Güncelleme Tarihi:
Avrupa birliği’nin, Türkiye ve Suriye’de depremden etkilenenler için Brüksel’de düzenlemeyi planladığı uluslararası bağışçılar konferansı 20 Mart’ta yapılacak. Daha önce 16 Mart olarak açıklanan tarih, Ankara’nın talebi üzerine yenilendi.
YANLARINDA OLACAĞIZ
Yoğun katılım ve önemli düzeyde bir kaynak yaratılması beklenen konferansa AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Dönem Başkanı olan İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ev sahipliği yapacak. Türkiye’nin toplantıya bakan seviyesinde katılım sağlaması bekleniyor. Von der Leyen, konferansa ilişkin açıklamasında, “Dayanışmamız deprem sonrasındaki ilk saatlerde olduğu gibi güçlü bir şekilde devam edecek. Türkiye ve Suriye halkları uzun vadede de yanlarında olacağımızı bilmeliler” ifadesini kullandı.
Felaketin sonuçlarının tam anlamıyla korkunç olduğunun altını çizen Kristersson, “İsveç, AB Konseyi Başkanı olarak AB ve uluslararası ortaklarla birlikte bir sonraki rehabilitasyon ve erken toparlanma aşamalarında, depremden etkilenenlere yardım etmek için elinden gelen tüm çabayı gösterecektir” ifadelerini kullandı.
ORANTILI DESTEK TALEBİ
Teknik bölümüne AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakereleri ve Komşuluktan Sorumlu Üyesi Oliver Varhelyi ve İsveç Uluslararası Kalkınma ve Dış Ticaret Bakanı Johan Forssell’in başkanlık edeceği konferans, AB üyelerinin yanı sıra, komşu ülkelere, Birleşmiş Milletler üyelerine, uluslararası mali kuruluşlara ve ilgili diğer paydaşlara açık olacak. Ankara, sağlanacak desteğin esnek, anlamlı, sürdürülebilir ve Türkiye’nin amaçlarına uygun olmasını bekliyor.
JET HIZIYLA GÜVEN MEKTUBU
- Daha önce örneğine pek rastlanmayan bir şekilde ikinci kez Türkiye’nin Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi olarak atanan Büyükelçi Faruk Kaymakcı, güven mektubunu dün AB Konseyi Başkanı Charles Michel’e sundu. AB çevrelerinin çok yakından tanıdığı bir isim olan Kaymakcı’nın Brüksel’de göreve başladıktan on gün sonra güven mektubunu sunması dikkat çekti. Normalde Brüksel’de bu süreç çok daha uzun zaman alıyor. Kaymakcı’nın mektubu sunma töreninin standart uygulamalardan çok daha uzun sürmesi de dikkatlerden kaçmadı. AB’nin verdiği önemin göstergesi olarak da yorumlanan tören için kulislerde, “En hızlı akreditasyon süreci ve en uzun törenle aynı anda iki rekor kırdı” yorumu yapılıyor.