Türbeyi havaya uçururuz
Güncelleme Tarihi:
Al-Monitor haber sitesinde yayınlanan bir makalede geçen ay Suriye’nin Halep kentinin Karakozak köyünden Türkiye sınırına yakın Eşme köyüne taşınan Süleyman Şah Türbesi’nde neler yaşandığı anlatıldı. İddiaya göre IŞİD başta Türk askerine olumlu yaklaşıyordu, ancak ortam giderek gerildi. IŞİD’in koalisyon bombardımanına karşı türbe etrafında mevzilenmesi ve YPG ile çatışmalarının bölgeye kayması ‘taşınma kararı’nda etkili oldu.
ORTADOĞU üzerine haberleriyle tanınan ABD merkezli Al-Monitor internet sitesinde Türkiye’nin, Suriye’nin Halep ilinden sınırdaki Eşme Köyü’ne taşıdığı Süleyman Şah Türbesi’nde 8 ay boyunca yaşananların detayları yayımlandı. “Süleyman Şah Türbesi’nde 300 gün” başlıklı yazı, Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Irak’ta askeri danışmanlık görevlerinde bulunan emekli Binbaşı Metin Gürcan tarafından kaleme alındı. Makalede Türk subaylarına dayanarak Süleyman Şah’a yönelik
IŞİD tehditlerinin kronolojik olarak artışı verildi. Buna göre IŞİD tehdidinin adım adım büyümesi şöyle gerçekleşti: Geçen yılın nisan ayı sonunda türbede görevlendirilen Türk askerlerine yönelik ilk 5 ay boyunca IŞİD’den tehdit gelmedi. IŞİD militanları türbe çevresinde pek görülmezken, zaman zaman Türk askeri personeliyle temas kurduklarında da olumlu yaklaşımlar sergilediler. Hatta IŞİD üyeleri, üssün enerji sorunlarının giderilmesinde yardımcı oldu. Bu olumlu hava Eylül ayında ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun hava saldırılarının başlamasıyla dağıldı.
Türbe çevresinde konuşlanmak üzere daha iyi askeri eğitimi olan Mısır ve Yemenlilerden oluşan bir başka IŞİD birimi geldi. Türk askerlerine yönelik olumlu yaklaşımın yerini tehditler aldı. Ekim-Kasım aylarında IŞİD militanları, türbedeki Türk bayrağının indirilip yerine IŞİD’in siyah bayrağının çekilmesini istedi. Türbedeki elektrik sorunu arttı ve IŞİD üyeleri, türbeden 300 metre uzaklıktaki bir barakaya yerleşerek askerler üzerinde gözetime başladı.
Zaman zaman türbeye gelen militanlar, askerleri sözlü olarak taciz etti. Militanlar, türbenin altına doğru bir tünel kazdıklarını söyleyerek, istedikleri an yerleşkeyi havaya uçurabilecekleri tehdidinde bulundu. IŞİD’in tavır değişikliğinin en önemli sebebi olarak 20 Eylül’de Türk konsolosluk rehinelerinin serbest bırakılmasının ardından örgütün militanlarının Rakka-Akçakale yolu üzerinde uluslararası koalisyonun hava saldırısına uğraması gösterildi. IŞİD, koalisyonun saldırı için koordinatları Türkiye’den aldığını düşündü.
ANKARA'YA GİDEN MESAJ: DAHA FAZLA DAYANAMAYIZ
Tehditlerin katlanılamaz noktaya gelmesi şubat ayında oldu. IŞİD, koalisyon hava saldırılarından korunmak için türbe çevresinde mevzilenmeye başladı. Kürt güçlerle IŞİD arasındaki çatışma da türbeye yaklaşmaya başladı. Askeri komuta siyasi liderliğe “Buraya kadar. Daha fazla türbeyi koruyamayız” mesajı verdi.
Ankara merkezli bir güvenlik uzmanı, Türk hükümetinin Ocak ayında bile türbeyi yerinde tutup sadece görev yapan askerleri değiştirmekten yana olduğunu ancak askeri kanattan türbenin daha fazla korunamayacağı mesajı gelmesinin ardından taşıma operasyonuna onay verdiğini söyledi. Bu kararda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel ile Başbakan Davutoğlu’nun uyumlu ilişkisinin ve IŞİD rehinesi Ürdünlü pilot Muaz Safi el-Kesasibe’nin diri diri yakılarak öldürülmesinin de payı olduğu ifade edildi.