Güncelleme Tarihi:
Türk-Rus haber sitesinin, her iki ülkede de gösterilen 'sağduyuya' dikkat çektiği analizde saldırının hemen sonrasında Rusya'da yaşananlar şöyle değerlendirildi:
Büyükelçi suikastı dün akşam “flaş haber” olarak tek cümleyle Rusya basınına düştüğünde ilk şokun ardından çoğunluğun aklında şu sorular yankılandı: “İkinci bir uçak krizi vakası mı yaşanacak? Rusya nasıl bir tepki gösterecek? Köprüler bir kez daha atılarak dönüşü olmayan bir yola girilme ihtimali ne kadar?”
Herkes son bir umutla “Büyükelçinin ölmediği, yaralı olduğu” haberlerine inanmak isterken, Rusya devlet TV kanallarının haberi veriş tarzı ve canlı yayına çıkarılan uzmanların “söz birliği etmişçesine” aynı yorumları dile getirmeleri ile en kritik nokta "hemen" netleşmeye başladı:
“Rusya, tuzağa düşmeyecekti. Acı ne denli büyük olursa olsun, bu kez sağduyu kazanacaktı. Cinayet, Rusya-Türkiye ilişkilerini kökünden yıkmak ve hatta casus belli (savaş nedeni) yaratmak için karanlık ellerin tetiği çektirmesiydi.”
İkili ilişkilere kendi pozitif karakterini, iyimserliğini fazlasıyla yansıtan deneyimli diplomat, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov sırtından vurularak kalleşçe öldürülmüştü. Acı ve şok büyüktü.
Ama ilk şok atlatıldıktan sonra, 24 Kasım 2015 uçak krizinde “yanlış” yapılan her şey bu kez “doğru” yapıldı:
Ankara hiç zaman kaybetmeden Moskova ile doğrudan temas kurdu. Erdoğan hemen Putin’i aradı; hem başsağlığı diledi, hem izahat verdi, hem bu provokasyona karşı birlikte karşı durulması çağrısı yaptı. Putin aynı düşünceyi paylaştığını söyledi. Cinayeti soruşturmak için “ortak komisyon” kurulması konusunda hemen, sıcağı sıcağına anlaşıldı. Bu kanlı terör eyleminden fayda umanların tuzağına düşülmeden, sağduyu galip geldi.
RUS MEDYASINDA ‘PROVOKASYON’ YORUMU
Analiz şöyle devam ediyor: Bu kez daha Ankara’dan izahat beklenirken Moskova’da olay “doğru” tespit edildi ve devlet medya organları eliyle kamuoyu doğru yönlendirilmeye başlandı: Ortada iki hedefi olan terör ve provokasyon girişimi vardı: Birincisi Suriye’de sona doğru yaklaşan barış sürecini imha etmek, salı günü (bugün) Moskova’da Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanları arsında yapılacak olan Suriye zirvesini başlamadan bitirmekti. İkinci hedef ise, uçak krizinin yaralarını yavaş yavaş sarmaya başlayan Türkiye ile Rusya’nın ilişkilerini bozarak, köprülerin tamamen atılmasını sağlamak. Bu iki tuzağa da düşülmedi. İlk saniyeden itibaren Rusya’da TV ekranlarında konuşmaya başlayan resmi görevlilerin ve analistlerin mesajı “tek bir ağızdan çıkmışçasına” netti:
“Tuzağa düşmemeliyiz. İki ülke ilişkilerini, bu işten çıkarı olan malum çevrelerin bozmasına izin vermemeliyiz. Aksine işbirliği yolunda yürümeliyiz. Teröre karşı işbirliğini daha da derinleştirmeliyiz. Suriye konusunda barış arayışına devam etmeliyiz. Acı ve öfke, sağduyumuzun önüne geçmemeli."
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: PROVOKASYON
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün akşam saldırı sonrası yaptığı açıklamada provokasyona dikkat çekmiş, "Biliyoruz ki bu Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşme sürecini özellikle bozmaya yönelik bir provokasyondur ama bu provokasyona gelmeyecek kadar Rusya yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimi de irade sahibidir" demişti. Erdoğan, "Bu saldırıyı ülkemizdeki Rusya Federasyonu Büyükelçisi nezdinde özellikle Türkiye’ye, Türk Devle'tine ve Türk Milleti'ne karşı yapılmış bir saldırı olarak değerlendiriyorum. Ve bu, Türk-Rus ilişkilerine yönelik açık bir provokasyondur. Olayın ardından Sayın Putin ile yapmış olduğumuz görüşmede, bunun bir provokasyon olduğu noktasında hemfikiriz ve burada herhangi bir ihtilaf da söz konusu değildir" demişti.
PUTİN DE "PROVOKASYON" DEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de saldırıyı "provokasyon" olarak niteledi. Putin, "Bu elbette Rus-Türk ilişkilerinin normalleşmesini bozmaya yönelik bir provokasyon. Ayrıca Rusya, Türkiye, İran ve Suriyeli taraflar arasındaki çatışmanın çözümüne ilgi duyan diğer ülkelerin aktif olarak savunduğu Suriye'deki barış sürecini bozmaya yönelik bir provokasyon. Bunun tek bir yanıtı olabilir, teröre karşı mücadeleyi güçlendirmek. Teröristler bunu kesinlikle hissedecekler" dedi.
UZMANLARDAN ÇARPICI YORUMLAR
Rus analist Viktor Hadein-Rayevskiy: Türkiye ve Rusya sorunların çözümü için iki önemli ülke. Bunu da hedef alan bir saldırı olduğu akla geliyor. Rusya her şeye rağmen ilişkilerin bir kez daha eski kötü günlere dönmemesi için elinden geleni yapmalı. Ama bundan önce Türkiye hemen net tavrını ilan etmeli, açıklamalar yapılmalı, daha önce yapılan hatalar tekrar edilmemeli.
Ural Bilgi - Analiz Merkezi uzmanı Mihail Friben: Bu olayla Rusya ve Türkiye arasında suni bir savaş gerekçesi yaratılmak istendiği görülüyor. Bunun arkasında, uçak düşürme olayında olduğu gibi, dikkat dağıtarak, Moskova ve Ankara’yı, Suriye’deki teröristleri yok etme konusundan uzaklaştırmak isteyen üçüncü bir gücün olduğu açık. Rusya ve Türkiye ilişkilerinin normale dönüştürülmesi, Büyükelçi de dahil olmak üzere birçok insanın uzun süreli emeğine dayanıyor. Rusya-Türkiye ilişkilerinin bozulmasını isteyenler o kadar fazla ki, suikastın arkasında kimin olduğunu söylemek henüz zor. Kremlin ve Ankara’nın provokasyona gelmeyerek, stratejik ortaklığı sürdüreceklerini umut edeceğiz.
Yelena Suponina: Türkiye ile Rusya ilişkilerini bozmak istiyorlar. Çok zor şartlarda ilişkiler düzelmeye başladı. Rusya, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının zirvesinden bir gün önce bu olayın olması rastlantı değil. Teröristlerin hedefine ulaşmasına izin vermek olamaz. Görüşmeler devam etmeli. Teröristlerin tuzağına düşmemeliyiz. İlişkileri iyileştirmek için kararlılığımızı korumalıyız.