Güncelleme Tarihi:
Türkiye ve ABD'den üst düzey heyetler, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Şubat 2018'deki Ankara ziyaretinin ardından Suriye, konsolosluk işleri ve PKK ile mücadele konularında oluşturulan üç çalışma grubu çerçevesinde temaslarını sürdürüyor.
Washington'da ele alınacak konuların başında Münbiç mutabakatının neticelendirilmesi geliyor.
Diplomatik kaynaklardan alınan bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakanı'nın Suriye Özel Temsilcisi Büyükelçi James Jeffrey'in geçen ayki Ankara ziyaretinde, Münbiç'i terk edecek terör örgütü YPG/PKK unsurlarının listesi üzerinde müzakereler olmuştu.
Bugünkü toplantıda, Önal ve ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşarı David Hale'in başkanlığındaki bir araya gelecek heyetlerin, söz konusu listeye son halinin verilmesi için görüşmeler yapması bekleniyor.
Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin çekilmesiyle bir güç boşluğu oluşmasını istemiyor. Oldubittilerle karşılaşmak istemeyen Türkiye, çekilmenin ABD ile koordinasyon içinde yapılmasını istiyor. Türk tarafı ayrıca, çekilme için takvim görmek istiyor ve iki ülke arasındaki Münbiç mutabakatının ABD askerleri çekilmeden tamamlanmasını talep ediyor.
Terör örgütü YPG/PKK’ya ABD'nin sağladığı silahların geri alınması sözünün tutulması da Ankara'nın öncelikleri arasında bulunuyor. Türkiye, ABD’nin tahkim ettiği cephaneliklerin ve üslerin YPG’ye bırakılmaması gerektiğini vurguluyor.
GÜVENLİ BÖLGE
Washington'daki gündemin önemli bir parçasını da "güvenli bölge" konusunun oluşturması öngörülüyor.
ABD Başkanı Trump, 19 ve 20 Aralık 2018’deki mesajlarında, Suriye'de bulunmalarının tek gerekçesi olan DEAŞ’la mücadeleyi tamamladıklarını ilan etmişti. Amerikan güçlerinin eve dönme zamanının geldiğini vurgulayan Trump, sonraki günlerde ise ABD güvenlik bürokrasisinin telkinleri sonucu “yavaş ve güvenli çekilme" mesajı vermiş ve "güvenli bölge" fikrini ortaya atmıştı.
ABD’li yetkililer Türkiye’den terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik operasyon yapmayacağı yönünde güvence istemişti. Türkiye, teröristlerin korunması talebine karşı çıkmış, güvenli bölge fikrini ise desteklemişti.
ABD, halen Türkiye'ye bu konuya ilişkin net bir çerçeve iletmedi. Türk heyetin bugünkü toplantılarda ABD'den planlarına ilişkin gerekli detayları talep etmesi bekleniyor.
FIRAT'IN DOĞUSUNA YAPILACAK OPERASYON
ABD'nin çekilme sürecine ilişkin belirsizlikler sürüyor.
YPG/PKK ile iş birliğinin DEAŞ ile mücadele odaklı, taktiksel ve geçici olduğunu vurgulayan ABD, Suriye'den çekilme kararına rağmen YPG/PKK konusunda iş birliğine halen yanaşmıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Fırat'ın doğusundan çekilme sözünü kısa süre içinde tutmasını temenni ettiğini belirterek, "Çünkü biz, tehdit altında yaşamak istemiyoruz. Onun için de tehdidin emaresini gördüğümüz anda her türlü hazırlığımız var." demişti.
Erdoğan, Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonla ilgili sürpriz seçenekleri gündemde tuttuğu mesajını verirken, diğer yandan Türkiye'nin Rusya ile ortak paydası da güçlenmeye devam ediyor.
AA'ya bilgi veren diplomatik kaynaklar, Türk ve Rus yetkililer arasında yapılan istişarelerde terör örgütü YPG/PKK'yla mücadelede fikir birliği olduğunu belirtiyor. Kaynaklar, her iki tarafın da örgütün ABD desteğiyle palazlanıp bölgedeki dengeleri bozduğunu ve geçmişteki konumuna geriletilmesi konusunda tam mutabakat içinde olduğuna işaret ediyor.
DEAŞ İLE MÜCADELE BELİRSİZLİĞİ
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'ın, geçen ay Suriye'den güçlerin çekilmesinin DEAŞ'ın yenilmesi şartına bağlı olduğunu söylemesi, DEAŞ ile mücadeleye ilişkin bir belirsizliği de beraberinde getirmişti.
DEAŞ, Suriye'de iki bölgede varlık gösteriyor. Bunlardan biri, Deyrizor'da Fırat'ın doğusunda, YPG/PKK ile çatıştığı iki belde ve diğeri ise Fırat'ın batısında rejim kuşatmasındaki çöl bölgesinde bulunan küçük alandan oluşuyor. Bolton'ın DEAŞ'ın yenilmesinden kastının Deyrizor'daki iki bölge olup olmadığı merak ediliyor. Kasıt, rejimin kontrolündeki bölgeyi de içeriyorsa, o durumda da oradaki DEAŞ ile kimin mücadele edeceği sorusu beliriyor.
Türkiye, Fırat'ın doğusundaki DEAŞ varlığını sonlandırmak için ABD'den lojistik destek talep ediyor. Ancak bu operasyonun da nereye yapılacağı belirsizliğini koruyor.
PATRIOT SATIŞI
İki ülke heyetleri arasındaki konulardan birinin de ABD'nin uzun menzilli hava savunma sistemi Patriotların Türkiye'ye satışı olması bekleniyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 3,5 milyar dolar değerindeki Patriot sistemlerinin Türkiye'ye satışına 19 Aralık 2018'de onay vermiş, geçen ay Ankara'ya gelen bir ABD heyeti de satış teklifini sunmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 15 Ocak'taki konuşmasında bu konuda 3 temel kriter olduğunu belirterek, "Birincisi fiyat, ikincisi teslim tarihi, üçüncüsü de teknoloji transferi ve ortak üretim. Bu şartları yerine getirmesi halinde Patriot ile anlaşma yapılabilir, Patriot füzeleri de alınabilir. Bu şartları karşılamaması halinde müzakereler devam eder." demişti.
FETÖ İLE MÜCADELEDE KARARLI DESTEK TALEBİ
Terör örgütü FETÖ ile mücadele de Türk tarafının görüşmelerde önem vereceği bir başka konu olacak.
ABD Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) örgütle ilgili yürüttüğü bir soruşturma olduğu biliniyor. Örgütün ABD’deki yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturmaların hızlandırılması, Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesine daha kararlı şekilde destek verilmesi Ankara'nın önceliklerini oluşturuyor.
Fetullah Gülen başta olmak üzere örgütün elebaşlarının iadesi de Türkiye'nin görüşmelerde gündeme getireceği konular arasında yer alıyor.