"Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil"

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2015 22:49

İki yıl önce göreve gelen Hasan Ruhani hükümeti rejimin sıkı kontrolünden bunalan halkın, gençlerin nefes almasını sağladı. Bu desteği arkasına alarak 36 yıldır tecrit edilmiş İran’ı dünyaya açma vizyonunu hayata geçirdi. 30 Haziran’da Batı’yla nükleer anlaşma imzalanırsa İran’ın kaderi değişecek. Hükümet, açılımı savunan teknokratlardan oluşuyor. Ruhani’nin en yakınındaki isimlerden biri, kültür ve turizmden de sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mesud Sultanifar. Tahran’da bir araya geldik.

Haberin Devamı

Siz bölgede nasıl bir Türkiye görmek istiyorsunuz? Ayetullah Humeyni’nin İslam Devrimi’ni yayma vizyonunu bugünkü yönetim paylaşıyor mu?

İmam Humeyni’nin temel ilkeleri her hükümet için en büyük önceliktir. İslam’ın değerlerini ‘ihraç etmek’ kendiliğinden olan bir şey. Bu fikirler dünyada çok sayıda insana cazip geliyor. Bu düşüncelerin kendi gücü var. İmam Humeyni’nin düşünceleri demokrasiyle ilgilidir, başka bir şeyle değil. İnsanların işbirliği yapmasını, kendi ülkeleriyle ilgili söz sahibi olmasını istedi. Bağımsız bir parlamentosu olan, dini, İslami bir sistem tasarladı. Bizde kuvvetler ayrılığı var. Sivil toplum kuruluşları faaliyetlerinde özgür. Herkes güncel konulara, siyasete farklı boyutlarda katılabiliyor. Demokrasinin temeli budur. İran İslam Devrimi’nin dünyaya verdiği en büyük mesaj şu: Dini, İslami bir demokrasi kurulabilir. Tüm hak ve özgürlükler bu sistemde tanımlanmıştır.

Haberin Devamı

Dünyaya açılma sürecinde Ruhani hükümetinin Türkiye’den beklentisi ne? Türkiye rakip mi ortak mı?

Birçok alanda ortak olarak görüyoruz, rakip değil. Cumhurbaşkanımız Ruhani ile Sayın Erdoğan’ın yaptığı toplantılardan ikisinde vardım. İki taraf da ilişkiler konusunda çok titiz ve özenli. Ortak paydalarımız var, birlikte çalışabiliriz. Turizme, iki ülkeyi kapsayan ortak turlar düzenlenebilir. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile de görüştük. Türkiye’nin deneyiminden yararlanmak istiyoruz.

İŞBİRLİĞİNDE YARAR VAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan İran’a gelmeden önce “İran bölgeyi domine etme gayretinde. Buna tahammül edilebilir mi” çizgisinde bir açıklama yaptı. Hükümetiniz bunu nasıl okudu?

İran ziyaretinde bu konulara değinmedi. Biz geniş işbirliğine, ortak çıkarlara, yaklaşımlara odaklandık. Bölge için iki ülkenin işbirliği yapmasında, birbirine yakınlaşmasında yarar var.

Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil

Peki değişim isteğini, gençleri, muhalif ‘Yeşil Hareket’i nasıl görüyorsunuz?

Haberin Devamı

Yeni hükümet ülkede ferah, yeni bir atmosfer yarattı. İnsanlar İslam Devrimi’nin onlara kazandırdıklarını görüyor. İki yıl önce seçimlerde bunu yaşadık. Daha önceki yönetime ‘hayır’ dediler. (Ahmedinejad hükümetinden söz ediyor) Yeni bir model, yeni bir siyaset talep ettiler. Demin söylediğim gibi, burada demokrasi var ve insanlar geleceklerini kendileri belirliyor. İyi ki de böyle… Ülkedeki kültürel ve toplumsal atmosfer insanların talepleriyle paralel duruma geldi. Oylarının karşılığını aldılar. Bugün Ruhani’ye halk desteği, seçimlerdekinden bile fazla.

Neden?

Çünkü başarılı olduk. Enflasyonu üçte bir oranında düşürdük. Sağlık planı hayata geçti. Dış politikada başarı kazandık. Yatırımlar arttı. Destekçilerimiz genç. Sayın Ruhani’nin gezilerine bakarsanız gençlerin nasıl coşkuyla kucakladıklarını görürsünüz. Gençlerin İran’ın geleceğine Ruhani hükümetinin gözleriyle baktıklarını anlarsınız. Gelecekten umutlular. Ulusal birlik ve dayanışmanın temelleri güçlendi. Büyük 5+1 ülkeleriyle görüşmelerde halk ‘nükleer ekibe’ çok belirgin destek verdi. Bölgedeki gelişmelerle ilgili de arkamızdalar.
eleştirenler de oluyor.

Haberin Devamı

Bir yabancı gazeteci olarak İran’daki olumlu değişimi gözlemledim. Ama insanlar hâlâ düşündüklerini söylemekten korkuyorlar gibi. Siyaset sorunca cevap vermekten kaçınıyorlar. Ruhani hükümeti ülkedeki bu çekinceleri de ortadan kaldırmayı hedefliyor mu?

Bu sizin görüşünüz, ben size katılmıyorum. Tabii ki herkesin siyaset konuşmasını bekleyemezsiniz. Herkesin bir uzmanlığı var, belki konuştuğunuz insanlar politikayla ilgilenmiyordur. Ama bunu demin siz de teyit ettiniz: Durum iyiye gidiyor. İran bir ‘çeşitlilikler ülkesi.’ Burada farklı aşiretler, dinler, kültürlerin hepsini bütünlük içinde yönetiyoruz. Bu ahenk en büyük başarılarımızdan biri. Hükümetimize destek yüksek. Eleştirenler de oluyor. Taleplerini sistemin çerçevesi içinde dile getiriyorlar. Taleplerin karşılığını bu sistemde alabileceklerini biliyorlar. Bu nokta çok mühim. Devrimden sonra geçen 35 yılda 35-36 seçim yapıldı. Meclis seçimi, Cumhurbaşkanlığı seçimi... Seçmenin ortalama yüzde 70’den fazlası katılım gösterdi. Her seçim İran İslam Cumhuriyeti için güvenoyu gibiydi.

Haberin Devamı

Nükleer anlaşma İran turizmini sıçratacak mı?

Sayın Ruhani diğer ülkelerle karşılıklı ilişkileri geliştirmek konusunda önemli yol kat etti. Bir- bir buçuk yıl oldu geleli daha. Bu dönemde özellikle Batılı turistlerin ilgisi çok arttı. Ama daha fazlasını ağırlayacak kapasitemiz var. Manzara, tarihi yerler, doğa, dini merkezler, sağlık turizmi, hepsine sahibiz. Bize uygulanan haksız yaptırımlar kalktığında turizmde olağanüstü hal yaşanacak. Yatırım da gelecek. Dokuz yatırımcı grubuyla bir araya geldim. İkisi Türktü. Onlar da yaptırımların kalkmasını bekliyor. Bu anlaşmayla hem nükleer güce sahip olma hakkını kullanacağız hem turizm şoku yaşayacağız. Turizm kapasitesinde dünyada ilk 15’teyiz. Turizm şokuna hazırız.

Haberin Devamı

YATIRIMCILAR BÖYLE PAZARI DÜNYADA BULAMAZ

Türk işadamı, Oshanak Zincir mağazalar CEO’su Yılmaz Başkır, İran’ın iş dünyası için neden bir cennet olduğunu anlattı.

Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil

İş ortamı nasıl?

Bence İran dünyanın en kârlı ülkesi. Ne iş yaparsanız yapın... Çünkü harcamayı seviyorlar. Herkeste para var. Nasıl olduğunu sormayın, açıklayamıyorum ben de. Burada açtığımız zincirin benzerini Türkiye’de açsak, yaptığımız bu cironun yarısını yapamazdık.

Rejim yabancı yatırımcı istiyor mu?

Çelişkiler ülkesi. Hem istiyor hem istemiyor. Ama kesinlikle gelinmesi gerekiyor. DeFacto, İpek Grubu geldi. Sırada başkaları da var.

GÜNDÜZLERİ GÜZEL AMA...

Ben de Türkiye’de bazı işadamlarıyla konuştum. “İran patlayacak” diyor, açılmasını bekliyorlar.

Yanlış yapıyorlar, şimdi gelmeleri lazım. Açıldıktan sonra mücadele edemezler. Türkleri bu kadar seven başka ülke görmedim. Yolda polis çeviriyor, Türk olduğumu anlarsa “Tamam, git” diyor.

O zaman keyfiniz yerinde burada.

Gündüzleri çok güzel. İş, güç, çalışıyoruz. Ama akşamları geçmiyor. Restoranlar canlı, geç saatte yemeği seviyorlar. Ama bir şey içemiyorsunuz, sadece kebap…

E yavaş yavaş açılacak, kapalı bir ülke...

Nasıl kapalı! Her şey var. Ne istiyorsanız var.

Hem de yok…

Hem de yok! Buranın bana öğrettiği en büyük şey sabır.

İran’da yaşar mısınız? Dönecek misiniz?

Mümkünse dün dönmek isterdim. İstanbul’a... Başka hiçbir yerde yaşamam. Ama İstanbul’un da bazı yerleri güzel. “Esenler mi Tahran mı” derseniz “Tahran” derim.

Toplum çok dindar mı?

Devrimden önce insanlar fazla göze sokmadan ibadetini yapıyormuş. Devrimden sonra baskı başlamış. Her şeye karışınca insanlar tepki vermeye başlamış. Trafiğe çıktığınızda görüyorsunuz. O kadar aydınlık, asansörde bile yer verme kavgası yapan toplum trafikte canavarlaşıyor!

Rejime destek veriyorlar mı?

Bu semtte sokağa çıkın, muhaliflerle karşılaşırsınız. Biraz güneye ya da başka şehirlere gidin, rejimi inanarak destekleyenleri görürsünüz.

DÖRT KAT FAZLA HARCIYORLAR

Türkiye ile ilişkiler sizleri etkiliyor mu?

İran bence dünyada en iyi politika yapan ülkelerden biri. Bu, insanlarına da yansımış. Ruhlarında var, muhteşemler. Asla vazgeçmezler. Yavaş yavaş, çok sakin, sabırlılar. İlişkiler 17 Aralık’a kadar çok iyiydi. Sonra sertleşmeler oldu. Suriye’nin etkisi var, Yemen meselesi var.

Türk yatırımcılara tavsiye ediyor musunuz gelmelerini?

Kesinlikle! Böyle bir pazarı dünyada bulamazlar. Resmi rakamlara göre geliri bizden az ama harcamaya bakarsanız dört kat fazla. İran geleceğin yıldızı ve sadece Ortadoğu’nun değil. Burada iki şeyi kimse bilmiyor. Ne yapacağını ve nasıl yapacağını…

İnsan kalitesi nasıl?

İnanılmaz yüksek. Bu kadar eğitimli, kolay eleman bulunabilen bir ülke görmedim ama çalışmayı pek sevmiyorlar.

Ne yapıyorlar akşam?

Evlerde muhabbet. Sohbet edilecek kadar müzik, kaliteli insanlar, hürmet, sevgi… Gıptayla bakıyorsunuz… Çok kolay bir araya geliyorlar. İstanbul’da insanlar naz yapar, bahane üretir… Bir de 200-300 kişilik partiler oluyor. Aklınıza gelebilecek her şey var! Kimse kimseyi tanımıyor.
Ya flört durumları?
Türkiye’den çok çok daha kolay! Bu baskıya bir tepki. Benim bir teorim var. Eğer ambargo kalkar, rejim bayağı yumuşarsa sokakta yürümeye korkacağız erkekler olarak!

Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil

Yasaklara uymamak bungee jumping gibi adrenalin veriyor

Ruhani yumuşama getirdi mi?

Gözle görünür şekilde. İki yıl önce ahlak polisi ofisimde çalışan hanımları ayaklarında çorap olmadığı için almıştı. Şimdi bunlar çok nadir. İnsanlar daha rahat giyinmeye başladı. El ele dolaşan çiftler görüyorum. Her şeyi yapabilirsiniz, yakalanıncaya kadar! Bungee jumping gibi, adrenalin veriyor!

Hiçbir devlet bu kadar kirli işlere açık açık girmez

*

İranlı uzmanlara rüşvet skandalında adı geçen İranlı işadamı Reza Zarrab’ı ve İran’daki bağlantısı olduğu iddia edilen hapisteki Babek Zencani’yi sorduk.

Türkiye’yi ortak olarak görüyoruz, rakip değil

Fouad Sadeghi- Gazeteci, akademisyen

*Babek Zencani ve benzerleri birtakım güç odaklarının maskesiydi. Ahmedinejad hükümetinin üyelerine Zencani’ye yardım etmeleri söylendi. İstihbarat, petrol, ekonomi bakanları, Merkez Bankası Başkanı soruşturmada ifade verecek. Ahmedinejad “Emri ben vermedim” diyor.
*Savcı Zencani’nin başkaları adına iş yapan bir maske olduğunu belirledi. Vitrine onu koydular.
*Zarrab, parasını Türk hükümetine verdi. Zencani ise İran’ın parasını geri veremedi çünkü onda değil. O yüzden hapiste zaten.
*Zarrab daha sofistike bir insan. Riske girmedi, sınırlarını biliyordu. Döviz işinde kaldı. Babek ise milyarlarca euro’nun altına girdi. Futbol takımı aldı, petrol, medya, otelciliğe girdi, Malezya’da banka kurdu.
*Erdoğan kendisi de müdahil olduğu için konu kontrol altında tutuldu.
*Zarrab ile Zencani meselesinde tek fark bugün Ahmedijad’ın iktidarda olmaması.
*Önümüzdeki günlerde perde arkasındakiler ortaya çıkacak. İyi haberler bekliyoruz.

Borna Newsagency Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Mobin

*Zarrab’ın babası İran’daki en büyük, muteber işadamlarından biri.
*Bence Reza Zarrab’ı fazla büyüttüler. Onu bir enstrüman olarak görüyorum ama kimler için olduğunu söylemek istemiyorum.
*Hiçbir devlet bu kadar kirli işlere açık açık girmez. Başka insanlara yaptırır.

YARIN

*İran’ın devrik kraliçesi Farah Diba’nın milyar dolarlık resim koleksiyonu
*Tahran Çağdaş Sanat Müzesi’nin çok gizli hazine odası Hürriyet’e açıldı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!