Güncelleme Tarihi:
İŞTE WERSE'NİN ÇEKTİĞİ FOTOĞRAFLAR...
Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Almanya'nın Ludwigshafen kentinde meydana gelen ve 9 Türk'ün yaşamını yitirdiği yangını araştırmak üzere Türkiye'den gelen 4 kişilik ekibin, burada oluşturulan 50 kişilik araştırma komisyonu ekibiyle çalışmalara başladığını açıkladı.
Bakan Yazıcıoğlu yangında yakınlarını yitiren baba Cevdet Kaplan görüştü. Yangında annesini, eşini ve 2 çocuğunu yitiren Kamil Kaplan'ı da yanına alan Yazıcıoğlu, konuşmasında, yangın olayıyla ilgili çalışmalara başlayan 4 kişilik heyetin, daha önce Almanya'da görev yapmış ve iyi Almanca konuşan kişiler olduğunu söyledi.
Ludwigshafen'deki olayın Türkiye gündemini değiştirdiğini hatırlatan Yazıcıoğlu, “İslam karşıtlığı, (tırnak içinde) Türk düşmanlığının büyütüldüğünün farkındayız. Vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu Almanya'da yaşıyor. Haketmediğiniz sıkıntılar yaşadınız. Bunları bertaraf etmek için çalışmaktayız” diye konuştu.
BABANIN DRAMI
Yangında eşi ve torunlarını kaybeden Cevdet Kaplan, yoğun bakımdaki damadı Muhammed ve sağ kurtulan diğer çocuklarını yanlız bırakmamak için Türkiye'ye gidemeyeceğini açıkladı.
Kaplan, yangında ölen eşi Medine Kaplan (48) ile torunlarını toprağa verirken mezarları başında olamayacağını belirtti.
Baba Cevdet Kaplan, yangın sırasında kafasından ağır yaralanan yoğun bakımdaki damadı Muhammed'i, binadan atladığı sırada kemiğinde çatlaklık nedeniyle ameliyat geçiren oğlu Cevdet ile kızı Nergiz'i yalnız bırakamayacağını söyledi.
Kızı Nergiz'i her gün defalarca hastanede ziyaret ederek moral vermeye çalıştığını belirten Kaplan, şöyle dedi: “Nergiz, her gün bana defalarca telefon açarak yanına gelmemi istiyor. Beni göremeyince çok rahatsız oluyor. Cevdet de aynı durumda. Muhammed'in durumuysa halen kritik. Bu durum karşısında nasıl gideyim. Zaten akrabalarımın çoğu gidiyor. Kamil gidecek. Ben kendimi hastanedekilerle ilgilenme durumunda hissediyorum. Gidersem 10 günde geri dönemem. Nergiz ile Cevdet'in durumu iyi.”
Kızı ve oğlunun, annelerinin ölümünden haberleri olduğunu, sadece Muhammed'in bilmediğini ifade eden Kaplan, “Bu durum depremden de beter, adeta bir tufan” diye konuştu.
BAŞBAKANA ÇAĞRI
Ludwigshafen kenti Büyükşehir Belediye Başkanı Eva Lohse, kenti ziyaret edecek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 9 Türk'ün hayatını kaybettiği yangın faciasından sonra herkesi itidalli davranmaya çağırmasını ümit ettiğini söyledi.
Lohse, “Umarım Başbakan Erdoğan, herkesi itidalli davranmaya çağırır. Herkesle dayanışma içinde olduğunu gösterir. Acının ortak olduğunu ve Almanların da bu büyük acıyı paylaştıklarını dile getirir” dedi.
"ALMANYA MÜSLÜMAN AZINLIĞA ALIŞAMADI"
Yangını değerlendiren Alman Rhein Zeitung gazetesi de, “Almanya hala en büyük Müslüman azınlığı oluşturan Türklerin varlığına alışamadı” diye yazdı.
Ludwigshafen'deki yangınla ilgili olarak Koblenz’de yayınlanan Rhein Zeitung gazetesi Almanlar’ın da tedirgin olduğunu vurgularken şöyle devam etti: “Çoğu kişi İslam kültürünün toplumsal ilişkide saldırgan bir atmosfer oluşmasına yol açacağından endişe ediyor. Minarelerin yüksekliği ya da İslamcıların ’tehlikeleriyle’ ilgili hararetli tartışmalar bunun göstergesi. Samimi olalım: Almanya hala en büyük Müslüman azınlığı oluşturan Türklerin varlığına alışamadı. Böyle bakıldığında, Ludwigshafen’daki trajediyi önyargılarımızla yüzleşmemiz için bir fırsat olarak görebiliriz. Ren bölgesinin sanayi kenti Ludwigshafen’de şu sıra yangının çıkış nedeni araştırılıyor. Bu uzmanların görevi. Bize düşen en büyük görevse, ırkçı düşünceleri alevlendirecek kıvılcımları engellemektir.”
IRKÇI SALDIRI ŞÜPHESİ
‘Frankfurter Rundschau' gazetesi de son olaydaki gibi, yabancıların yaşamlarını yitirdiğine benzer olay görüldüğünde ırkçı saldırı şüphesinin doğduğunu yazdı.
Gazete, şunları yazdı: “Bu şaşılacak bir durum değil. Zira 1993 yılında dazlakların Solingen’de bir evi ateşe vermeleri sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi. O günden itibaren de birçok yerde Almanlar yabancılara saldırdı. Polis soruşturması başladı. Yetkililerin işlerini iyi yapmadığına dair bir izlenim de yok. Türk yetkililerin Alman soruşturma grubuna dahil olup, yaptıkları işi gözlemlemelerinin zararı yok. Ancak olay, insani bir trajedinin siyasi oyuna dönüşmesiyle tehlikeli bir boyut kazanabilir. Erdoğan’ın yangın mahalline yapacağı ziyaret, gövde gösterisine dönüşmemeli. Bu, Ludwigshafen kurbanlarına haksızlık anlamına gelir.”