Güncelleme Tarihi:
ÖZELLİKLE Türkiye kökenlilerin yoğun yaşadığı semtlerde yaşayan gençler arasında, dilbilimcilerin ‘kiezdeutsch’ diye adlandırdığı ve içinde ‘moruk, hadi-haydi, çüş, ulan, lan, valla (vallahi)’ gibi Türkçe kelimelerin de yer aldığı ‘sokak Almancası’ oluşuyor. Üstelik sokak Almancasına giren Türkçe kelime sayısı her geçen gün artıyor.
Bazı dil bilimciler bu ortak dile ‘argo Almanca’ deyip karşı çıkmıştı. Ancak Postsdam Üniversitesi’nden dilbilimci Prof. Dr. Heike Wiese, bunun olağan bir gelişme olduğunu savunmuş ve bunu yeni bir diyalekt olarak kabul edilmesi gerektiğini söylemişti. Bunu Almancaya zarar vermeyeceğini savunan Wiese, “Mahalle Almancası (Kiezdeutsch) çok mantıklı bir şey. Bu bir kültür zenginliği göstergesi. Ancak benim yaşım mahalle Almancası için uygun değil” demişti.
KARŞI ÇIKANLAR DA VAR
Ancak yeni yeni ortaya çıkan bu dile karşı olanlar da var. Leipzig Üniversitesi’nden Uwe Hinrichs, yeni dile tepkisini “Göçmenlerin etkisi büyük. Artık bu durum geri dönülemez bir noktaya gidiyor. Bu kelimeler zamanla kökleşecektir” sözleriyle dile getirmişti.
Türkçeden Almancaya geçen onlarca sözcükten en dikkat çekenler döner, dolmetscher (dilmaç, çevirmen), joghurt (yoğurt), kaffee (kahve), pascha (paşa), schakal (çakal), bakschisch (bahşiş), kadi (kadı), kismet (kısmet), gulasch (kul aşı)...
Bazı dilbilimciler groschen (kuruş), käfig (kafes), kirsche (kiraz), patschen (pabuç) gibi Almanca kelimelerin de Türkçe kökenli olduğuna inanıyor.