Güncelleme Tarihi:
G7 zirvesi için İtalya’da bulunan ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinde seçimlere 5 aydan daha kısa bir süre kalması ve Rusya’nın işgalinden bu yana Ukrayna’ya çok da sıcak bakmayan rakibi Donald Trump’ın seçimleri kazanma olasılığının giderek artmasıyla birlikte Ukrayna’nın güvenliğini 10 yıl boyunca taahhüt altına alacak olan güvenlik anlaşmasını Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile imzaladı.
‘GERİ ADIM ATMIYORUZ’
İtalya’da düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Biden, Ukrayna’ya Amerikan askeri göndererek değil; silah ve mühimmat göndererek, istihbarat paylaşımını genişleterek, Ukraynalı askerleri eğitmeye devam ederek ve Ukrayna ordusunu NATO standartlarına getirerek yardım edeceklerini söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e direkt hitap eden Biden, “geri adım atmıyoruz” dedi. ABD Başkanı ayrıca beş ülkeden Ukrayna’ya gönderilmek üzere Patriot hava savunma sistemi bataryaları ve diğer hava savunma sistemleri için taahhüt aldıkları bilgisini verdi: “Ukrayna’nın ihtiyaçları karşılanana kadar sahip olduğumuz her şey Ukrayna’ya gidecek.”
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ise bu anlaşmanın ülkesinin NATO’ya üyeliği için bir köprü görevi gördüğünü öne sürerek, “Bugün gerçekten tarihi bir gün. Bağımsızlığımızdan bu yana Ukrayna ve ABD arasındaki en güçlü anlaşmayı imzaladık” dedi. Anlaşmanın içinde yasal olarak bağlayıcı kısımlar olduğunun altını çizen Zelenski, “Bu, Amerika’nın Ukrayna’nın bağımsızlığına verdiği desteğin güvenilirliği anlamına geliyor” diye ekledi.
TRUMP’A ÖNCEDEN ÖNLEM Mİ
ABD’de 5 Kasım seçimlerine bu kadar kısa bir süre kalmışken anketlerin genelinde geride olan Başkan Biden’ın Ukrayna ile 10 yıllık güvenlik taahhüdü anlaşması imzalaması, geçtiğimiz iki yıldır Ukrayna’ya gönderilen 100 milyar dolardan fazla askeri yardımı her fırsatta eleştiren ve Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşüp savaşı 24 saatte bitirebileceğini iddia eden Cumhuriyetçi Parti adayı Trump’ın olası başkanlığına önceden önlem olup olmadığı sorularını beraberinde getirdi.
Amerikan medyasına konuşan ABD’li yetkililer, “anlaşmanın, eski Başkan Trump, kasım ayındaki seçimleri kazansa bile gelecekteki ABD yönetimlerinin Ukrayna’yı destekleme taahhüdünü vermeyi amaçladığını” söyledi. Fakat buna rağmen bu anlaşma iki devlet başkanı arasında imzalandığı ve ABD Kongresi tarafından oylanmayacağı için Trump veya gelecekteki herhangi bir başkan, bu anlaşmadan çekilebilir.
PUTİN’İN KASASINDAN KİEV’E
ABD, güvenlik anlaşmasının yanı sıra Ukrayna’ya yönelik bir dizi yardım adımı daha attı. Uzun süredir tartışılan Rus Merkez Bankası’nın dondurulmuş varlıklarının Ukrayna lehine kullanılması konusunda G7 liderleri mutabakat sağladı. Anlaşmaya göre Ukrayna’ya verilecek 50 milyar dolarlık bir kredi bu varlıklardan elde edilecek gelirlerle ödenecek. Rusya’nın Batılı devletlerde bulunan yaklaşık 280 milyar dolarlık varlığının dondurulduğunu ve Belçika’daki bir finans kuruluşu tarafından işletildiğini söyleyen ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, “Bu kredinin sağlayacağı fonlar, Ukrayna’nın kendisini savunması ve yeniden inşası için ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlayacak ve bu kaynak, Putin’in kendi varlıklarından elde edilen gelirlerle karşılanacak” dedi. ABD Hazine Bakanlığı ayrıca Rusya ile iş yapan çok sayıda şirket ve Rus borsasına yönelik de finansal yaptırım kararı açıkladı.