Güncelleme Tarihi:
Görüş"te, "Gerçek bilgiyi temin etmek ve terörist örgütlerin çıkarına hizmet edecek bakış açılarından sakınmak medyanın hakkı ve görevidir" denilirken, "Suç örgütleri yasadışı etkinlikleri için AB'nin dış sınırlarından düzenli olarak yararlanmaktadırlar" denildi.
"Organize Suçlar ve Teröre Karşı Mücadelede Sivil Toplumun Katılımı" başlıklı "Görüş", Avrupa Komisyonu'nun, AESK'den bu yönde yeni açılım ve saptamalar içeren bir rapor istemesi üzerine hazırlandı.
Görüş AB'nin "hükümeti" olan AB Komisyonu tarafından uygulamalarda ve hazırlanacak yasa ve direktiflerde göz önüne alınacak.
TERÖRİSTLER AVRUPA İÇİNDE POLİS VE YARGI SİSTEMLERİ BAHANESİYLE KAÇAMAZ
"Görüş"ün "Sonuç" bölümünde, AESK'nin, terörist ve diğer suçluların Avrupa iç sınırlarından polis ve yargı sistemleri farklı olduğu için kaçıp kurtulmalarını kabul edemeyeceği belirtildi. Komite'nin AB kurumlarını ve üye devletleri terörizme karşı ortak bir strateji oluşturmaları ve uygulamaları, anında ortak kararı engelleyen unsurların düzeltilmesine karşı uyardığı da bildirildi.
Avrupa Parlamentosu'nun güvenlikle ilgili kararlarında "oybirliği" yerine "nitelikli oy çokluğu" aranmasını destekleyen AESK, terör ve organize suçlarla mücadelede sivil toplumun rolü konusunda şu önerilerde bulundu:
"- AESK, Avrupa'da gençlere, radikal ve şiddet temelli düşünceleri teşvik eden şebekelerin ağına düşmelerini engelleyecek donanım kazandıracak, demokratik değerleri, eşitliği, hoşgörüyü ve kültürel çeşitliliği anlamayı teşvik eden uygarlık eğitimini verecek okul programlarını ve eğitim etkinliklerini güçlendirmeyi tasarlamaktadır.
- Şiddeti seçen radikalizmle mücadelede, AB ve üye devletlerin radikalizmi ve şiddeti besleyen gerilimleri hafifletmek, dinler ve kültürler arası diyaloğu teşvik etmek, hoşgörüsüzlük, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve şiddet taraftarı aşırı uçlara karşı savaş açmak için, etkin çalışan sivil toplum organizasyonlarıyla danışmaya ihtiyaçları vardır."
TERÖR KARŞISINDA BASININ TUTUMU
Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi "Görüş"ünde terör karşısında basının alması gereken tavrı ise şöyle tanımladı:
"- Gerçek bilgiyi temin etmek ve terörist örgütlerin çıkarına hizmet edecek bakış açılarından sakınmak medyanın hakkı ve görevidir. Medya kurbanların özel hayatını ve hassasiyetlerini rahatsız edecek bilgi ve görüntülerden de sakınmalıdır. Özellikle gençler, bu risklerden korunmalıdır. Bu bağlamda, kamuya ait medyalar örnek oluşturmalıdır.
- Medya terör kurbanlarının özel yaşamları ve hassasiyetlerinin zarar görmemesini garanti etmek ve terörist grupların çıkarları yönünde hizmet verebilecek bakış açılarından sakınmak için, kamu yetkilileriyle birlikte çalışabilir, uygun yasaların oluşmasına yardımcı olabilir."
TERÖRİSTLER BELEDİYELERDE VE ANTİKALARDA
AESK’nin terör ve organize suçlarla mücadelede sivil toplumun rolü "Görüş"ünde, terörist ve organize suç şebekelerinden kaynaklanan fonlardan son yıllarda gayrimenkul sektöründe giderek artan ölçüde yararlanıldığı belirtilerek şöyle denildi:
"Kimi durumlarda yerel yöneticiler de bu gruplar tarafından yozlaştırılmışlardır. Gayrimenkul firmaları, büyük inşaat firmaları ve sektördeki diğer işletmeciler, sektörün yasadışı yolla elde edilmiş fonların yararlanılmasını, teröristler ya da suç örgütleri tarafından kapa para aklanmasını engellemede yetkililerle işbirliği yapmalıdırlar.
Suç eylemlerinden elde edinilmiş çalıntı para uluslararası sanat, filateli (pulculuk) ve antika piyasasında giderek daha çok kullanılmaktadır. Bu işlerle ilgilenen şirketler piyasayı daha saydam hale getirmek için yetkililerle daha etkin işbirliğine girmelidirler."
"TERÖRİZM, DÜNYANIN EN BÜYÜK SORUNLARINDAN BİRİDİR"
AESK, internet ve cep telefonu operatörlerinin yetkililerle işbirliği yapmaları ve internet trafik verilerinin depolanmasını öngören yasalarla uyumlu davranmaları gerektiğini savundu. Komite mobil telefon kartları konusunda da vatandaş-devlet işbirliği gerektiğini ifade ederken, "Mobil telefon kartları satışından elde edilen kişisel verilerde de işbirliği gerekmektedir. Terörist gruplar ve adi suç şebekeleri elektronik postalardaki anonim yapının arkasına sığınmakta ve üyeleriyle gizli iletişim kurmak için telefon kartlarını kullanmaktadır. Bu cihazlardan uzaktan patlatmalarda da yararlanılmaktadır" dedi. "Görüş"e şöyle devam edildi:
"- Terörizm dünyanın karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir, Avrupa'da da bugün kritik bir konudur ve Avrupalılar bedelini ödemektedirler. Bu terörizm çeşitli ideolojik zeminlere sahiptir, geçtiğimiz yıllarda, özellikle tehlikeli uluslararası radikal İslamcı terörizm ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, uluslararası bir terörizm tanımına ulaşabilmek çok zordur.
Avrupa'da birçok güçlü adi suç şebekesi de çalışmaktadır. Bunların bir kısmı ulusal düzeydedir, ancak en tehlikeli çalışanlar Avrupa çapında ve uluslararası ölçekte olanlardır.
Avrupalılar, terörizmi saldırılması gereken bir tehlike olarak görmelerine karşın kurumlara ve toplumlara sızabilen ve ekonomik ve sosyal anlamda yıkıcı sonuçlar kadar güçlü bir yozlaşma etkisi yaratabilen organize suç çetelerinin oluşturdukları risklerden daha az haberlidirler.
Vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri politik sistemler üzerinde güçlü yozlaştırıcı etkileri bulunan organize suçla mücadelede daha etkili olabilirler."