Türk-Amerikan toplumunun temsilcilerinden ABD Kongresi'ni hedef alan kampanya

Ağırlıklı olarak ABD Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komisyonu üyesi kongre üyelerine ziyaretlerde bulunan heyet, ‘bizim ödediğimiz vergilerle Amerikan istihbarat kuruluşlarının terör örgütünün uzantısı olduğunu teyit ettiği YPG’ye destek veremezsiniz’ mesajı veriyor. Heyetin şimdiye kadar görüştüğü isimler arasında Pensilvanyalı kongre üyesi Brian Fitzpatrik, Teksaslı Cumhuriyetçi kongre üyesi Pete Sessions ve New Yorklu Demokrat Eliot Engel var.

‘Benim vergilerimle hayır’ kampanyasını başlatan iş adamı Murat Güzel, Türk Amerikan toplumunun bütün üyelerini kendi seçim bölgelerindeki seçilmiş siyasetçileri telefon yağmuruna tutmaya davet etti. İş hayatında aktif olan Türk-Amerikan toplumunun siyasette etkin olmamasından Güzel, ‘belki bu kampanya ile bu durumun değişmesine de katkıda bulunuruz’ dedi. Türk Amerikan Yönlendirme Komitesi’nin (TASC) Eşbaşkanı Halil Mutlu ise kongre üyeleriyle görüşmelerinde iki ülke ilişkilerindeki hasarın sanıldığı gibi onarılamayacak boyutta olmadığını gördüklerini anlattı. Mutlu, ‘Gördük ki mesajlar uzaktan anlaşılmamış. Bizlerin insanların gözünün içine bakarak, birebir karşılarında oturarak mesajlarımızı vermemiz gerekiyormuş’ şeklinde konuştu.

MURAT GÜZEL: TÜRKLERİN SİYASETTE ETKİN OLMAMASI KANAYAN YARAMIZ

Görüştüğümüz kongre üyeleri olayın iç yüzünü bilmiyor. Maalesef anlatmakta geç kalmışız. Beyaz Saray veya Pentagon orada bir operasyon yapmak isteyebilir ama Amerikan kanunlarına göre bunların hepsinin kongreden geçmesi gerekiyor. YPG’ye gönderilecek silahlarla ilgili 500 milyon dolarlık bir bütçe belirlemişler. Bunu onaylayacak olan kongre. Eğer kongre üyelerine sesimizi duyurabilirsek bizim verdiğimiz vergiler onlara gitmeyecektir. Dolayısıyla asıl olay kongre üyeleri.

Türkler Amerika’da ticarette, iş hayatında etkin olmalarına rağmen siyasi konularda etkin değiller. Bu kanayan yaramız. Bu vesileyle bu durumun değişmesine de katkı yapmak istiyoruz. Siyasette etkili olmadığımız için bu konularda sesimizi duyurmak aklımıza çok gelmiyor. Halbuki aktif harekete geçmemiz lazım. Biz ne zaman günü kurtarma derdinden çıkıp bu toplumda etkin olmaya karar verirsek o zaman buradaki vatandaşlığımızın anlamı olacaktır. Amerika’daki sistemde siyasetçiler üzerindeki en önemli etken onların seçilmesi için bağışta bulunanlardır.

KAMPANYAYI BAŞLATMAMIZI İSTEMEDİLER

Ben bu kampanyayı bir ay önce başlattım ama bir takım sıkıntılar yaşadık. İlk başlarda buradaki politikacılar ve danışmanları bizim bu kampanyayı başlatmamızı istemediler. Deniyor ki ‘Amerikan ordusu orada savaşıyor. Türkler de onların desteklediği YPG ile savaşırsa iki taraf karşı karşıya gelir.’ Büyük bir risk alacağımı söylediler. Biz de diyoruz ki sizin istihbarat kurumlarınız bunların terör örgütü olduğunu kabul etmiş. Bu Amerika’nın dünyadaki liderliğine de toz konduruyor.

TASC EŞBAŞKANI HALİL MUTLU: HASARLARIN ONARILMASI İÇİN SAHAYA İNME ZAMANI

Bu bir farkındalık çalışmasıydı ve şunu gördük ki mesajlar uzaktan anlaşılmamış. Bizlerin insanların gözünün içine bakarak, birebir karşılarında oturarak mesajlarımızı vermemiz gerekiyormuş. Son bir kaç haftadır kongre üyeleriyle yaptığımız görüşmelerde ben buna bizzat şahit oldum.

Görüşmelerin büyük bir çoğunluğunda Türkiye’ye karşı kızgın olduğu düşünülen kongre üyelerinin aslında Türkiye’ye ilişkin ne kadar güzel duygulara sahip olduğunu gördüm. Türkiye ile ABD ilişkilerinin yazıldığı çizildiği kadar hasarlı olmadığını gördük. Hasarın bu noktaya gelmesinin en büyük nedeni de sürecin uzaktan yönetilmeye çalışılmış olması. Böyle olunca ufak çizikler büyük çatlaklar olarak lanse ediliyor. Buna artık son diyoruz.

Hasarların onarılması için artık sahaya inme zamanı. Her iki devletin içinde de bu hasarları onaracak iyi ustalar var. Türk Amerikan toplumun açık çağrımız şu; siz de konuşun, soru sorun ama hoşunuza gitmese de mutlaka dinleyin.