Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Konseyi'nde düzenlenecek törenle “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Dönem Başkanlığı”nı Makedonya'dan devralacak.
Avrupa Konseyi'nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) reform sürecinin hızlandırılması Türkiye'nin dönem başkanlığı boyunca en fazla önem vereceği konuların başında geliyor.
Türkiye, yine dönem başkanlığı boyunca, Avrupa Konseyi'nin denetim organları, işkence ve kötü muameleyle mücadele, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele gibi komitelerin güçlendirilmesi için çaba gösterecek. Dönem başkanlığı boyunca Avrupa Birliği'nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olması konusunda da çaba gösterilecek.
Eski Almanya dışişleri bakanlarından Joschka Fischer'in başkanlığını yaptığı ve Türkiye'den Ayşe Kadıoğlu'nun üyesi olduğu "Seçkin Şahsiyetler Grubu"nun rolünün güçlendirilmesi de, yine dönem başkanlığında önem verilecek konulara arasında yer alıyor.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni temel alan Avrupa Konseyi'nin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerleri koruma sorumluluğu olduğu noktasından hareketle bir rapor hazırlayacak olan grup, raporunda, artan hoşgörüsüzlüğün Avrupa Konseyi değerlerine yönelttiği ciddi risklerin tahliline ve Avrupa vatandaşlarına önerilebilecek yeni bir "birlikte yaşama" kavramına yer verilecek.
DAVUTOĞLU, ÖNCELİKLERİ ANLATACAK
Türkiye adına çarşamba günü Strasbourg'daki dönem başkanlığı devir teslim törenine katılacak olan Bakan Davutoğlu, düzenleyeceği basın toplantısıyla altı aylık süre içinde Türkiye'nin dönem başkanı olarak ağırlık vereceği konular hakkında kamuoyunu bilgilendirecek.
Makedonya Dışişleri Bakanı Antonio Miloshoski, yine aynı basın toplantısında, kendi dönem başkanlıklarındaki son altı aylık süre içinde yapılan faaliyetlerle ilgili açıklamalarda bulunacak.
Avrupa Konseyi, yaşlı kıtada demokrasi ve insan haklarının gelişmesi ve ilerlemesi için mücadele ediyor. Avrupa Konseyi'nin en önemli kurumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, üye ülkelerde insan hakları ihlaline uğrayan kişilerin etkili bir şekilde haklarını aradıkları bir merkez olma özelliği gösteriyor.
İşkence ve kötü muameleyle, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla mücadele komiteleri, Venedik Komisyonu gibi birçok prestijli kurumu bünyesinde bulunduran Avrupa Konseyi, üye ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun hareket etmeleri konusunda etkili rol oynuyor.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi gibi kurumları da içinde bulunduran Avrupa Konseyi, Avrupalı parlamenterlerin, demokrasi konusunda işbirliği ve gerekli denetimlerde bulunmasına ve yerel yönetimlerde demokrasilerin gelişmesine katkı sağlıyor.
AKPM başkanlığına ocak ayında seçilen Mevlüt Çavuşoğlu, bu görevi iki yıl sürdürecek. Türkiye son olarak, Hikmet Çetin'in dışişleri bakanlığı döneminde, 1992 yılında Avrupa Konseyi dönem başkanlığın üstlenmişti.
Türkiye'nin son dönem başkanlığındaki aktif politikasıyla, Avrupa Konseyi'nin Ukrayna ve Kafkasya'daki ülkelerle ilişkisi hızlanmış ve bu ülkeler daha sonra tam üye olarak kabul edilmişti.
Yine Türkiye'nin girişimi ve son dönem başkanlığında, eski Sovyetler Birliği'den ayrılan ülkelerde demokrasinin ve insan haklarının yerleşmesi için önemli destek verilmişti.