‘Türkiye NATO’da merkezi konumda’

ANKARA’ya resmi bir ziyaret düzenleyen ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ticaret Bakanı Mehmet Muş’la görüşmeler gerçekleştiren Portekiz Dışişleri Bakanı Joao Gomes Cravinho, aralarında Hürriyet’in de bulunduğu dar bir grup gazeteciye açıklamalarda bulundu. Portekizli Bakanın mesajları özetle şöyle:

JEOSTRATEJİK DEĞER

“NATO bir güvenlik ittifakı ve Türkiye, 1952’den bu yana çok değerli bir müttefikimiz. Kurucu üye olarak 1949’da katıldığımız NATO’da Türkiye ile birçok farklı senaryoda birlikte yer aldık. Türkiye, jeostratejik perspektiften bakıldığında NATO için merkezi bir konumdadır. İttifakın geçirdiği dönüşüm süreçlerinde tüm üyelerin huzurlu ve tatmin edilmiş olmaları kesinlikle gereklidir. Şimdi iki ülkenin –İsveç ve Finlandiya- ittifaka katılım süreçleri de NATO için önemli bir dönüşümdür. Dolayısıyla, bütün üyeler gibi Türkiye’nin de tatmin olması gerekiyor. Bu ziyaretimde de Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın katılımına ilişkin görüşlerini dinleme fırsatım oldu. Bizim görüşümüz ve NATO’da üzerinde uzlaşılan görüş bu iki ülkenin ittifaka katılımının ittifaka jeostratejik bir değer kazandıracağıdır. Çünkü Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi güvenlik manzarasında önemli bir değişime yol açtı. 

‘DİYALOG ARTMALI’

Bu noktada, Türkiye nasıl tatmin edilebilir? Bunu söylerken aslında İsveç’i kastediyoruz çünkü Finlandiya’nın süreci direkt olarak ilerliyor. İsveç önemli adımlar attı, anayasasını değiştirdi. Bu tür süreçlerde anayasayı değiştirmek çok önemlidir. Türk tarafı ise İsveç’in kâğıt üstünde adımlar attığını, bunları somut sonuçlara çevirmediğini kaydediyor. Biz, Türkiye ve İsveç arasında diyalog eksikliği olduğunu gözlemliyoruz. Her iki ülkenin dışişleri bakanına ‘Daha çok konuşmalısınız. Aslında ikiniz de aynı yöne bakıyorsunuz ama farklı şeyleri görüyorsunuz’ diyorum.

‘KURAN YAKMAK KABUL EDİLEMEZ’

Bunların yanı sıra süreci bozmak isteyenler de var. Örneğin Kuran-ı Kerim yakma olayı gibi, bu bir ahmak tarafından da yapılsa kabul edilemez. Ancak biz de tuzağa düşmemeliyiz. Bu ahmaklar nedeniyle jeostratejik çıkarlarımızı kurban edemeyiz. Yoksa kontrolü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Benim inancım, Türkiye-İsveç diyaloğu seçimlerden önce ya da sonra bizi üyelik noktasına götürecek. Finlandiya, sürecin başından beri hep İsveç ile birlikte girmek istediğini söyledi. Finlandiya’nın tek başına katılmasının nasıl bir avantaj getireceğini bilemiyorum. Jeostratejik açıdan iki ülkenin birlikte girmesi gerekiyor çünkü bu üyelik onları Rusya’dan korumayı hedefliyor. Müzakere sürecini anlıyoruz ancak bu bizi büyük resmi görmekten alıkoymamalı. İki ülke aynı anda katılmalı ve bu olurken Türkiye tatmin edilmeli.”

‘RUSYA İLE KONUŞMAK ÖNEMLİ’

“Türkiye’nin Ukrayna savaşı kapsamında çok önemli bir rolü var ve bunu yerine getiriyor. Örneğin, tahıl koridoru küresel gıda bunalımın önlenmesi açısından çok önemli oldu. Bunu devam etmesi gerekiyor. Bunun sağlanmasında Türkiye ve BM merkezi rol oynuyorlar. Tabii ki Türkiye’nin jeostratejik konumu ve Rusya ile ilişkileri var. Türkiye’nin Rusya ile temas içinde olması iyi bir şey çünkü Putin, bizlerle (Avrupa) ile konuşmuyor. Tabii ki Türkiye ile Ukrayna konusunda tamamen aynı noktada değiliz ama görüşlerimizin çok büyük ölçüde yakınsama içinde olduğunu söyleyebiliriz.”