Güncelleme Tarihi:
TARTIŞMAYI Almanya’nın ciddi gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Sonntag Gazetesi başlattı. Gazetenin yazarlarından Michael Martens, Die Welt Gazetesi temsilcisi Deniz Yücel’in İstanbul’da gözaltına alınması dolayısıyla kaleme aldığı yazısında, Alman basınının Türkiye, göçmenlik, kimlik ve uyum gibi konularda Türkiye kökenli gazeteci çalıştırmasını eleştirdi. Martens, “Bir kez Türk, hep Türk” başlıklı yazısında Türkiye kökenli gazetecilerin, anne babalarının ülkesine duygusal yaklaştıklarını ve onları gazeteci olarak Türkiye’ye göndermenin yanlış olduğunu savundu. Martens’in yorumu şöyle: “Bir ülkenin diline hakim olan ve buna rağmen ülkeyi su gibi yanlış anlayan çok insan var. Bir ülkeyle duygusal, hatta ailesel bağ, bu ülke üzerine haber yazmak için bir avantaj olmasa gerek.”
Martens’e göre Türkiye kökenli gazeteciler anne babalarının ülkesiyle duygusal bağları var. Bu nedenle hata yapma imkanları çok daha fazla. Alman medya kuruluşları yabancı ülkelere gazeteci gönderirken, kökenden hareket etmesin. Bu yanlışı düzeltsin...
İLK TEPKİ TOPÇU’DAN
Yazıya ilk tepki makalede kendi adı da geçtiği için Die Zeit gazetesi yazarı Özlem Topçu’dan geldi. Topçu, “Bir Türk objektif olabilir mi?” başlıklı yazısında şu görüşleri savundu: “Kimlik ve göçmenlik konuları yıllarca bu dünyayı iyi tanımayan ve tanımakta zorlanan Alman biyografili gazetecilere bırakıldı. Göçmen kökenli gazetecilerle şimdi bu alanda farklı bir ses geldi. Sadece göçmen oldukları için değil, aynı zamanda farklı bilgilere, başka bir dile sahip oldukları için. Kendi ülkesini seven bir İtalyan ya da bir Alman gazeteci Alman iç politikası üzerine yazarken, Türkiye’yi seven biri yazınca, bu sorun mu?”
GÜNGÖR DE ELEŞTİRDİ
Tartışma bununla bitmedi. Almanya’nın Sesi (Deutsche Welle) eski yayın yönetmeni Baha Güngör, pazar günü yayınlanan Frankfurter Allgemeine Gazetesi’nde “Hadi Türk, doğru ülkene” başlıklı bir yazıyla tartışmaya katıldı. Güngör, misafir işçi çocuklarının medyada başka konularda da görev yapmasının önünde halen engeller ve zorluklar bulunduğunu eleştirdi.
TOPRAK HAK VERDİ
Alman gazetelerine yazan Çiğdem Toprak, tartışmayı başlatan Martens’e hak verdi. Toprak, kökeni ne olursa olsun, herkese eşit hak, özgürlük ve aynı zamanda eşit şans tanıyan Alman Anayasası’na atfen, bunun uygulamada farklı olmasını eleştirdi.
Türkiye kökenli gazetecileri sadece kökenleri içine hapsetmeyip, başka alanlarda da görev talebi elbette doğru. Ancak Türkiye konusunda duygusal bağları var. Yanlış yapma şansları yüksek. Onlar Türkiye üzerine yazmasın demek de, bir o kadar yanlış. O zaman Alman gazetecilerin Almanya üzerine hiç yazmaması gerekir.