Güncelleme Tarihi:
Â
Ä°ÅžTE  BASKIN GÖRÃœNTÃœLERÄ° / WEB TVÂ
Â
MAVÄ° MARMARA BASKININA AÄ°T Ä°LK FOTOÄžRAFLARÂ
Türkiye, Mavi Marmara saldırısının ardından BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin talebiyle oluÅŸturulan SoruÅŸturma Paneli'ne 1 Eylül 2010 tarihinde sunduÄŸu Ara Raporu Anadolu Ajansı aracılığıyla kamuoyuna açıkladı.   Â
Ulusal Araştırma ve İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan ara raporda, gemilerin, tüm güvenlik ve pasaport kontrollerinin mevzuata uygun şekilde gerçekleştikten sonra Türkiye'den yola çıktığı ifade edildi.
İsrail ordusunun 31 Mayıs'ta Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıda dokuz kişi hayatını kaybetmişti. İsrail, dün konuyla ilgili açtığı soruşturmanın ilk raporunda operasyonun ve Gazze ablukasının hukuka uygun olduğunu öne sürmüş, Türkiye ise bunu sert dille eleştirmişti. Bu gelişmeden bir gün sonra Türkiye de kendi raporunu açıkladı.
"İKİ SİVİLİ GÜVERTEYE İNMEDEN ÖLDÜRDÜLER"
Türkiye, İsrail'in kendi raporunda meşru müdafaa yaptıklarını söylediği askerlerin helikopterlerden gerçek mermilerle ateş açarak, daha geminin güvertesine inmeden iki sivili öldürdüklerini belirtti.
Saldırı sırasında İsrail askerlerinin sivil yolculara karşı "aşırı, rastgele ve orantısız güç" kullandığı, yolcuların ise silahlı saldırı karşısında, "silah kullanmaksızın meşru müdafaa haklarını kullandıkları" ifade edildi.
Raporda, İsrail askerlerinin geminin kontrolünü ele geçirdikten sonra da fiziki ve psikolojik şiddete başvurarak, "yolculara zulmetmeyi sürdürdüğü" bildirildi.
"KELEPÇELEYİP SOYDULAR"
Raporda, yolcuların "dövüldüğü, yumruklandığı, diz ve dirsek darbelerine maruz kaldığı, su, yiyecek ve tuvalet ihtiyaçlarını gidermekten mahrum bırakıldığı" ifade edilirken, "600 yolcunun acıları, bu vahim ve insanlık dışı şartlar altında cereyan eden on saatlik yolculuklarının sonunda vardıkları İsrail'in Aşdod Limanı'nda da sürmüştür. Yolcuların çoğunluğu kelepçeli bırakılıp, soyularak aranmış; kadınlar erkek İsrail askerlerince cinsel açıdan aşağılayıcı muameleye tutulmuştur. Bir kadın gazeteciyi birden fazla defa soyup bacaklarının arasına bir metal detektörü yerleştirilmesini makul gösterecek hiçbir hukuki veya ahlaki dayanak bulunmamaktadır. Bu, hiçbir şekilde kabul edilemez bir muameledir" denildi.
Türkiye ayrıca, Aşdod Limanı'nda 66 gün tutulan Mavi Marmara gemisinin temizlenerek delillerin yok edildiğini vurguladı.
HUKUKA AYKIRI, TAZMÄ°NAT GEREKÄ°R
Türkiye'nin raporundaki bir diğer önemli nokta da İsrail'den talep edilen tazminatın hukuki dayanağının da ayrıntılandırılmış olması. Raporda, İsrail'in "Yaşama Hakkı" da dahil olmak üzere "Temel İnsan Hakları ve Özgürlükleri"ni ihlal ettiğinin altı çizildi.
İsrail'in "Açık Denizler Hukuku"nu ihlal ettiğini ifade eden Türkiye, savaşta sivil kurbanlara tazminat ödenmesinin uygun ve gerekli olduğu düşüncesinin artık genel kabul görmekte olduğuna dikkat çekerek, "Dolayısıyla, İsrail de İsrail Savunma Güçlerinin 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara'ya karşı yürüttükleri askeri harekatta ölen ve yaralananlara tazminat ödemesi gerekmektedir" dedi.