Türkiye AKBİR’de AKTİF olacak
Güncelleme Tarihi:
Muammer ELVEREN / PARİS
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2008 00:00
Fransa taviz verdi, Türkiye ikna oldu. Paris’te bugün yapılacak Akdeniz İçin Birlik zirvesi öncesinde dün Fransız mevkidaşı ile görüşen Dışişleri Bakanı Ali Babacan, "Fransa AKBİR için Türkiye’ye üç resmi davet mektubu, üç de özel elçi gönderdi. Cumhurbaşkanı Sarkozy de Başbakan Erdoğan’ı arayıp şahsi teminat verdi" dedi.
DIŞİŞLERİ Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, bugün yapılacak "Akdeniz İçin Birlik" zirvesine katılmak üzere Paris’e gitti. Babacan, zirve için diplomasi trafiğinin dün başladığı Fransız başkentinde, Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile bir saatlik bir görüşme yaptı.
Babacan, görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uzun süredir soğuk baktığı Akdeniz Birliği (AKBİR) projesine dahil olacağını duyurdu. Babacan, Fransa’nın, fikir babalığını yaptığı birliğin statüsünde Ankara’nın talep ettiği değişiklikleri kabul ettiğini ve bu yüzden Türkiye’nin birliğe katılma kararı verdiğini açıkladı. Babacan’ın açıklamasına göre, projeyle ilgili Fransa tarafından öne sürülen ilk öneride birlikteki AB üyeleriyle Akdenizli ortakları arasında yapılan ayrım giderildi. Babacan, şöyle konuştu:
Statümüz farklı olmalı
"Biz dedik ki, ’Türkiye ile bir Kuzey Afrika ülkesinin durumu aynı değil. Bizim konumumuz, statümüz farklı olmalı.’ Bu da kabul gördü. Akdeniz’de barış, istikrar ve refah getireceğini umduğumuz ’Akdeniz İçin Birlik’ inisiyatifini Türkiye olarak destekliyoruz. Türkiye, Barcelona sürecinde olduğu gibi ’Akdeniz İçin Birlik’ içinde de aktif olarak çaba gösterecektir."
PKK’ya karşı mücadelede verdiği destek için de Paris’e teşekkür eden Babacan, Fransa’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı süresince Türkiye-AB ilişkilerinin "normal" bir şekilde devam etmesini ve müzakerelerde birkaç faslın daha açılmasını beklediklerini de vurguladı.
Nasıl ikna olduk
Sarkozy’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bizzat telefona araması ve Akdeniz Birliği’nin Türkiye’nin AB süreciyle hiçbir ilişkisinin olmadığına dair güvence vermesi olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
Türkiye ve Hırvatistan’dan, "AB ile tam üyelik müzakere sürecini yürüten ülkeler" diye bahsedildi.
AKBİR’in genişleme süreci ile hiçbir bağlantısının olmadığı açık şekilde kayda geçirildi.
Türkiye, kasım ayında resmen hayata geçirilmesi planlanan Akdeniz Birliği’nin yaratacağı geniş ekonomik bölge ve pazarlar dışında kalmayı doğru bulmadı.
Babacan, görüşmeden sonra basına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uzun süredir soğuk baktığı Akdeniz Birliği (AKBİR) projesine dahil olacağını duyurdu. Babacan, Fransa’nın, fikir babalığını yaptığı birliğin statüsünde Ankara’nın talep ettiği değişiklikleri kabul ettiğini ve bu yüzden Türkiye’nin birliğe katılma kararı verdiğini açıkladı. Babacan’ın açıklamasına göre, projeyle ilgili Fransa tarafından öne sürülen ilk öneride birlikteki AB üyeleriyle Akdenizli ortakları arasında yapılan ayrım giderildi. Babacan, şöyle konuştu:
Statümüz farklı olmalı
"Biz dedik ki, ’Türkiye ile bir Kuzey Afrika ülkesinin durumu aynı değil. Bizim konumumuz, statümüz farklı olmalı.’ Bu da kabul gördü. Akdeniz’de barış, istikrar ve refah getireceğini umduğumuz ’Akdeniz İçin Birlik’ inisiyatifini Türkiye olarak destekliyoruz. Türkiye, Barcelona sürecinde olduğu gibi ’Akdeniz İçin Birlik’ içinde de aktif olarak çaba gösterecektir."
PKK’ya karşı mücadelede verdiği destek için de Paris’e teşekkür eden Babacan, Fransa’nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı süresince Türkiye-AB ilişkilerinin "normal" bir şekilde devam etmesini ve müzakerelerde birkaç faslın daha açılmasını beklediklerini de vurguladı.
Nasıl ikna olduk
Sarkozy’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bizzat telefona araması ve Akdeniz Birliği’nin Türkiye’nin AB süreciyle hiçbir ilişkisinin olmadığına dair güvence vermesi olumlu bir yaklaşım olarak değerlendirildi.
Türkiye ve Hırvatistan’dan, "AB ile tam üyelik müzakere sürecini yürüten ülkeler" diye bahsedildi.
AKBİR’in genişleme süreci ile hiçbir bağlantısının olmadığı açık şekilde kayda geçirildi.
Türkiye, kasım ayında resmen hayata geçirilmesi planlanan Akdeniz Birliği’nin yaratacağı geniş ekonomik bölge ve pazarlar dışında kalmayı doğru bulmadı.