Güncelleme Tarihi:
Demokratik Eylem Partisi'nin (SDA) adayı olan ve seçimlerde oyların yüzde 36,4'ünü alarak konsey üyeliğine seçilen Dzaferovic, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarını, ülkesinin Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyelik süreçlerini ve Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini değerlendirdi.
Halen Bosna Hersek Temsilciler Meclisi'nin Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Dzaferovic, başkanlık konseyindeki görevini resmen devraldıktan sonra atacağı ilk adımların istikrar, ekonomik gelişim ve entegrasyon odaklı olacağını söyledi.
Başkanlık konseyi üyelerinin davranışlarının devletin tüm düzeylerindeki yetkililere örnek olması gerektiğini vurgulayan Dzaferovic, bunun Bosna Hersek'in imajı için de son derece önemli olduğunu kaydetti.
"BOSNA HERSEK'İN YOLU AB VE NATO ÜYELİĞİDİR"
Başkanlık konseyinin yeni dönemdeki Sırp üyesi Milorad Dodik'in, Bosna Hersek'in NATO üyeliğine karşı tutumu ile bilindiğine dikkati çeken Dzaferovic, Dodik'in genel başkanı olduğu Bağımsız Sosyal Demokratlar Birliği'nin (SNSD) geçmiş dönemde NATO üyeliği noktasında atılan bazı adımlara destek de verdiğini anımsattı.
Ayrılıkçı söylemleri ile bilinen Dodik'in ve ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'ndeki (RS) diğer siyasilerin, Bosna Hersek'in kararlarına saygı duyması gerektiğini vurgulayan Dzaferovic, "Bosna Hersek'in entegrasyon süreci söz konusu olunca, alternatifsiz tek yolumuz AB ve NATO üyeliğidir." dedi.
Dzaferovic, Bosna Hersek'in AB üyeliği ile siyasi, ekonomik ve sosyal anlamda birçok hedefine ulaşacağına dikkati çekerek, "AB üyeliği, dünyanın bu bölgesi için ayrı bir öneme sahip. Batı Balkan ülkelerinin hepsi AB üyesi olursa, bölgedeki ilişkiler düzelecek, sınır sorunları çözülecek, bölgede yaşayan insanlar daha parlak bir geleceğe sahip olacak." diye konuştu.
NATO üyeliğinin ise güvenliğin yanı sıra siyasi istikrarın sağlanması ve ekonominin gelişmesi noktasında önemli katkıda bulunacağını aktaran Dzaferovic, "NATO yalnızca bir savunma birliği değildir. Etki alanı çok daha geniştir. Batı Balkan ülkelerinin perspektiflerinin NATO üyeliği olduğu kanaatindeyim. Biz NATO bölgesinde yer alıyoruz. Üyeliği siyaset için kullananların da bunu bir an önce anlamaları, hedeflerimize daha çabuk ulaşmamızı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
"BOSNA HERSEK'İN GENİŞ BİR KOALİSYONA İHTİYACI VAR"
Dzaferovic, başkanlık konseyinin yeni kabinenin oluşturulması sürecindeki rolünün büyük önem taşıdığına işaret ederek, "Bosna Hersek'in mevcut durumu göz önünde bulundurulacak olursa geniş bir koalisyona ve parlamentoda güçlü bir çoğunluğa ihtiyacı var." dedi.
Bosna Hersek'in komşu ülkelerle olan ilişkilerine de değinen Dzaferovic, bölgesel iş birliğinin büyük önem arz ettiğini söyledi.
Dzaferovic, "Komşularımız bize ne kadar saygı duyarsa biz de onlara o kadar saygı duyarız. Onların görevi Bosna Hersek'in egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı duymak ve ülkemizin değerlerine zarar verecek adımlar atmamaktır." diye konuştu.
"TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZ GELİŞTİRİLMELİ"
Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ilişkileri de değerlendiren Dzaferovic, Türkiye'nin Bosna Hersek'in çok önemli bir ortağı olduğunu ifade etti.
Dzaferovic, "Türkiye, AB ve NATO'ya üyeliğimizi destekliyor, iç işlerimize karışmıyor. Türkiye, karşılık beklemeden yardım eden bir dost. Türkiye ile ilişkilerimiz geliştirilmeli." dedi.
Türkiye'nin de desteklediği Saraybosna-Belgrad Otoyol Projesi'ne de değinen Dzaferovic, projenin bölgedeki ulaşıma katkı sağlamakla kalmayıp, Bosna Hersek'i Doğu ile yakınlaştıracağını kaydetti.
Dzaferovic, "Türkiye, bu projenin gerçekleştirilebilmesi için Bosna Hersek'e çok uygun şartlar koşuyor. Bu vesileyle Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkürlerimi iletmek istiyorum." dedi.