Güncelleme Tarihi:
Raporda ‘kabul edilemeyecek iddialar, yanlış tanımlamalar ve gerçekten uzak yorumlar’ yapıldığı belirtilirken “Devletimizin ve ulusumuzun varlığına yönelik emsali görülmemiş terör tehditleriyle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde, FETÖ/PDY, PKK, DHKP-C ve DEAŞ başta olmak üzere, terör örgütleriyle haklı mücadelemizin gerçeklerle örtüşmeyen biçimde yansıtılması derin hayal kırıklığı yaratmıştır” denildi. Açıklamada, “Raporun, vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunmasına matuf olarak alınan tedbirlerin gerekliliğini; ayrıca, tüm bu koşullar altında büyük çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu toplam 3.2 milyon sığınmacıya yönelik eşi görülmemiş çabalarımızı da idrak etmekten geri kaldığı esefle karşılanmıştır” ifadesi yer aldı.
RAPORDA OBAMA DÖNEMİ İZLERİ
ABD Başkanı Donald Trump döneminin ilk yıllık İnsan Hakları Raporu sessiz sedasız bir şekilde yayınlandı. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson tanıtım için bir basın toplantısı düzenlemedi. 200’ü aşkın ülkedeki insan hakları koşullarını ABD büyükelçiliklerinin geçtiği raporlar üzerinden değerlendiren doküman büyük ölçüde eski Başkan Obama döneminin izlerini taşıyor. Trump yönetiminin raporu düşük profilli bir şekilde açıklaması, yeni dönemde insan hakları ihlallerine belki de fazla önem verilmeyeceği yorumlarına yol açtı. Raporun Türkiye ile ilgili 75 sayfalık bölümünde dikkat çeken bazı bölümler şöyle:
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ: “Hükümet darbe girişiminin sorumluluğunu terör örgütü olarak tanımladığı Fetullah Gülen hareketine atfetti. Darbe girişimini takip eden 3 ay içinde gözaltına alınan 75 bin kişinin 41 bini tutuklandı.”
OHAL UYGULAMASI: “OHAL altında çıkartılan KHK’lar şüphelilerin yasal savunma haklarına ulaşımını kısıtladı.”
MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ: Hükümet ifade, medya ve internet özgürlüklerini kısıtladı. Medya üzerindeki baskılar başarısız darbe girişiminin ardından şiddetlendi... Yetkililer çoğu Gülen hareketi ya da PKK ile ilişkili olduğunu iddia ettiği 140 gazeteciyi tutukladı.
OTOSANSÜR: Hükümeti eleştirmenin söz konusu medya kuruluşuna el konulmasına neden olabileceği korkusuyla medyada oto-sansür yaygın olarak görüldü.
SİVİLLER KORUNMUYOR: “Terörist PKK ile savaşırken hükümet sivilleri koruyacak gerekli önlemleri almakta başarısız oldu. Çatışmalarda 200’den fazla sivil yaşamını yitirdi.”
PKK SİVİLLERİ ÖLDÜRÜYOR: “PKK’nın taktikleri geleneksel silahlar, bombalı araçlar, intihar bombacıları ve geliştirilmiş infilak aygıtlarını (IEDs) kapsıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) 2016’nın ilk 9 ayında genellikle PKK’ya atfedilen geliştirilmiş infilak aygıtlarının 2 yetişkin ve 8 çocuğu öldürdüğünü, 21’i çocuk toplam 29 kişiyi yaraladığını bildirdi. PKK yıl boyu devlet görevlilerini ve sivilleri alıkoymayı sürdürdü. Hükümet Eylül ayında PKK’nın 74 sivili ve 6 köy korucusunu kaçırdığını rapor etti. İHD ise 24 Aralık itibarıyla PKK’nın 31 asker ve polisi rehin tuttuğunu öne sürdü.”
YARGI BAĞIMSIZLIĞI: “Hükümet 3000’den fazla yargı mensubunu (tüm yargının yüzde 22’si) görevden aldı. Bu durum yargı bağımsızlığını daha da kısıtladı.”