Güncelleme Tarihi:
ABD, İngiltere ve Avustralya arasında oluşturulan güvenlik ortaklığı (AUKUS) ve Fransa’nın ekarte edildiği denizaltı alım anlaşması, dört ülke arasındaki sorundan ABD-Avrupa ilişkilerini etkileyen bir krize dönüştü. Bunda konunun ikili sorun değil, Avrupa sorunu olduğu tezini işleyen Fransa’nın üyesi olduğu Avrupa Birliği’nin (AB) desteğini alma çabası önemli rol oynuyor. Eski ABD Başkanı Donald Trump zamanında en kötü dönemini geçiren ilişkilerin eski günlerine döndürülmesi için büyük umut bağlanan Joe Biden yönetiminin adımları, AB’yi hazırlıksız yakaladı. Önümüzdeki günlerde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Biden arasında yapılacak telefon görüşmesi kritik önemde. Fransa, daha şimdiden, görüşmenin barışma değil netleştirme niteliğinde olacağı mesajını veriyor.
FRANSA İLE DAYANIŞMA
Kamuya açık mesajlarda Paris’in AB’den istediği desteği almış olduğu görülüyor. AB Konseyi Başkanı Charles Michel, bir ittifakın ana unsurlarının sadakat ve şeffaflık olduğunu belirterek bunun eksikliğini gözlemlediklerinin altını çizdi. Biden’ın yaklaşımını eleştiren Michel, “En azından Trump döneminde her şey son derece açıktı” dedi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de üye ülkelerden birinin kabul edilemez bir tavırla karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, “Cevaplanması gereken çok sayıda soru var” diye konuştu. Birleşmiş Milletler toplantısı için New York’ta bulunan AB dışişleri bakanları da bir araya gelerek konuyu masaya yatırdılar. Toplantıya başkanlık eden AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AUKUS’un kendileri için bir sürpriz olduğunu gizlemezken üye ülkelerin Fransa ile dayanışma içinde olduklarını söyledi.
ALMANYA DA TEPKİLİ
AB’nin siyasi desteğini arkasına almış gözüken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, olası somut tepkilerin de Avrupa çapında olması için uğraşıyor. Avustralya’yla yürütülen ticaret anlaşması görüşmelerinin aksatılması ve ABD-AB arasında 29 Eylül’de yapılması planlanan ticaret ve teknoloji toplantısının ertelenmesi, üzerinde durulan opsiyonlar arasında. Mevcut ortamdan yararlanan Paris, son gelişmeleri uzun süredir ısıttığı Avrupa savunması ve stratejik otonomi konuları için de fırsat olarak görüyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün yaptığı açıklamada, “Fransız dostlarımızın öfkesini anlayabiliyorum. Karar verilen şey ve karar verilme şekli, sadece Fransa için değil, rahatsız ediciydi ve hayal kırıklığı yarattı” dedi.
EYLEME GEÇİLİR Mİ
ABD’ye yönelik mesajlar oldukça sertleşirken, gelinen aşamada sorulan ana sorular ise tırmanmanın nereye kadar süreceği ve sözden somut eyleme geçilip geçilmeyeceği. Bazı Avrupalı yetkililer sorunun ikili olduğu ve AB’nin belli bir aşamadan sonra Fransa’nın çıkarlarına hizmet eden bir araç haline getirilmemesi gerektiği görüşünde.
AUKUS DEPREMİ
Avustralya, ABD ve İngiltere tarafından Çin’e karşı 16 Eylül’de imzalanan AUKUS (Avustralya-Birleşik Krallık-ABD) anlaşmasının ardından, Avustralya’nın Fransız Naval Group’la yaptığı 12 konvansiyonel dizel elektrikli denizaltı inşasını öngören 66 milyar ABD doları tutarındaki sözleşmenin iptal edildiği açıklanmıştı. Fransa, Washington ve Canberra elçilerini geri çağırmıştı.
GUTERRES: ÇİN VE ABD KONUŞMALI
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres dün 76’ncı BM Genel Kurulu açılışında yaptığı konuşmada ABD ve Çin’i diyaloğa girmeye çağırdı ve giderek daha fazla bölünmüş bir dünya konusunda uyarıda bulundu. Guterres, “Bu bir bela reçetesi. Soğuk Savaş’tan çok daha az tahmin edilebilir olur. Güveni yeniden tesis etmek ve umut aşılamak için işbirliğine ihtiyacımız var” dedi.