Rusya ve Esad rejiminin askeri operasyonlarından dolayı daha fazla mülteci gelebilir” dedi.
Bu sebeplerden dolayı “Türkiye’nin üzerindeki baskıyı” anladıklarını belirten Kirby, “PYD hakkında endişelerinden dolayı kendileriyle çalışmaya devam edeceğiz. Bu yeni bir şey değil, hatta hiç yeni değil. Onlarla konuşmaya devam ederek konu hakkında görüş alışverişinde bulunacağız” ifadelerini kullandı.
Kirby, Erdoğan’ın sözlerine işaret ederek, “Burada yapılacak seçim, koalisyon üyesi olarak bizlerin IŞİD’e karşı çabamızı artırmak ve örgütü Irak ve Suriye’de tamamen ortadan kaldırmaktır” şeklinde konuştu.
"ARKADAŞLAR AYNI DÜŞÜNMEYEBİLİR"
Kirby, “Türkiye’yle yakın ilişkimizi ve ileriye doğru genişleteceğimiz çabalarımızı hiçbir şey değiştiremez” diyerek şunları söyledi:
“Şunu söyleyebilirim ki, arkadaşlar bile bütün konularda aynı düşünmeyebilirler ve biz arkadaşız ve her meselede aynı düşünmeyebiliriz, özellikle bu kavgada. Bu karmakarışık bir çabadır, biz bunun farkındayız. Fakat bu grubun (IŞİD) peşinden giderken ayağımızı gazdan çekmek anlamına gelmiyor ve Türkiye gibi ülkelerle bu konularda çalışmaya devam edeceğiz.”
"BİZ TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK TANIMLAMIYORUZ"
Kirby, “Biz, PYD’yi terör örgütü olarak tanımlamıyoruz” ifadelerini kullanarak, Türkiye’yle bu konuda konuşmaya devam edeceklerini söyledi. Kirby, “Türkiye bir müttefik, dost ve ortaktır” dedi.
Kirby'ye ayrıca, Suriye’de PYD’ye verilen silahların Türkiye’ye sokulduğu iddiaları da yöneltildi.
Kirby, bu konudaki haberleri takip ettiklerini belirterek “Biz bunları doğrulayacak bir delil görmedik. Kürt savaşçılara sadece mühimmat verildi, silah değil. Fakat kesinlikle bu konuyu ciddi bir şekilde yakından takip ediyoruz. Eğer bu iddiaları doğrulayan bir kanıt bulursak gerekli adımları atacağız” açıklamasında bulundu.
“MCGURK-POLAT CAN GÖRÜŞMESİ TESADÜFTÜ"
Ayrıca günlük basın toplantısında, ABD Başkanı Barack Obama'nın IŞİD Karşıtı Küresel Koalisyon Temsilcisi Brett McGurk’un Kobani’ye yaptığı ziyaret sırasında eski bir PKK’lı olan PYD sözcüsü Polat Can’la görüşmesi gündeme getirildi.
Kirby, McGurk’un Can’la görüşmesinin tesadüfen olduğunu belirterek, “Bu kişiyle görüşmesi daha önceden planlanmamıştı, Orada Kürt savaşçıları temsil ediyordu” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz hafta, ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD karşıtı koalisyondaki özel temsilcisi Brett McGurk’un Kobani ziyaretini değerlendirmişti. Ziyarete tepki gösteren Erdoğan “Cenevre temsilcilerinin olduğu dönemde PYD gelemiyor, o kalkıyor Kobani’ye gidiyor. Biz nasıl güveneceğiz. Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani’deki teröristler mi?” demişti.
ÇAVUŞOĞLU'NDAN KIRBY'YE YANIT
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bugün yaptığı açıklamada, dost ve müttefik ülkelerin terör örgütü konusunda bir karar vermesi gerektiğini belirterek, “DAEŞ ile mücadelede ve Suriye'de ortak ülkeler olarak biz miyiz yoksa oradaki terör örgütleri mi" dedi.
ABD'nin PYD'yi terör örgütü olarak kabul etmemesine ilişkin soru üzerine, bu yöntemle terörle mücadele edilemeyeceğini vurguladı. IŞİD'in Türkiye'ye göre de Amerika’ya göre de Avrupa Birliği’ne göre de terör örgütü olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Şimdi DAEŞ kötü çünkü radikal ama PYD, PKK daha iyi çünkü Marksist, Leninist. Yani onlara göre seküler. Böyle bir anlayış olur mu? O da terör örgütü, bu da terör örgütü. Birisi daha iyi diyemezsiniz. Avrupa’da bazı sol partiler PKK ile aynı ideolojiyi paylaştığı için onu terör örgütü listesinden çıkarmaya çalışıyor. Böyle terörle mücadele olur mu? Bana dokunmayan terör örgütü bin yaşasın anlayışı var. PYD’nin şimdi bana zararı yok, o iyidir, işbirliği yapabiliriz onunla. Ama yarın o yılan gelir sizi de sokar. Terör örgütüne destek veren birçok ülke o terör örgütleri tarafından vurulmuştur.
EN HAFİF TABİRLE SAFLIK
ABD’nin bir karar vermesi lazım, ortak olarak bizi mi seçiyor, terör örgütlerini mi seçiyor. Biz Amerikalılara, dostlarımıza Biden’a da çok açık bir şekilde PKK ile PYD’nin nasıl iç içe olduğunu verdik belgeleriyle. Kerry’ye defalarca bunu anlattım. Tepkimizi, McGurk orada Polat Can diye Kandil’den gelen PKK teröristle bir araya geldiği zaman da söyledik. PYD’nin içinde PKK’lıların nasıl yer aldığını, yönetimde nasıl olduğunu resimleriyle, isimleriyle verdik. Şimdi siz bir tane terör örgütünü terör listesine alıyorsunuz, onunla beraber olan ve başka bir yapılanma içinde olan terör örgütünü terör örgütü olarak görmüyorsunuz. Buna en hafif tabirle saflık mı diyelim, başka ne diyelim ama bu kabul edilemez."
PYD'yi bölgedeki tüm ülkeler terör örgütü olarak görürken bazı ülkelerin terör örgütü olarak görmüyoruz demesinin akılcı bir yaklaşım olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, "O yüzden dost ve müttefiklerimizin de bir karar vermesi lazım. DAEŞ ile mücadelede ve Suriye'de ortak ülkeler olarak biz miyiz yoksa oradaki terör örgütleri mi" diye konuştu.
"ABD'Lİ ASKERİ DANIŞMANLAR KOBANİ'YE GİTTİ"
Öte yandan PKK ile bağlantılı olduğu için Türkiye’nin terör örgütü kabul ettiği PYD’ye destek için ABD’nin Kobani kantonuna 20 askeri danışman gönderdiği öne sürüldü.
AA’nın Suriyeli muhaliflerin Yerel Koordinasyon Komitesi’ne (YKK) dayandırdığı haberine göre bu danışmanlar Fırat Nehri üzerindeki Teşrin Barajı’nın batısında IŞİD’in elindeki Menbiç kasabasına PYD’nin silahlı kanadı YPG’nin düzenleyeceği harekât için gönderildi. YKK, mühimmat dolu iki kargo uçağının Kobani’ye intikal ettiğini de öne sürdü.
Açıklamada PYD liderliğindeki Arap ve Kürt güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) mensup 250 kişinin Halep’in doğusundaki Sırrin beldesinde konuşlandığı da belirtildi. YKK açıklamasında ayrıca, Esad ordusu yetkililerinin SDG liderleriyle Afrin’de bir araya gelerek Halep’e 30, Azez’e 6 km mesafede muhaliflerin elindeki Miniğ askeri üssüne düzenlenecek operasyon için ortak hareket etmede anlaştıkları öne sürüldü.
FARS: ESAD'DAN YPG'YE SİLAH YARDIMI
Bu arada İran'ın yarı resmi Fars Haber Ajansı, Esad rejimine bağlı Suriye ordusunun önceki gün Nusaybin'in karşısındaki Kamışlı'da bulunan YPG birliklerine dört uçak dolusu silah ve mühimmat yardımı gönderdiğini ileri sürdü.
Haberini YPG'nin başını çektiği Suriye Kürt Muhalif Gruplar Koordinasyon Konseyi'ne dayandıran ajans, “YPG'ye silah ve mühimmat taşıyan Suriye ordusuna ait dört askeri uçak Pazar akşamı Haseke eyaletindeki Kamışlı Havaalanı'na indi" diye yazdı.
Fars Haber Ajansı, YPG'nin stratejik El Şadadi kasabasını IŞİD'den geri almak üzere başlatacağı saldırı için yardım yapıldığını kaydetti.