Güncelleme Tarihi:
Bölgenin en büyük iki oyuncusu olarak nitelediği Rusya ve Türkiye'nin özel bir sorumluluğunun bulunduğunu vurgulayan Kajokin, "iki ülkenin öncelikle aralarındaki ekonomik ve siyasi işbirliği alanında oluşan farkı kapatma dönemi yaşadıklarını" belirtti.
"Siyasi ilişkilerde de dinamik bir gelişme olduğunu" ifade eden Kajokin, "Bu ilişkilerin askeri boyutu da kapsamasının son derece önemli olduğuna inanıyorum. Bu nedenle askeri yetkililerimiz arasında en üst düzeyde temasların kurulması son derece önemli. Ben sadece Genelkurmay Başkanımız Yuri Baluyevski'nin ziyaretinden bahsetmiyorum. Diğer askeri yetkililerimiz arasındaki ilişkiden de bahsediyorum. BLACKSEAFOR tatbikatına birlikte katılmamız çok önemli. Bu temaslar sadece askeri alanlar için değil aynı zamanda ilişkilerimizdeki tüm atmosfer için de önemli. Biz Moskova'da, Türk ordusunun siyasi sistemdeki özel rolünü iyi anlıyoruz. Bu bağlamda genelkurmay başkanları arasında Türkiye ile doğrudan ilişki bizim için son derece önemli” dedi.
"Rusya ve Türkiye'nin özellikle İran ve Irak gibi bölgesel konulardaki işbirliğinin hayati önem taşıdığına" dikkat çeken Kajokin, “İran ve Irak sorunu bölgesel olduğu gibi aynı zamanda global bir sorun. Bu sorunların çözümünün bu kadar zor olmasının nedenlerinden biri de bu” dedi.
Kajokin, "Rusya ve Türkiye için İran sorununun barışçıl yollardan çözümünün ve Irak'ta istikrarın sağlanmasının hayati önemi olduğunu" belirterek, “Siz İran ve Irak'a komşusunuz. Biz de Hazar Denizi'nde İran'a komşuyuz ve Irak ile çok yakın ilişkimiz var. Rusya olarak, Irak'taki değişik etnik ve dini gruplar arasındaki çatışmaların bölge için çok büyük sorun oluşturduğunu biliyoruz. Orta Doğu ülkelerinin demokratikleşmesi olarak tanıtılan Büyük Orta Doğu Projesinin çöktüğüne tanıklık ediyoruz. Bu nedenle farklı yaklaşımlar gerekiyor. Bana göre bölge ülkelerine büyük rol düşüyor. Bölge ülkelerine İran'ın da dahil edilmesi gerekiyor. İran'a yönelik yeni bir bakış açısı getirmek gerekiyor. O da İran'ın normal bir ülke olduğu anlayışını geliştirmekle olur. Evet İran'da özgün bir siyasi sistem var. Ama eğer bilimsel açıdan yaklaşırsak, Rusya, Türkiye ve ABD'nin de çok özgün siyasi sistemi var. Eğer Amerika'daki sistemi yarın alıp Çin'de uygulamaya kalkarsanız o zaman tam bir felaket olur. Veya İran'daki sistemi değiştirmeye çalışırsanız yine felaket olur" diye konuştu.
"Rusya'nın İran'ın barışçıl nükleer program geliştirme hakkı olduğuna inandığını ama yeni nükleer silahlara sahip bir ülkenin ortaya çıkmasına kesinlikle karşıyız" kaydeden Kajokin, "Bu durumun ne İran'ın ne de bölge ülkelerinin çıkarına olduğunu, konuya dahil olan herkesin sorumluluk içerisinde hareket etmesi gerektiğini" dedi.
TÜRK-RUS İLİŞKİLERİ
Kajokin, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler konusunda da "iki ülke arasında Sovyetler Birliği döneminde de iyi bir ekonomik işbirliğinin olduğunu, ancak son yıllarda bu işbirliğinin her alanda dinamik bir şekilde geliştiğini" belirterek, "Bu işbirliği sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda bölgenin de çıkarına" dedi.
Kajokin, iki ülke arasındaki askeri teknik işbirliği konusunda, "Türkiye'deki askeri ihalelere katılmaları gerektiğine ve kaliteli silahları olduğuna inandığını" belirterek, "Hatta batılı rakiplerimizden daha kaliteli silahlarımız da var. Neden Türkiye gibi dost bir ülke silahlarımızı satın almasın?" diye konuştu.
"İki ülke arasındaki askeri teknik işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini" ifade eden Kajokin, "bunun için ortak tatbikatlar yapılabileceğini, Türk ve Rus subaylarının askeri akademilerde karşılıklı eğitim alabileceğini" kaydetti.
"Bölgede istikrar için çalışılması gerektiğini ve Türkiye'nin istikrar için çalışmayı amaç edinen güçlü bir geleneği olduğunu" vurgulayan Kajokin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin güvenlik alanındaki sorunlarını, terörizm konusundaki sıkıntılarını anlıyoruz. Türkiye tarafından terörizme karşı alınan önlemlerin makul ölçüde olduğuna inanıyoruz. Hatta biz de terörizmden çok çektiğimiz için Türkiye'yi başkalarından daha iyi anlıyoruz. Bu terörist saldırıların yapılmasını imkansız hale getirmek için çifte standartlı politikalara son verilmesi gerekiyor."
"Türkiye ve Rusya'nın 1992 yılında imzalanan anlaşma ile dost olduğunu" ifade eden Kajokin, "şu anda iki ülkenin ilişkilerini 15 yıl önce imzalanan bu anlaşma doğrultusunda geliştirdiğini" söyledi.
"İŞBİRLİĞİMİZ DAHA VERİMLİ OLABİLİR"
"Rusya ve Türkiye arasındaki işbirliğinin daha verimli olabileceğini" de ifade eden Kajokin, "Şu anda ülkemde Türkiye hakkında olumlu bir görüş oluştu. Milyonlarca Rus Türkiye'yi turist olarak ziyaret etti. Ben bunun politikacılar için çok ciddi bir zemin oluşturduğuna inanıyorum" dedi.
"Politikacılar arasındaki anlayışın da halklar arasındaki anlayışın seviyesinde olması gerektiğini" kaydeden Kajokin, "İhtiyacımız olan büyük laflar değil, halklarımız için önemli olan alanlarda olumlu adımlar atmamız ve işbirliği yapmamızdır. Bu nedenle ben Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğine çok iyimser bakıyorum" diye konuştu.
"Türkiye'ye gittiğinde iki farklı dil grubunda olan Türkçe ve Rusça'da birçok ortak kelimenin bulunduğunu gördüğünü" anlatan Kajokin, "Örneğin vişne ve çay hatırladığım kelimeler. Çünkü komşuyuz ve birbirimize karışmış durumdayız" dedi.
"TÜRKİYE'DE RUS FİLMLERİ GÖSTERİLSİN"
Kajokin, "iki ülke ilişkilerinin gelişmesinin en önemli ayağının kültür alanı olduğunu belirterek", şunları söyledi: "Bu çok önemli. Eğer en iyi Rus filmlerini Türkiye'de gösterme şansı olursa bunun çok yararlı olacağına inanıyorum. Çünkü bu tip filmler ülke, halk, kültür ve gelenekler hakkında bilgi verir. Ben bunu çok önemli buluyorum ve kültürel alanda yapılanların yeterli olmadığına inanıyorum."