Güncelleme Tarihi:
CSU, Türkiye’ye yönelik eleştirilerini sık sık gündeme getiren bir parti olarak biliniyor. AK Parti’nin yerel seçimleri kazanmasının ardından Başbakan Erdoğan’ın muhaliflerini hedef alan sözleri yine CSU’nun tepkisini çekti.
CSU Genel Sekreteri Andreas Scheuer, dün akşam Münih’te yaptığı açıklamada, “Giderek Erdoğan’ın Türkiye’sinin Avrupa’ya ait olmadığı ortaya çıkıyor. İktidarın muhaliflerini tehdit ettiği, demokratik değerleri ayaklar altına alındığı bir ülke, Avrupa’ya ait olamaz” dedi.
Başbakan Erdoğan, seçim akşamı yaptığı konuşmada muhaliflerin ‘bedel ödeyeceği’ uyarısında bulunarak, “Onların inlerine gireceğiz” demişti.
CSU lideri, SPD ve Yeşillere atfen de Türkiye’nin AB üyeliği için mücadele eden herkesi, “bundan vazgeçip, CSU’nun doğru politikalarına katılmaya” çağırdı.
Alman Federal Parlamentosu’nda da Erdoğan’ın sözleriyle ilgili endişeli açıklamalar geldi.
‘Berliner Zeitung’ Gazetesi’ne konuşan SPD Grup Başkan Vekili Rolf Mützenich, AB ile müzakerelerde temel haklar ve ifade özgürlüğüne dikkat edilmesinin gerekli olduğunu söyledi. CDU’nun Dış Politika Sözcüsü Philipp Missfelder de, “NATO ortağına yönelik zor bir durum sözkonusu, bir yandan Türkiye’ye müttefik olarak ihtiyaç duyarken ülkedeki gelişim eşit bir şekilde ele alınmıyor” dedi.
"SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDAYIM"
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ise Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Usulsüzlüklere bakmaksızın #Erdogan'ın seçim zaferine saygı göstermek zorundayım. Ama o da kişisel özgürlüklere saygı göstermeli" dedi.
AB, MÜZAKERELERDE İLERLEMEDEN YANA
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın sözcüsü Maja Kocijancic dün yaptığı açıklamada, AB Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Stefan Füle'nin Türkiye'deki seçimleri izlediğini ve resmi sonuçları beklediğini ifade ederek, "Türkiye, son üç ayda yaşanan genelde endişe verici gelişmelerin ardından artık bir aday ülke olarak AB'ye üyelik müzakerelerinde ilerlemeli" demişti.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, hukukun üstünlüğü ve temel haklara ilişkin Avrupa standartlarıyla uyumlu reformlara odaklanılması gerektiğini belirten Kocijancic, çoğunluğun parçası olmayan vatandaşlara erişimin öneminin altını çizmişti.
Kocijancic, reformlar konusunda Komisyon'un Türkiye ile diyaloğu yoğunlaştırmaya hazır olduğunu söylemişti.