Gila BENMAYOR
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2003 02:02
Davos'ta geleneksel olarak düzenlenen cumartesi gecesi partilerine bu yıl damgasını vuran ‘‘Türkiye'den Çiçeklerle’’ davetiydi kuşkusuz. Seehof Oteli'nin büyük salonundaki davete ilgi öylesine büyüktü ki, Hülya Aksular ekibinin muhteşem gösterisini izlemek için davetlilerin bir ara pencere pervazlarına tırmandıklarını dahi görüyorum.
TÜRBAN İLGİSİ
James Rubin, Stanley Fischer, George Soros, Yorgo Papandreu, Fas Kralı'nın danışmanı Andre Azulay gibi isimler biz Türk gazetecilerinin ilgisini çekerken, onların ilgisini de Türk yemekleri, Türk müziği, semazenler, Osmanlı kıyafetleri çekti... Ama en fazla da AKP liderlerinin türbanlı eşleri...
Siyah türbanlı Emine Erdoğan, lame türbanlı Hayrünissa Gül, Maliye Bakanı Unakıtan'ın eşi Ahsen Unakıtan ve İl Sağlık Müdürü'nün eşi Gülistan Tuncer... Mini defilede gördüğümüz Vural Gökçaylı'nın Topkapı'dan esinlenen kıyafetleri ve Sevda Çetinkaya'nın modernden de öte ‘fütürist’ deri giysileri arasında nerede duruyorlardı bilemiyorum.
KAFALAR KARIŞTI
Herkesin biraz kafası karışmış olacak ki, ayaküstü bir süre sohbet ettiğim France 2 Televizyonu editörlerinden Arlette Chabot partiden çıkarken yanıma yaklaşıyor ve ‘‘Kendine türban takmak için kaç yıl veriyorsun?’’ diye soruveriyor. Belki o gece orada bulunan çoğu yabancı davetlinin kafasındaki soruyu dile getiriyor. Belki türbanın en hararetli tartışıldığı Fransa'dan geldiği için soruna hepsinden fazla hassas.
AYAKÜSTÜ POLİTİKA
Beraberinde Atina Belediye Başkanı Dora Bakoyannis ile birlikte davete katılan Yorgo Papandreu, AB, Irak ve Kıbrıs meselelerini önce AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, ardından Başbakan Abdullah Gül ile konuşmak için fırsatı kaçırmıyor. Not defterinini asla elden bırakılmaması gereken bu ortam içinde ‘‘AB'nin Türkiye için yeni bir finansal paket hazırlamasını için çaba göstereceğiz, Kıbrıs'ı biran önce çözelim’’ gibi konuşmalar havada uçuşuyor... Bir yandan onları kaydedeceksin, bir yandan yeni kimler geldi diye etrafına bakınacaksın...