Türk genci Bosna'da taş kırıp eroinden kurtulacak

Güncelleme Tarihi:

Türk genci Bosnada taş kırıp eroinden kurtulacak
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hürriyet'te çıkan ‘Taş kırarak zehir atıyorlar’ başlıklı haberi üzerine eroin bağımlısı Türk genci Ö.K. tedavi olmak üzere Bosna'daki rehabilitasyon merkezine başvurdu.

Ö.K. (30) Rahibe Elvira'nın Medjugorje köyündeki tedavi merkezinde 18 ülkeden yaklaşık 80 gençle birlikte taş kırıp, yemek pişirerek bağımlılıktan kurtulacak.

HÜRRİYET'te çıkan Bosna'daki uyuşturucu rehabilitasyon merkeziyle ilgili haberin ardından Ö.K. heyecan içinde Hürriyet Saraybosna bürosunu arayıp, ‘İyileşmek istiyorum. Bana yardım eder misiniz?’ diyerek, ölüme sürüklendiği bu yoldan kurtulmak istediğini söyledi.

Bosna'nın güneyindeki Medjugorje köyünde yer alan Rahibe Elvira'nın kurduğu doğayla tedavi merkezi ile hemen temasa geçip, gerekli işlemler için ön bilgi aldım. Tek şartları hastanın aile büyüklerinden biriyle gelmesiydi. Ayrıca kendisinin tedavi için mutlaka kararlı olması isteniyordu. Ö.K. bütün bunlara hazırdı. Çünkü o, yaşamak istiyordu.

Geçen salı günü Saraybosna havaalanına inen genç ve annesini ellerindeki Hürriyet Gazetesi'nden, onlar da beni boynumdaki fotoğraf makinesinden tanıdılar. Böyle anlaşmıştık.

ŞIRINGA BULDUM

Aynı gün Mostar kentine hareket ettik. Ö.K. hep susuyor, hep düşünüyordu. Gece Mostar da konaklayıp ertesi gün Medjugorje'ye hareket edecektik. Kalacağımız eve yerleşir yerleşmez dolaşmak istediğini söyledi. Çok huzursuzdu. Kendisini yalnız bırakamazdım. Uyuşturucu bulacak korkusunu yaşıyordum.

Ö.K. ısrarla yalnız kalmak isteğini tekrarlarken, ben de ‘Hayır birlikte gezeriz’ diye inat ediyordum. Sonra ‘Üzerimde biraz mal var. Şırınga istiyorum’ dedi. Hayatımda ilk kez bir bağımlıya şırınga aldım. ‘Hani sen ölümü sevmiyordun’ dediğimde, ‘Bu eroine vedam’ dedi ve odasına çekildi... Ertesi gün yola çıktığımızda, ‘Kararımdan asla vazgeçmeyeceğim. Ölüme yenik düşmeyeceğim’ dedi.

AŞKINI KAYBEDİNCE

Ö.K. nasıl eroin bağımlısı olduğunu ise şöyle anlattı:

‘Bir kızı çok sevmiştim. 6 yıl süren beraberliğimiz bittiğinde acılarımı dindirmenin çeşitli yollarını aradım. Son çare olarak eroini denedim. Ve bir daha kurtulamadım. Ölümden korkmuyordum. Ama annem beni bir gün tuvalette elimde şırınga ile yakalayıp felç olacak hale geldiğinde kahroldum. Üzüldüm. Sonra ölümü hiç sevmediğini anladım. Tıbbi yardımlar aradık. Faydası olmadı. Şimdi bu illetten kurtulacağıma inanıyorum. Buradan tamamen iyileşmiş olarak normal hayatıma döneceğim’

Ö.K belki bir, belki iki yıl belki da daha uzun yıllar kalacağı köyden içeri adım attığında, uyuşturucu başta olmak üzere sigara, gazete, televizyon ve radyonun yasak olduğu bir ortama girdiğini biliyordu...

18 ayrı ülkeden seksenin üzerindeki gençle birlikte sabahları ekmeğini kendisi pişirecek, taş ocağında taş kırıp yeni gelen arkadaşları için evler inşa edecek, inek sağacak, çamaşırlarını elde yaşayacak, çiçek ve sebze ekecek ve kendisini 24 saat yalnız bırakmayacak olan koruyucu meleği Samir ile kriz dönemlerini atlatacak. Dahası hiçbir menfaatin gözetilmediği yardımlaşmalarla sevgiyle tanışacak.

Yeter ki oğlum kurtulsun

OĞLUNU Bosna'da bırakıp Türkiye'ye dönen anne A.K. duygularını şöyle ifade ediyor: ‘Bazı yakınlarım oğlumun Katolik ağırlıklı köyde kilisede dua edeceğini, din değiştireceğini söylediler. Hiç önemli değildi. Önemli olan çocuğumun yaşamasıydı. Kurtulmasıydı. Sonra kaybolur, kaçar gider dediler. Oğlum zaten hergün kayıptı. Ölüme koşuyordu. Oğlum kurtulacağına inanmış olarak kararı zaten kendisi verdi. Köyde eski bağımlılar ile karşılaştım. Burada iyileşmiş ve yeni gelenlere karşılıksız yardıma hazırdılar. Oğlum bunları görünce tedavi kararı daha da güçlendi. Artık beklemekten başka yapacak şeyimiz yok.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!