Güncelleme Tarihi:
İçindeki 5 yolcuyla birlikte Titanik’in enkazına inan Titan denizaltısı 18 Haziran 2023'te kayboldu ve enkazı beş gün sonra Kuzey Atlantik'te Titanik'in enkazının yakınında bulundu.
Daha önce de uyarıları dikkate almayarak büyük derinliklere inen tartışmalı deniz aracı feci bir patlama sonucunda içindeki yolculara mezar olmuştu.
DENİZALTININ İÇİNDEN GELEN SESLER UMUT VERMİŞTİ
Arama çalışmaları sırasında, sualtından gelen sesler ve denizaltının kalan oksijeniyle ilgili tartışmalar gemidekilerin hâlâ hayatta olabileceğine dair umutları artırmıştı.
Hatta bu durum, uluslararası gemilerden oluşan bir filonun kayıp denizaltıyı aramaya gelmesine yol açtı.
Tüm bunlardan beş gün sonra, 22 Haziran'da ise sahil güvenlik Titan'ın enkazını bulmuş ve korkulanların doğru olduğu ortaya çıkmıştı…
Bir yıl süren soruşturmanın ardından parçalanan denizaltı ile ana gemisi arasındaki görüşmeleri ayrıntılı olarak anlatan korkunç Titan iletişim kayıtlarının sahte olduğu ortaya çıktı!
BİR YILDIR SÜREN ARAŞTIRMA KORKUNÇ GERÇEĞİ AÇIĞA ÇIKARDI
Titanik'in enkazına doğru alçalan Titan denizaltısı ve ana gemide bulunanlar arasındaki iletişimi detaylandırdığı iddia edilen kayıtların tamamen sahte olduğu anlaşıldı.
Atlantik Okyanusu’nun dibine dalışı umutsuz bir hayatta kalma mücadelesine dönüştüren bir dizi endişe verici olayı belgeleyen iletişim günlüğü geçen yaz yayınlandığında zaten şüphe çekmişti.
Bu günlük, beş yolcunun yüzeye geri dönmek için gösterdikleri beyhude çabaları belgelemeye yarıyordu. Ancak ABD federal soruşturma ekibi şimdi bu kayıtların tamamen hayali olduğunu ilan etti.
Neredeyse bir yıl süren kapsamlı bir araştırmanın ardından ekip, Titan'ın içindekilerin gerçekleşmek üzere olan ve nihayetinde hayatlarına mal olan feci patlamaya dair herhangi bir uyarıda bulunduklarını gösteren hiçbir kanıt bulamadı.
TİTAN KAYITLARI SAHTE ÇIKTI… PEKİ SAHTE KAYITLARIN KAYNAĞI KİM?
Emekli bir ABD Sahil Güvenlik subayı ve Deniz Soruşturma Kurulu Başkanı olan Kaptan Jason D. Neubauer, Titan içinden alındığı söylenen kayıtların uydurma olduğunu belirtti.
Sahte belgenin asıl kaynağının kim olduğu belli değil.
Patlamanın olduğu haziran ayı sonlarında ortaya çıkan sahte kayıtlar, Titan'a özgü kısaltmalar da dahil olmak üzere teknik jargon ve gerçekçi tanımlamalarla dolu sözde dakika dakika iletişimi detaylandırıyordu.
Titan'ın mürettebatının panik halinde olduğu, iletişim aniden kesilmeden önce gövde alarmları ve çatlama sesleriyle uğraştığı öne sürülüyordu. OceanGate firması da bu iletişim sistemini “benzersiz bir güvenlik özelliği” olarak tanımlamıştı.
“LÜTFEN CEVAP VERİN!”
Titan kayıtlarının bir bölümünde, ana gemiye çatırtı sesleriyle birlikte çeşitli gövde alarmları bildirdiği görülüyordu. Sahte iletişim raporunun sonuna doğru bir mesajda sensörle ilgili “RTM alarmı aktif, tamamen kırmızı” uyarısı vardı.
Sahte olduğu anlaşılan kayıtlar ana geminin denizaltıya üst üste 7 kez akıbetini soran mesajlar göndermesi ve bunların yanıtsız kalmasıyla sonlanıyordu.
Sözde son mesajda ana gemiden şöyle deniyordu “Lütfen cevap verebiliyorsanız cevap verin” deniyordu.
Neubauer “Birileri bunu inandırıcı gösterecek kadar iyi yapmış” derken kayıtların denizaltındaki maceracıları “paniklemiş gibi gösterdiğinin” altını çizdi.
GERÇEK KAYITLAR GİZLİ TUTULUYOR
Emekli bir donanma denizaltıcısı ve dalgıç pilotu olan Dr. Alfred S. McLaren, NYTimes'a verdiği demeçte 'OceanGate'i utandırmak ve denizaltında bulunanların yakınlarını heyecanlandırmak için yapıldığı kesin” yorumunu yaptı.
Kayıtların yalan olduğunu ortaya çıkaran ekibin elindeki en büyük kanıt ise gerçek kayıtlara ulaşılmış olması… Ancak bu kayıtlar gizli tutuluyor ve Titan’ın patlamadan önce içinde ne yaşandığı kalın bir sis perdesinin ardında gizli.
“YAKLAŞAN ÖLÜMÜ HİSSETMEMİŞLER”
Ancak bu gizli kayıtlar Titan’ın içinde hayatını kaybeden 5 kişinin “yaklaşan kaderlerinin farkında olduğuna dair” hiçbir kanıt ortaya koymadı.
Neubauer, gerçeğin kurbanların ailelerine biraz teselli verebileceğini ve sevdiklerinin son anlarında acı çektiklerine dair endişelerini hafifletebileceğini umuyor.
Denizaltıda bulunan beş kişi Pakistan asıllı İngiliz işadamı 48 yaşındaki Shahzada Dawood, oğlu 19 yaşındaki Suleman, İngiliz havayolu şirketi yöneticisi 58 yaşındaki Hamish Harding, Fransız Titanik uzmanı 77 yaşındaki Paul-Henri Nargeolet ve denizaltıyı inşa eden ve turistler için dalışlar düzenleyen Amerikan şirketi OceanGate'in kurucusu ve CEO'su 61 yaşındaki Stockton Rush'tı. Rush aynı zamanda trajedinin yaşandığı gün Titan'ın pilotuydu.
ARACI KULLANAN CEO “HİÇBİR TEHLİKE YOK” DEMİŞTİ
Titan'a pilotluk yapan Rush, daha önce denizaltının deneysel tasarımı ve başarısız olmaya mahkum olduğu yönündeki endişeleri reddetmişti. Titan “deneysel” bir araç olarak tanımlanmasına rağmen, toplam 90 kez okyanusun derinliklerine dalmış ve 13 kez de Titanik'in batığına ulaşmıştı.