Güncelleme Tarihi:
İngiltere Başbakanı Theresa May, İngiltere’nin AB üyeliğiyle ilgili yeni bir referandum için kampanya yürüten eski Başbakan Tony Blair’e sert tepki gösterdi.
Kendisinin AB ile İngiltere’nin çıkarlarını ön plana çıkaran bir anlaşma için mücadele verdiğini belirten May, “Ancak bu süreci kendi siyasi çıkarları için sabote etmek isteyen çok sayıda kişi var. Tony Blair’in Brüksel’e gitmesi ve ikinci bir referandumu savunarak bizim yürüttüğümüz müzakerelerin altını oyması, bir zamanlar oturduğu makama ve İngiliz halkına hakarettir.” değerlendirmesinde bulundu.
Theresa May, Brexit konusunda yeni bir referanduma karşı çıksa da İngiliz basınında bugün yer alan haberlere göre yardımcısı David Lidington yeni referandum için kampanya yürüten gruplarla bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Blair, cuma günü yaptığı açıklamada, May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının hiç kimseyi memnun etmediğini belirterek, “Bence mantıklı olan halka gitmek ve bir istikamet belirlemesini istemektir.” demişti.
Brexit müzakereleri süresince halkın bu konudaki bilgisinin de arttığına dikkati çeken Blair, May’e, Brexit konusunda “makas değiştirmesi” çağrısında bulunmuştu.
1997-2007 yıllarında İşçi Parti hükümetinin başbakanlığını yapan Blair, yeni Brexit referandumu için kampanya yürüten Halkın Oyu platformunun önde gelen destekçileri arasında yer alıyor.
Londra'da ekim ayında gerçekleştirilen Brexit karşıtı yürüyüşe yaklaşık 700 bin kişi katılmıştı.
"ÖLÜ ATI KIRBAÇLAMAK"
May hükümeti ile AB arasında varılan anlaşmanın geçen salı günü parlamentoda yapılması planlanan oylaması ertelenmişti. Anlaşmanın 21 Ocak’tan önce İngiltere parlamentosunda oylanması bekleniyor.
Parlamentonun onay vermeyeceğini düşünen May, Brexit anlaşmasını kurtarmak için perşembe ve cuma günü Brüksel’de bir dizi temasta bulunmuş ancak AB tarafından beklediği tavizleri alamamıştı.
May, anlaşmadaki “tedbir maddesine” zaman sınırı getirmek veya İngiltere’nin bu düzenlemeden tek yanlı çekilmesine izin verecek bir mekanizma oluşturmak istiyor.
İngiltere ile AB'nin Brexit sonrası geçiş sürecinde Kuzey İrlanda sınırı sorununa kalıcı çözümü de içerecek kapsamlı bir anlaşmaya varamaması halinde "tedbir maddesi" devreye girecek. Buna göre İngiltere'nin bütünü AB ile süresiz biçimde gümrük birliği içinde kalacak ve taraflar bu düzenlemeye tek yanlı son veremeyecek.
İngiltere’de siyasi gözlemciler, May’in Brexit anlaşmasını kurtarmaya dönük gayretlerini “ölü atı kırbaçlamak” diye nitelendirerek, bunun parlamentoda kabul edilmesinin neredeyse imkansız olduğu görüşünde birleşiyorlar.
İngiltere’nin AB’den resmen ayrılacağı 29 Mart 2019 yaklaşırken, ülkenin önündeki seçenekler anlaşmasız ayrılık, yeni referandum veya erken seçim olarak görünüyor.
Seçim Komisyonu, yeni bir referanduma 10 hafta içinde gidilebileceğini belirtiyor ancak 2016’daki Brexit referandumuna ilişkin yasanın parlamentodan çıkması 7 ay sürmüştü.
Yeni bir referandum veya erken seçim üzerinde anlaşılması durumunda, İngiltere’nin AB’den 29 Mart tarihini uzatması için talepte bulunması gerekecek.
İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 oy oranı ile AB'den ayrılma kararı almıştı.