Güncelleme Tarihi:
Trump, “Artık Kuzey Kore’den gelen bir nükleer tehdit yok. Kim Jong-un ile bir araya gelmek ilginç ve oldukça olumlu bir deneyimdi. Kuzey Kore’nin gelecekte büyük bir potansiyeli var!” ifadelerini kullandı. ABD Başkanlığı görevine gelmeden önce herkesin Kuzey Kore ile savaşa girileceğini düşündüğünü belirten Trump, “Eski Başkan (Barack) Obama Kuzey Kore’nin bizim en büyük problemimiz olduğunu söylüyordu. Artık öyle değil, bu gece rahat uyuyabilirsiniz” değerlendirmesinde bulundu. Trump, göreve gelişinin ardından dünyanın daha güvenli bir yer olduğunu da belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da zirvenin sonuçlarını değerlendirdiği Güney Kore'de, "Kuzey Kore ile yapılacak daha çok iş olduğunu" belirtirken, "Büyük bir silahsızlanma... Bunu iki buçuk yıl içinde başarabileceğimizi umut ediyoruz" dedi.
‘ÇAĞ AÇICI GÖRÜŞME’
Kuzey Kore devlet televizyonu ise ABD ile ilişkilerde ‘yeni bir sayfa’ açtığı için ülkenin Devlet Başkanı Kim Jong-un’u övdü. Kuzey Kore haber ajansı KCNA, ‘çağ açıcı’ diye nitelendirdiği görüşmeyle ilgili olarak, “Kim Jong-un ve Trump barış ve istikrarın sağlanması ve Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması için adım adım ve eş zamanlı hareket etme ilkesini izlemenin gereğini birlikte takdir etmektedirler” dedi. KCNA ayrıca, Trump’ın, Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımları kaldırmak konusunda niyetini ortaya koyduğunu duyurdu. Washington ve Pyongyang arasındaki görüşmeler devam ederken, Trump’ın Güney Kore ve ABD arasındaki bütün askeri tatbikatları askıya almasıyla ilgili niyetini açıkladığı kaydedildi. Haberde Kim ve Trump’ın birbirlerini ülkelerine davet ettiği ve iki liderin de davetleri kabul ettiği ifade edildi.
KRİZDEN UZLAŞMAYA
İki lider, sadece birkaç ay öncesine kadar birbirlerine “roket adam” ve “bunak” sözleriyle hitap etmiş, Kuzey Kore ise altıncı ve en güçlü kıtalararası nükleer füze denemesini Japonya’nın üzerinden gerçekleştirmişti. Deneme üzerine Trump, Pyongyang’a ‘ateş ve öfke’ yağdıracağına yemin etmişti. Ancak tüm yaşananların üzerine Singapur zirvesi, görevdeki bir Amerikan başkanı ile bir Kuzey Kore lideri arasında yapılan ilk yüz yüze görüşme oldu. Önceki gün Singapur’da bir araya gelen ikili, Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması, ABD ve Kuzey Kore arasında yeni ilişkiler kurulması, yarımadada barışın sağlanması konusunda bir dizi taahhüdü içeren ortak bir anlaşmaya imza atmıştı. Anlaşmanın detayları açıklanmazken, bu durum tartışma konusu olmuştu.
MOSKOVA’DAN MESAJ: PUTİN’İN DEDİĞİNE GELDİLER
TARİHİ Singapur zirvesini değerlendiren bir açıklama da Kremlin Sarayı’ndan geldi. Yapılan açıklamada, “Putin’in dediğine geldiler” yorumu ise dikkat çekti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov özetle şu açıklamalarda bulundu: “Putin, Kore Yarımadası'nda krizin çözümü için masaya oturmaktan başka çare bulunmadığını söylemiş ve bu görüşünü defalarca tekrarlamıştı. Putin yine haklı çıktı. Zirvenin sonuçları ne olursa olsun, görüşmenin gerçekleşmiş olması dahi birkaç ay öncesine kadar devam eden tehlikeli gidişattan uzaklaşmak anlamına geliyor. Bu açıdan görüşmeyi olumlu değerlendiriyoruz. ABD-Kuzey Kore zirvesine bu olumlu yaklaşımımızın yanı sıra, Kuzey Kore ile ilgili tüm problemlerin hızlı bir şekilde, bir gecede çözüme kavuşturulmasını beklememek gerektiğini de söylüyoruz. Yılların biriktirdiği bir dizi kronik problemin çözüme kavuşturulması için zaman gerekli.” - Nerdun HACIOĞLU / MOSKOVA
NYT ANALİZİ: ZİRVE NEDEN ÖNEMLİ
ABD’li New York Times (NYT) gazetesi, “Trump-Kim buluşmasında neler oldu ve bu zirve neden önemli” başlıklı bir analiz yayınladı. Analizde, özetle şu ifadelere yer verildi. “Basit bir diyalog, milyonlarca insanın yaşamını yitireceği bir sıcak savaş riskini azaltır. İmzalanan ortak açıklama, aslında boş ancak diyaloğun devam etmesine hizmet ediyor. Trump’ın Güney Kore ile ortak askeri tatbikatını askıya alması, Kuzey Kore’nin de nükleer testleri dondurduğunu açıklaması aslında oldukça radikal kararlar. Ancak Trump’ın bu kararı Seul’u şaşırttı. Bu da kararın Güney Kore’ye sormadan alındığını gösteriyor. Güney Kore, ABD’ye eskisi kadar güvenmeyebilir ve Kuzey Kore bu durumdan fayda sağlayabilir.
‘ÖRNEK TEŞKİL EDEBİLİR’
Öte yandan, Kim’in ulusal ve uluslararası alandaki tartışmalı meşruiyeti, Trump ile buluşması sonrasında büyük bir güç kazandı. Uzmanlar, görüşmenin Kuzey Kore’ye daha çok yarar sağladığını söylerken, Trump’ın daha fazla imtiyaz alabileceğinin altını çizdi. Kim’in nükleer silah denemeleri yaparak Trump’ı masaya oturmaya zorlamış olması diğer ülkelere de örnek teşkil edebilir. Diğer yandan, Trump’ın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilmiş olması kendisine duyulan güveni azaltıyor ve Kuzey Kore de silahsızlanmayacağına dair henüz bir söz vermiş değil. Ancak yine de tekrarlamakta fayda var; görüşmenin yapılmış olması ve diyaloğun devam etmesi bir sıcak savaş riskini azaltır.”