Güncelleme Tarihi:
Başkent Madrid'te 24 Mart'ta Ulusal Mahkeme'de başlayan dava sonunda oluşan tabloda, İspanyol askerlerin cesetlerinin kimliklerinin belirlenmesi işlemlerini yürüten Türk makamlarının, davayı açan savcı tarafından övüldüğü, savunma avukatları tarafından da suçlandığı görüldü.
Trabzon Adli Tıp Kurumu yetkilisi Dr. Bülent Sabran ile üyelerden Dr. Ömer Müslümanoğlu'nun tanık olarak dinlendiği davanın son 2 gününde, ilk suçlamayı yapan savcı ve sonrasında da savunma avukatları son sözleri söylediler.
Savcı Fernando Burgos, uçak kazasından yalnızca 3 gün sonra ölen İspanyol askerler için İspanya'da resmi cenaze töreni düzenlendiğini hatırlatıp, bu yüzden cesetlerinin kimliklerinin hızlı belirlendiğini bildirdi.
İspanyol savcı, Türk makamları tarafından ilk andan itibaren 30 İspanyol askerinin cesetlerinin belirlenemez durumda olduğunun ve DNA testi yapılması gerektiğinin, Trabzon'a giden askerlerin alınmasından sorumlu olan İspanyol askerlere iletildiğini ve bununla ilgili Türk makamları tarafından hazırlanan bir belgenin İspanyol askerlere imzalatıldığını kaydetti.
Savcı Burgos, 30 İspanyol askerinin cesetlerinin kimliklerini “kafalarından uydurdular” diye tanımladığı sanıklardan Tabip General Vicente Navarro için 5, Tabip Binbaşı Jose Ramirez ve Tabip Yüzbaşı Miguel Saez için ise 4.5 yıl hapis cezası istemini yineledi.
Kazada ölen askerlerin ailelerinin kurduğu derneğin avukatı Leopoldo Gay ise son sözlerinde, eski başbakan Jose Maria Aznar, eski savunma bakanı Federico Trillo ve eski genelkurmay başkanı Felix Sanz'ın da aralarında bulunduğu üst düzey siyasetçi ve askerlerin davada tanık olarak dinlenmelerine izin verilmemiş olmasını eleştirerek, dava sonuçlandıktan sonra da olayla ilgili soruşturmaların sürdürülmesini istediklerini dile getirdi.
Son sözü alan sanık İspanyol askerlerin avukatları ise, müvekkillerinin suçsuz olduklarını söylediler. Hakkında en fazla hapis cezası istenen General Navarro'nun avukatı Ramiro Guardiola, “cesetlerin kimliklerinin bir an önce belirlenmesi gerekiyordu ama aradan çıkmak için acele eden taraf Türk makamları oldu” savında bulundu.
İspanyol avukat ayrıca, Türk adli tıp kurumu makamlarının 74 cesete (kazada ölen 62 İspanyol askeri ve 12 Ukraynalı uçuş ekibi) ulaştıktan sonra ceset parçalarının bulunduğu 42 numaralı torbanın, “74 cesete ulaştıktan sonra buna ihtiyaç yok” diye düşünerek ortadan kaldırdıklarını ileri sürdü.
Sanık askerler arasından söz alan tek kişi olan General Navarro da suçsuz olduğunu savunarak, kaza sonrası “ölen askerlerin ailelerinin daha fazla işkence çekmemeleri için ayrıntıları tatlılaştırdığını” söyledi.
Navarro, “Kendimi şizofrenik olarak görmüyorum. Dr. Jackyl ve Mr. Hyde değilim. Neden ailelere daha fazla zarar vermeye çalışayım? Profesyonel olarak bundan hiçbir avantajım olamaz. Zaten en yüksek askeri rütbeye ulaşmışım” dedi.
İspanya'da son zamanlarda gündemin ilk maddesinde bulunan davayla ilgili kararın birkaç hafta içinde açıklanması bekleniyor.
Bu arada, kazanın olduğu dönemde iktidarda, şu anda ise muhalefette olan İspanya Halk Partisi (PP) davanın sonucunu en fazla merak eden taraflardan biri olarak görünüyor.
Tanık olarak dinlenmesi istenen, ancak mahkemenin isteği reddettiği eski savunma bakanı Federico Trillo, dava boyunca kimi askerler tarafından “siyasal kaygıyla cenaze töreninin hemen yapılması ve askerlerin bir an önce Türkiye'den İspanya'ya getirilmesi emrini veren kişi” olarak gösterilmişti. PP'nin lideri Mariano Rajoy, bir radyoya açıklamasında, “Trillo'nun vicdanının rahat olduğunu, ancak çalıştığı kişilerin ceza alabilecek olmasından büyük endişe duyduğunu” söyledi.