Güncelleme Tarihi:
WASHINGTON merkezli düşünce kuruluşu Middle East Institute’ün yıllık sekizinci Türkiye konferansının ‘Rusya ve Batı arasında Türkiye’ başlıklı panelinde konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya’dan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Jonathan Cohen önemli mesajlar verdi. Panelde Alman Federal Meclis milletvekili ve Dışişleri Komisyonu üyesi Michelle Müntefering ve Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Kati Piri de vardı. Panelin en yoğun ilgi gören konuşmacısı Ankara ile Washington arasındaki vizelerin askıya alınmasıyla baş gösteren krizin sonlandırılması için bizzat devrede olan Cohen oldu. Cohen, Türkiye’nin devam eden tepkisine neden olan ABD-YPG ilişkisinden Fetullah Gülen’in iade dosyasına kadar pek çok soruyu yanıtladı. Cohen’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Son yıllarda Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgenin geçirdiği dramatik değişim karşısında pek çok alandaki hedef ve endişelerimiz ortak. Türkiye bazı konularda işbirliğine gitmesine rağmen Rusya ve İran’ın bölgedeki etkisini sınırlamak istiyor. Türkiye de bizim gibi birleşik ve egemen bir Irak’ın yanı sıra birleşik bir Suriye istiyor. Türk-Amerikan ilişkilerinde şu anda iki temel sorun var. Birincisi Türkiye’de Amerikan vatandaşlarının ve ABD temsilciliklerindeki yerel personelin tutuklu olması ve bunun neden olduğu vizelerin askıya alınması kararı. İkincisi ise ABD’nin YPG ile ilişkileri.
YPG İLE İLİŞKİ
YPG ile ilişkimizin sebebi Suriye’de başka bir alternatifimizin olmadığını hissetmemiz. DEAŞ’ı hızla Rakka’dan çıkarmak için sahada bir ortağa ihtiyacımız vardı ve bunu yapabilecek mevcut güç YPG idi. Daha önce de söylediğim gibi YPG ile ilişkimiz geçici, ‘taktiksel ve al-vere’ dayalı. Türkiye ile ilişkimiz ise stratejik ve kalıcı. YPG’yle ilişkilerimiz Suriye’de savaştan istikrar sağlama aşamasına geçerken zamanla dönüşecek. Şu anda bu sürecin içindeyiz. Bu, şu anda görmekte olduğumuz bir dönüşüm. Bu nasıl ve ne zaman olacak tam bir tahminde bulunmak zor ama zaman içerisinde değişecek.
S-400 FÜZELERİ
mNATO içerisinde, üyelerin mümkün olduğunca NATO’yla uyumlu silah sistemlerini kullanmaları yönünde anlaşmalar var. Türkiye’yi de özellikle ulusal savunma sistemi gibi önemli bir alanda NATO dışı bir sistemi satın alma konusunu yeniden gözden geçirmeye davet ediyoruz. Türkiye’nin S-400’ler konusundaki tutumu ABD Kongresi’nde de endişe yaratıyor. Yaptırım seçeneğini konuşan bazı kongre üyeleri bakanlığımızdan bu satışın Türkiye’nin ABD’den güvenlik yardımı alma kabiliyetini nasıl etkileyeceği üzerine bir rapor hazırlamamızı talep ediyor. Bu konuyu çok ciddiye alıyoruz. Türkiye’nin satın almayı gerçekleştirmeyeceğini umut ediyoruz.
GÜLEN DOSYASI
Türkiye’nin Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin talebi ciddiyetle inceleniyor. ABD Adalet Bakanlığı Gülen iade dosyası için eşi görülmemiş boyutta kaynak ayırdı. Adalet Bakanlığı yetkilileri bana bu dosyanın İran Şahının iade dosyasından bu yana en çok kaynak ayrılan iade dosyası olduğunu söylediler.
İRAN ŞAHI NEDEN İADE EDİLMEMİŞTİ
İran Şahı Rıza Pehlevi, 1979’taki İran Devrimi’nden sonra ABD’ye gelmişti. ABD’nin Tahran Büyükelçiliği’nin basılarak 50 Amerikan vatandaşının rehin alınmasının başlıca nedeni Şah Pehlevi’nin durumuydu. ABD İran ile arasında suçluların iadesine anlaşma olmamasını gerekçe göstererek Rıza Pehlevi’yi iade etmeyi reddetmişti. Alternatif tartışmalar üzerine ABD Adalet Bakanlığı, ABD Başkanı’nın iade kararı almasının mümkün olmadığını açıklamıştı. Sonunda Şah Pehlevi’ye dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat sığınma hakkı vermişti.