Güncelleme Tarihi:
TUNUS, Cumhurbaşkanı Kays Said’in siyasi, ekonomik, sağlık krizleri ve sokaktaki protestoları da gerekçe göstererek, başbakanı azletmesi ve meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurmasıyla yeni bir yol ayrımında. Anadolu Ajansı, hafta başında Tunus’ta demokrasiyi kesintiye uğratan süreci mercek altına aldı. Tunus’ta 2019’da cumhurbaşkanlığı seçimiyle eşzamanlı gerçekleştirilen parlamento seçimlerini, Müslüman Kardeşler teşkilatına yakın Nahda Hareketi birinci sırada tamamlamıştı. Hareket 217 sandalyeli Meclis’te 52 milletvekiliyle birinci parti konumunu üstlendi ancak hükümeti tek başına kurabilecek çoğunluğu elde edemedi. Nahda’nın hükümeti, Meclis’ten güvenoyu alamadı. Son iki yıl içinde üçüncü Başbakan olarak Kays Said tarafından Temmuz 2020’de atanan Hişam el-Meşişi’nin teknokratlardan oluşan kabinesi parlamentoda başta Nahda, Tunus’un Kalbi ve Onur Koalisyonu gibi partilerden destek alarak Meclis’ten aldığı güvenoyuyla göreve başladı.
ZİRVEDE SÜRTÜŞME
Ancak Said ve Meşişi arasındaki sürtüşme kamuoyu önüne taşındı. Said, şubat ayında Meşişi’nin kabine revizyonunun anayasal olmadığını savundu. Meclis ise Meşişi’nin kabinesine güvenoyu verdi.
EKONOMİ KÖTÜLEŞTİ
Temel döviz girdisi turizm gelirlerinden mahrum Tunus’ta, ekonomi de 2021’in ilk çeyreğinde yüzde 3 daraldı. Resmi işsizliğin yüzde 17.3’te seyrettiği ülkede gayriresmi işsizliğinse çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.
KARARLARI GERİ ALIN
Nahda Hareketi ve ikinci parti konumundaki Tunus’un Kalbi Partisi başta olmak üzere Onur Koalisyonu, Demokratik Akım, Tunus İşçi Partisi gibi partilerinden farklı şiddette itirazlar yükseldi. Nahda ve Onur Koalisyonu, Said’i darbe girişiminde bulunmakla suçladı. Buna karşın Halk Hareketi, Halk Akımı, son olarak da eski rejim yanlısı Özgür Anayasa Partisi, Said’in bu adımını desteklediklerini duyurdu. Nahda siyasi partilere ve sivil toplum örgütlerine, demokratik kazanımlarının korunması hedefiyle istişareleri yoğunlaştırma çağrısında bulundu. Hareket, Said’den kararlarından dönmesini isterken, sorunların çözümünde demokrasiye uygun hareket etmesi çağrısı yaptı.
DÜNYADAN TEPKİLER SÜRÜYOR
TUNUS’ta yaşanan darbeye Türkiye ve dünyadan tepkiler sürüyor.
GANNUŞİ: DARBENİN ARKASINDA BAE VAR
TUNUS Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunus’ta yaşanan darbe girişiminin ve Nahda’nın binalarının hedef alınmasının arkasında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) medyasının olduğunu iddia etti. TRT Arapça kanalına konuşan Gannuşi, “Darbenin, kargaşanın ve Nahda’nın binalarının hedef alınmasının arkasında BAE medyası var” diyerek söz konusu medyanın “sosyal ve ekonomik sebeplerden yapılan gösterilere katılımı yüksek göstermeye ve darbeyi meşrulaştırmaya çalıştığını” ifade etti.
SAİD: BU DARBE DEĞİL
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, tarihi bir sorumluluk üstlendiğini, kararların anayasaya uygun olduğunu söyleyerek bunu “darbe” olarak nitelendirenlerin “hukuk derslerini gözden geçirmelerini” istedi. Said, “Bu gerçekte anayasanın tatbik edilmesidir. Anayasanın 80. maddesi, yakın bir tehlike durumunda cumhurbaşkanına gerek gördüğü tedbirleri alma yetkisi veriyor. Yakın tehlike ise artık gerçek tehlikedir” dedi. Said, ülkenin içinde bulunduğu tehlike ile ekonomik ve toplumsal durumu ve sağlık sektöründe yaşanan sıkıntıları kastettiğini, bazı sektörlerde parti ve lobiler temelinde işlerin yürüdüğünü dile getirdi.