Güncelleme Tarihi:
Edelman, söz konusu makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "iç siyasi kaygıları" nedeniyle İncirlik Üssü'nü ABD’ye açtığını öne sürmüş ve Türkiye'nin terör örgütü PKK'ya yönelik hava saldırılarını eleştirmişti.
2003-2005 yılları arasında ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak görev Edelman ayrıca, "Obama yönetimi, Türkiye'nin üst düzey toplantılara katılımını sınırlandırmalı, istihbarat paylaşımını azaltmalı, Erdoğan'ın politikalarının büyük olasılıkla yol açacağı bir ekonomik krizin gerçekten yaşanması durumunda da uluslararası finans kurumlarında Türkiye'ye verilecek Amerikan desteğini çekmelidir" yorumunda bulunmuştu.
ABD'nin eski büyükelçisi Edelman: Türkiye'yle tehlikeli pazarlık
"TÜRKİYE'Yİ ELEŞTİRMELERİ İRONİK"
Büyükelçi Kılıç, New York Times tarafından "Türkiye'nin eylemlerini savunmak" başlığıyla yayımlanan mektubunda şöyle dedi:
"Güney sınırlarımızda züccaciye dükkanına giren boğa etkisi gösteren 2003 yılındaki Irak işgalini savunanların, kendi yarattıkları karışıklığın doğrudan sonucu olarak ortaya çıkan sayısız tehdide karşı Türkiye'nin gerçekleştirdiği kendi savunma eylemlerini eleştirmesi ironik.
Geçmişte olduğu gibi Türkiye ve ABD; ister Daeş, ister Nusra cephesi ya da ister PKK olarak bilinen Kürt terör örgütü olsun, teröre karşı yan yana durduruyor. Bu mücadelede ahlaki göreceliğe yer yok.
"ŞEYTANLA PAZARLIK YAPANLAR..."
Bir terör örgütünü yenmek için başka terör örgütlerinin günahlarını aklayarak şeytanla pazarlık yapanlar, bu tip oluşumların sonunda onları besleyen eli ısıracaklarını iyi hatırlamalılar.
Ayrıca Sayın Edelman'ın okurlarınızı inandırmak istediğinin aksine, Türkiye'nin demokratik yeterliliği eleştirilemeyecek kadar mükemmeldir. Bu, Haziran'daki seçimlerde de görülmüştür. Ve 1 Kasım'daki gibi yeniden seçim adımları da demokrasilerdeki ortak uygulamalardır.
Güneyimizde süren kaosun sorumlusunun Türkiye olmadığını unutmayalım. Biz yine de, hepsi olmasa da, siyasi askeri ve insani cephelerde, bölge insanının dramına eğilmek için birçoğundan daha fazlasını yapıyoruz. Bu, açıkça uluslararası toplumun önde gelen üyelerinin kendileri için söyleyebileceklerinden çok daha fazla."