Güncelleme Tarihi:
Boyes, 'Yakın Doğu'nun Kral Lear'ı olarak tanımladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan için şu ifadeyi kullanıyor:
"Erdoğan 1000 odalı sarayında oturup düşmanlarına bağırırken, 'krallığı' Lear'ın karanlık ve huzursuz zamanlarındaki gibi kendini savaş, çatışma ve karşılıklı suçlamalarla parçalara bölüyor. Sınırında genişleyen savaşın bulaştığı Türkiye, kaosa doğru kapaklanıyor".
Erdoğan'ın bir zamanlar ülkeyi etkileyici bir netlikte yönettiğini ifade eden Boyes, şimdi o netliğin yerini kafa karışıklığı ve komplolara bıraktığını iddia ediyor ve ekliyor:
"Her şeyin önüne koyduğu bir amacı var: Cumhurbaşkanlığını tüm gücü elinde toplayan bir başkanlığa çevirmek. Erdoğan'ın arası şu an Rusya lideri Putin ile iyi olmayabilir, ama Kremlin'in liderinin sahip olduğu manevra özgürlüğüne sahip olmaya can atıyor."
SHAKESPEARE'İN EN MEŞHUR KAHRAMANLARINDAN BİRİ
Peki Boyes'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı benzettiği Kral Lear kim? Kral Lear, İngiliz oyun yazarı William Shakespeare'in en ünlü trajedilerinden birinin kahramanı.
17'nci yüzyıl başında yazılan oyunda Kral Lear, yaşlandığı gerekçesiyle tüm varlığını üç kızı arasında paylaştırmaya karar verir. En büyük pay da onu en çok seven kızının olacaktır.
İlk sözü en büyük kızı Goneril alır ve babasına olan 'sevgisi'ni yapmacık ifadelerle anlatır. Bu sevgi beyanından çok etkilenen Lear, ortanca kızı Regan ve küçük kızı Cordelia konuşmaya başlamadan, Goneril'e payını verir.
Ardından Regan da payını alır. Sıra Cordelia'ya gelir. Kral'ın küçük kızı, başta bir şey söylemeyi reddeder, sonraysa hiçbir sözün ona olan sevgisini anlatmaya yetmeyeceğini söylese de, Cordelia'nın bu dobralığı kral babasını çileden çıkarır ve onu mirasından men eder; her şeyini iki kızı arasında paylaştırır.
Babalarından toprakları alan Regan ve Goneril mutlak hâkimiyeti elde etmek için Lear'ın askeri ve idari gücünü kısıtlarlar. İki kızı tarafından kapı dışarı edilince de Lear aklını oynatır.