Güncelleme Tarihi:
Ankara’daki görevi geçen yıl eylülde başlayan Meyer-Landrut çifti, Türkiye-AB ilişkilerini ve Türkiye’ye dair izlenimlerini büyükelçilik konutunda Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirdi. Türkiye’ye koronavirüs salgını sürecinde geldikleri için arzu ettikleri kadar ülkeyi gezemediklerini dile getirseler de bugüne kadar koşullar el verdikçe 10’u aşkın ili ziyaret ettiklerini belirten Meyer-Landrut çifti, ziyaretleri sırasında kendilerine ikram edilen Türk kahvesini çok sevdiklerini kaydetti.
Çift, Sefire Meyer-Landrut’un eseri tablolar ve telden heykellerle dekore ettikleri evlerinde, Türkiye’deki ziyaretlerinde kendilerine hediye edilen, Türk kültürünü yansıtan bakır döküm fincanlarda Türk kahvesi ikram ederek, Türkiye- AB ilişkilerinin taşıdığı potansiyeli ve birbirine katacak çok şeyi olduğunu anlattı. Büyükelçi Meyer-Landrut, ziyaretleri sırasında farklı bölgelerin kültürlerini, sanat eserlerini ve zanaat ürünlerini tanımaktan çok mutlu olduğunu ve kahve tutkusunu, “Ülkeyi gezerken bana Türk kahvesi ikram ediliyor, çok memnun oluyorum. Gün içinde mutlaka birkaç kez Türk kahvesi içerim. Tabii çok geç olduğunda duruyorum, gündüz içiyorum. Kahvemi şekerli içerim” sözleriyle dile getirdi.
HOŞGÖRÜ VE DAYANIŞMA
Meyer-Landrut, bu yılki Avrupa Günü kutlamalarının farklı bir boyutu daha olduğunu, “Avrupa Günü bu yıl güzel bir tesadüfle ramazan ayına denk geldi. Avrupa Günü de dayanışma, paylaşma, hoşgörü ve saygı demektir. Avrupa Günü vesilesiyle bu yıl ihtiyacı olan ailelere ramazan paketi gönderiyoruz. Önceki yıllarda iftar vermiştik, bu yıl iftar veremiyoruz. Ramazan ve Avrupa Günü, hoşgörü, dayanışma ve birliktelikle ilgili ortak bir mesaj veriyor” sözleriyle ifade etti.
‘İŞBİRLİĞİ YAPILABİLECEK BİRÇOK KONU VAR’
Türkiye-AB ilişkilerindeki son dönemi değerlendiren Meyer-Landrut, şunları söyledi: “Son aylarda gördüğümüz şey şu ki, Türkiye ve Avrupa’nın gönüllülüğüyle adım adım elde edilen ilerleme, ilişkilerde olumlu gündem dediğimiz durumu geliştirdi. Bu olumlu gündemin etrafındaki konular elbette, Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik ekonomik ve ticari konular. Öte yandan sağlık, COVID-19 salgını veya iklim sorunlarıyla mücadele konularında işbirliği de var. Bunun yanı sıra göç yönetimi ve aynı zamanda mülteci yardımında sürekli bir işbirliğine de ihtiyaç vardır. Dolayısıyla işbirliği yapabileceğimiz birçok konu var.”
‘KADINLAR VE GENÇ KIZLAR GÜÇLENDİRİLMELİ’
Türkiye’deki farklı AB projelerinin toplumun çok farklı kesimlerinden insanların hayatlarını olumlu etkilediğini görmekten mutlu olduklarını söyleyen Meyer-Landrut, bu bağlamda cinsiyet eşitliğinin, kadınların ve genç kızların güçlendirilmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Meyer-Landrut, COVID-19 salgınından önce de dünya genelinde kadınların iş fırsatları elde etmede zorlandığını ve aile içi şiddet gördüğünü, salgınla birlikte kadınların yaşamının daha da zorlaştığını belirterek, İstanbul Sözleşmesi’ne bu nedenle önem verdiklerini dile getirdi.
1985 YILINDA ALINAN KARAR İLE KUTLANIYOR
9 Mayıs 1950 tarihinde Fransız Dışişleri Bakanı Robert Schuman, daha sistematik ve organize bir Avrupa kurmak gayesiyle bir kanun teklifi açıklamıştı. “Schuman Bildirisi” olarak da bilinen bu tasarı, bugün AB’nin yapıtaşı olarak görülüyor. 1985 yılında da Milano’da yapılan zirve sonrasında 9 Mayıs’ın, “Avrupa Günü” olarak kutlanması kararı alındı.