Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Donald Trump, dün Twitter hesabından yaptığı açıklamada ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın yerine CIA Başkanı Mike Pompeo’yu atadığını duyurdu. Tillerson’a hizmetleri için teşekkür eden Trump, Pompeo’nun yeni görevinde ‘harika bir iş çıkaracağını’ yazdı. Tillerson, hastalandığı söylenen Afrika gezisinden yeni dönmüştü.
AFP’nin haberine göre üst düzey bir Amerikalı yetkili, Trump’ın Kuzey Kore ile görüşmelere girmeden önce kabinesini yenilemek istediğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarından Steve Goldstein, Trump’ın Tillerson’a görevden alınma sebebini açıklamadığını söyledi. Goldstein, Tillerson’ın ayrılmayı istemediğini de ifade etti. Goldstein, Tillerson’ın Trump’la görüşmediğini ve görevden alınma sebebini bilmediğini de ekledi. Beyaz Saray yetkilileri ise Tillerson’ın görevden alınacağı kararının cuma günü kendisine iletildiğini ancak kamuoyuna duyuru için Afrika gezisinden dönmesinin beklendiğini ifade etti. Bu açıklamaların ardından Goldstein’ın da görevine son verildi ve yerine Sözcü Heather Nauert getirildi.
‘FARKLI DÜŞÜNÜYORDUK’
Trump, muhabirlere yaptığı açıklamada Tillerson’la İran dahil çeşitli konularda görüş ayrılığı içinde olduğunu söyledi. Trump, “Aslında çok iyi anlaşıyorduk ama bazı meselelerde anlaşamadık. İran anlaşmasına baktığınızda, ben onun berbat olduğunu düşünüyordum, o ise iyi olduğunu düşünüyordu. Ben anlaşmayı bozmak ya da bir şey yapmak istiyordum, o farklı düşünüyordu. Aynı şekilde düşünmüyorduk” dedi.
TRUMP’A MORON DEMİŞTİ
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’ın bu göreve geldiğinde hiçbir diplomatik ve siyasi tecrübesi yoktu. Tillerson göreve başlamadan önce Amerikan enerji devi Exxon Mobil’in CEO’suydu. Tillerson’ın geçen yıl Temmuz ayında Trump’ın ABD’nin nükleer silah kapasitesini 10 katına çıkarma önerisi üzerine ABD Başkanı için ‘moron’ ifadesini kullandığı haberlere yansımıştı. Trump da IQ testi yapılmasını gündeme getirmişti.
İRAN VE KUZEY KORE’DE AYRIŞTILAR
Trump ile Tillerson’ı farklı
uçlara savuran iki temel konu İran ve Kuzey Kore oldu.
Tillerson İran’la nükleer anlaşmanın devamından yana tavır koyarak Trump’ı karşısına aldı. ABD Başkanı, Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’u ‘ateş ve gazap’ ile tehdit ederken Tillerson diplomasiyi işletme yönünde net tavır koydu. Trump, Kim Jong-un’u kasten “Küçük Roket Adam ile müzakereyle vakit harcıyorsun” tweetiyle Dışişleri Bakanı’nın hem kamuoyu hem de kendi kurumu içindeki karizmasını çizdi. Arka arkaya gelen bu vakalar nedeniyle 2017’nin kasım aralık aylarından itibaren Washington’da Tillerson’ın gidici olduğu konuşulmaya başlandı.
ÇAVUŞOĞLU GÖRÜŞECEKTİ
REX Tillerson’ın gidişi Ankara için olumlu sayılacak bir gelişme değil. Trump yönetiminin Türkiye ile Suriye krizini çözmek için bizzat devreye giren ismi Bakan Tillerson olmuştu. Ankara’da şubat ayındaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmeye tercüman ya da not alacak bir kişi bile almaadan girerek kendi kurumu içinde tepki çekmişti.
MCMASTER DA GİDİCİ
Tillerson’dan dört gün önce İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile görüşen Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster’ın da gidici olduğu konuşuluyor. McMaster, Türkiye ziyaretinin hemen ardından gittiği Münih Güvenlik Konferansı’nda Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahale ettiği yönünde bir şüphesi olmadığını söyleyerek Trump’ın oklarını üzerine çekmişti. O günden beri Trump’ın McMaster’a Pentagon çatısı altında yeni bir görev aradığı konuşuluyor. Tillerson’ın ardından McMaster da giderse Türkiye ile krizi çözmek için bizzat devreye giren iki kilit isim oyun dışında kalmış olacak. Pompeo’nun Trump’la çok yakın bir çalışma ilişkisi olduğu biliniyor. Dolayısıyla Tillerson döneminde geri plana düşen Dışişleri’nin yıldızını yükselteceği yorumları yapılıyor. Pompeo Dışişleri Bakanlığı’nın kritik kararlarda daha etkin bir rol oynamasını sağlayabilir. Ancak Ankara açısından işin başka bir boyutu daha var; Pompeo’nun Türkiye’nin İran ve Rusya ile ilişkileri konusunda şahin bir çizgide olduğu biliniyor.
SADECE ONA TEŞEKKÜR ETMEDİ
Tillerson, kovulmasının ardından ilk değerlendirmesinde, görev süresinin 31 Mart itibarıyla sona ereceğini ifade etti. Tillersın, Trump’ın kendisini dün öğleden sonra Air Force uçağıyla California’ya giderken aradığını söyledi. Bu, Trump’ın Tillerson’ı tweet’le kovduktan sonra aradığı anlamına geliyor. Tillerson’ın konuşmasında teşekkür etmediği tek kişi ise Trump oldu.
YENİ BAKAN KİMDİR
Mike Pompeo (52), ABD Başkanı Trump ile benzer dünya görüşlerini paylaşan muhafazakâr bir isim olarak biliniyor. Cumhuriyetçi Parti içerisindeki muhafazakâr Çay Partisi hareketinden gelen eski kongre üyesi Pompeo, su işkencesine desteği ve kürtaj karşıtı görüşleri ile gündeme gelmişti. Mike Pompeo, İran’ın ABD dahil 5+1 ülkeleriyle yaptığı nükleer anlaşmaya karşı çıkmasıyla da Trump’la aynı pozisyonu alıyor. Eski bir asker olan Pompeo, Berlin Duvarı yıkılmadan önce Demir Perde’nin devriyesinden sorumlu birlikte görev yapmıştı.
Pompeo, Türkiye kamuoyunun dikkatine CIA Başkanlığı’na getirilmeden önce Twitter hesabından 15 Temmuz darbe girişimine dair yorumla gelmişti. İran Dışişleri Bakanı Zarif’in “Türkiye halkının cesurca demokrasiyi ve seçilmiş hükümetlerini savunması bölgemizde darbelerin yeri olmadığını gösteriyor” şeklindeki tweetini alıntılayan Pompeo, “İran hükümeti, Erdoğan’ın hükümeti kadar demokratik. İkisi de totaliter İslamcı diktatörlük” diye tweet atmıştı. Pompeo daha sonra bu tweetini sildi ve Twitter hesabını da kapattı. Öte yandan, Pompeo, CIA Başkanı olarak ilk yurtdışı ziyaretini de geçtiğimiz yılın şubat ayında Türkiye’ye yapmıştı.
YENİ CIA BAŞKANI İŞKENCEYLE SUÇLANMIŞTI
ABD Başkanı Trump, Tillerson’dan boşalan yere CIA Başkanı Mike Pompeo’yu atarken onun yerine de yardımcısı Gina Haspel’i getirdi. Gina Haspel, CIA tarihinde bu koltuğa oturan ilk kadın oldu.
-Trump, istihbarat konusunda fazla bir deneyimi olmayan Mike Pompeo’yu kurumun başına getirdiğinde eleştiri konusu olmuştu. Ancak Trump’ın istihbarat camiasından gelen yurtdışı ve yurtiçi birçok görevde yer almış Gina Haspel’ı geçen yıl CIA’de iki numaralı koltuğa oturtması olumlu yanıt bulmuştu.
- 1985’ten beri ABD istihbarat kurumunda olan Gina Haspel, yurtdışında birkaç bölgede istasyon şefi olarak görev aldıktan sonra Washington’da CIA Başkan Yardımcısı ve CIA’nın Dış İstihbarat ve Gizli Operasyonlar Başkan Yardımcısı görevlerini üstlendi.
- Haspel’ın CIA’in gizlice insan kaçırma ve sorgulama için geliştirdiği işkence programlarında doğrudan rol oynadığı iddia edildi. Buna göre CIA’in kaçırdığı militanlar, sorgulanmak üzere yabancı ülkelere teslim ediliyordu. Ajanlar gizli tesislerde şüphelilere işkence uyguluyordu.
- Geçen yıl New York Times gazetesinde yayınlanan bir makaleye göre CIA’in ilk deniz aşırı tutuklama merkezi Tayland’da kurulmuştu. 2002 yılında burası Haspel tarafından yönetiliyordu, gözaltına alınan iki kişinin korkunç bir şekilde sorgulanmasına da tanık olmuştu.