Türkiye bölümünde DHKP-C vurgusu

ABD Yönetimi’nin bugün Washington’da açıkladığı geleneksel ülkeler yıllık terör raporunda El Kaide ABD’ye yönelik en önemli terör tehdidi olarak kalmaya devam ederken, raporun Türkiye bölümü önceki yıllara göre önemli farklılıklar içerdi. Önceki yıllarda raporun özet bölümüne de giren PKK’nın faaliyetleri bu sene daha az yer alırken, DHKP-C örgütü ise küresel terörist trendler arasında gösterildi. Raporun Türkiye kısmında terörizm riski olarak bahsedilen bir diğer farklı unsur ise Suriye’ye Türkiye üzerinden giden yabancı savaşçılar meselesiydi.

EL KAİDE, İRAN VE DHKP-C

Washington Yönetimi, bu seneki raporun öne çıkan kısmını Suriye’deki radikal gruplar ve Esad Rejimi’ne Hizbullah ve diğer Şii terörist örgütler üzerinden destek olan İran’ın faaliyetlerine ayırdı ancak bunlara ilk kez DHKP-C’yi de ekledi. Raporda, “El Kaide bağlantılı devlet dışı unsurlar ve İran’ın desteklediği terörizm ABD’nin ağırlıklı kaygısı olmaya devam ederken, terörizmin diğer türleri de dünyada barış ve güvenliği aşındırmaya devam etti. 1 Şubat’ta ABD’nin Ankara Büyükelçiliği personel girişinin içinde intihar bombası patlatmak dahil, DHKP-C Türkiye’de birçok dikkat çeken saldırının sorumlusuydu” denildi. Raporun çarpıcı bölümleri olarak gösterilen Türkiye ile ilgili diğer bir detay ise Mayıs 2013’te Reyhanlı’da gerçekleştirilen ve 52 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı oldu.

PKK GERİDE KALDI

Daha önceki senelerde raporun öne çıkan kısımlarından biri olan PKK ise bu sene geriye düştü. Raporda, PKK’ya karşı Irak, Türkiye ve ABD’nin üçlü koordinasyonu devam ettirdiği hatırlatılırken, barış süreci müzakereleri kapsamında 2013 Mayıs’ından itibaren yüzlerce PKK savaşçısının Kuzey Irak’a geçtiği belirtildi.
PKK dışında, Suriye’deki yabancı savaşçılar meselesi de Türkiye bağlantılı en önemli başlıklardan biri oldu. Raporda, “Avrupa için en büyük zorluk, çoğu genç, artan sayıda Avrupa vatandaşının Esad Rejimi muhaliflerine katılmak için Suriye’ye seyahat etmesi ve Suriye’den dönmesiydi. Çoğu El Nusra ve IŞİD (Irak Şam İslam Devleti) gibi şiddet yanlısı aşırı uç örgütlerin eline düştü. Avrupa ülkeleri, sayıları artan bu vatandaşlarının radikalize olarak dönme ihtimallerinden kaygılı” denildi.

TÜRKİYE DE KAYGILI

Yabancı savaşçılar konusuna raporun Türkiye bölümünde de geniş yer ayrıldı. Ve Küresel Terörle Mücadele Forumu’na ABD ile birlikte eşbaşkanlık yapan Türkiye’nin de IŞİD ve El Nusra gibi sınırında konuşlu terörist gruplardan dolayı kaygı ifade ettiği hatırlatıldı. Raporda ayrıca Türkiye’nin PKK ile süren barış görüşmelerine rağmen PKK ile mücadele için ABD’den yardım almaya devam ettiğinin altı çizildi. Ardından DHKP’C’nin Türkiye içinde yarattığı tehdide vurgu yapıldı. Yabancı savaşçılar, PKK ve DHKP-C dışında adı anılan diğer örgütler ise “büyük oranda pasif durumda olmalarına rağmen” Türk Hizbullah’ı ve TİKKO oldu. Ayrıca Reyhanlı saldırısının arkasındaki isim olduğu düşünülen Mihraç Ural’ın liderliğindeki “Suriye Direnişi” örgütüne de değinildi.

20 EYLEM OLDU

2013 boyunca Türkiye’de yaklaşık 20 terör saldırısı olduğu belirtilen Amerikan terör raporunda en önemli beş eylem olarak da şunlar sıralandı:
1) 1 Şubat’ta DHKP-C’nin düzenlediği, bir kişinin ölümü bir kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan Ankara’daki ABD Büyükelçiliği saldırısı.
2) 11 Şubat’ta Cilvegözü sınır kapısında 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalama. “Hataylı bir Alevi Türk’ü” Mihraç Ural, bombalamayı yaptığı iddiasıyla en fazla suçlanan isim.
3) 19 Mart’ta DHKP-C, Adalet Bakanlığı ve AK Parti genel merkezine LAW silahıyla eşzamanlı saldırdı.
4) 11 Mayıs’ta, Türkiye modern tarihinin en büyük terör saldırılarından birini yaşadı ve Reyhanlı’da bombalı iki araç 52 kişinin ölümüne neden oldu. Türk yetkililer, olayın arkasında Mihraç Ural’ın olduğuna inanıyor.
5) 20 Eylül’de DHKP-C, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne saldırdı.

FATF LİSTESİ

Raporda, örgütler ve eylemler dışında Türkiye’nin terörle mücadele yasalarına da değinildi. Ve Türkiye’de terörizmi sadece Türk devleti ve Türk vatandaşlarına yönelik eylem şeklinde dar bir biçimde tanımlayan yasalar nedeniyle uluslararası terörizmle mücadelenin zarar gördüğü belirtildi. Ve bu tanımın küresel terör ağlarını da içerecek şekilde genişletilebileceği vurgulandı.
Terörizm finansmanında ise karapara ve terör finasmanı ile mücadele konusunda Türkiye’yi halen riskli ülkeler listesinde tutan uluslararası Finansal Eylem Görv Gücü (FATF) örgütünün Türkiye’ye bu konuda verdiği tavsiyeler hatırlatıldı. Ve Türkiye’nin bu alandaki yasal açıklarını kapatma konusunda teşvik edildiği ifade edildi.

PKK

Tanım: 8 Ekim 1997’de terör listesine alındı. 1978’de Abdullah Öcalan tarafından kuruldu.
Amacı: Marksist-Leninist ayrılıkçı örgüt. İlk amacı Türkiye’nin güneydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmaktı ama son yıllarda Kürt kültürü ve dilini garanti altına alacak, Türkiye içinde bir otonomiden daha sık bahsediyor.
Faaliyetler: Şimdiye kadar bazı tahminlere göre eylemleri 40 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu. Öcalan ve Türk Hükümeti arasındaki barış görüşmeleri 2012 sonunda ilan edildi. 2013 sonunda ateşkes halen devam ediyordu.
Gücü: Yaklaşık 4-5 bin üyesi var. 3-3 bin 500’ü Kuzey Irak’ta.
Operasyon alanı: Türkiye, Irak ve Avrupa.
Para kaynağı: Avrupa’daki geniş Kürt diasporasından gelen finansal destek ve suç faaliyetlerinden elde edilen gelir.

DHKP-C

Tanım: Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi. 8 Ekim 1997’de terör listesine alındı. Kuruluşu 1978’de Dev-Sol’a uzanıyor. 1994’te şimdiki adını aldı.
Amacı: Marksist-Leninist ideolojiyi savunuyor. ABD, NATO ve Türk kurumlarına karşı. Sosyalist bir devlet kurmak ve yüksek güvenlikli Türk cezaevlerini kaldırmayı hedefliyor.
Faaliyetler: 20’den fazla ABD ve NATO unsuruna yönelik bombalı saldırı gerçekleştirdi. 2008’de ölen örgütün kurucusu Dursun Karataş’ın ardından 2009’da yeniden organize olan örgüt, hem Türkiye’de hem de Avrupa’daki Türk diasporası arasında etki gücü konusunda PKK ile rekabet ediyor. 2012’den beri intihar saldırıları taktiğine yöneldi. 2013 boyunca 1 Şubat’ta ABD Ankara Büyükelçiliği, 19 Mart AK Parti genel merkezi, 20 Eylül Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü saldırıları var.
Gücü: Avrupa çapındaki destek ağıyla Türkiye içinde muhtemelen birkaç düzine üyesi var.
Operasyon alanı: Türkiye. Özellikle de İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana. Birçok üye Avrupa ülkelerinde yaşıyor ve eylemleri burada planlıyor.
Para kaynağı: Haraç ve bağışlar. Bağışlar en başta Avrupa’dan sağlanıyor.

ABD’nin gözüyle terörizm trendleri

• Başta El Kaide ilişkili örgütler ve diğerleri, 2013’te terör tehdidini hızlı bir şekilde dönüştürmeye devam ettiler.
• Dünya çapında süren mücadele ve üst düzey isimlerini kaybetmesinin sonucu olarak El Kaide’nin çekirdek lider kadrosu, saldırı yürütme kabiliyeti ve takipçilerine talimat verme konularında etkisini yitirdi.
• El Kadie lideri Ayman El Zevahiri, El Kaide örgütleri üzerindeki etkisini sürdürmede güçlükler yaşadı. Suriye’de El Kaide ilişkili örgütler arasındaki ihtilaflarda arabulucu olma çabaları tepki gördü. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) El Kaide’den koptu. Zevahiri’nin sivil kayıplardan kaçınma konusundaki emirlerine uyulmadı.
• Suriye’ye binlerce yabancı savaşı Esad Rejimi’ne karşı savaşmak için gitti. Bazıları şiddet yanlısı aşırı uç örgütlere katıldı. Suriye ihtilafı, IŞİD’e sınır ötesi operasyonlar yürütme kabiliyeti verdi.
• Terörist şiddeti, özellikle Suriye ama Lübnan ve Pakistan’da da artan biçimde mezhepsel motivasyonlara bağlı gelişti.
• Özellikle Suriye’dekiler, Körfez ülkelerinden sağlanan özel bağışlar Sünni terrorist grupların ana para kaynağı oldu.
• Üç kişinin ölümü ve 264 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan, Boston Maratonu’nda 15 Nisan 2013’te yaşanan saldırıda olduğu gibi “yalnız kurtlar” ciddi bir tehdit olmaya devam etti.
• 1 Şubat’ta ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne saldıran DHKP-C örgütü gibi El Kaide dışı birçok terör örgütü, 2013’te yaşanan saldırıların sorumlusu oldu.