Güncelleme Tarihi:
Lisa’nın beyaz gerdanlı tekir kedisi Norman münakaşa şiddetlendiğinde Joseph’ın karşısına dikilip hırlamaya başladı. İş ararken lokantada garsonluk yapan Joseph bir ay önce Lisa’nın evine taşındığında tekir Norman’ın bakışlarından ürkmüştü. Lisa’nın gözbebeği Norman bir yabancı erkeğin eve ilk girişini de homurdanarak karşılamıştı.
Tartışma bitince Joseph yatağa attı kendini, uyumaya başladı. Acıyla gözlerini açtığında tekirin iki çenesi Joseph’in elinde kilitlenmişti. Kediyi tokatladı.
Kız arkadaşı kanayan diş izlerini kapatmak için gazlı bez vermediği gibi evi terk etmesini istedi. Sonra kapıyı çarparak işe gitti. Bu kez tekir Joseph’e bir kez daha saldırdı. Joseph de kediyi tekmelemeye başladı.
İki hafta sonra Joseph Petcka çalıştığı lokantaya gelen bir polisin bileklerine kelepçe takmasıyla Norman’ın öldüğünü öğrendi. Ayrıldığı kız arkadaşının şikayeti üzerine bir Manhattan mahkemesi ‘hayvanlara karşı zulüm’ yasasıyla Joseph’i yargılamaya başladı. Kedi katili hakim karşısında ilk ifadesinde, “Meşru müdafaa zorunda kaldım” dedi.
Joseph eski bir beyzbol oyuncusu. 37 yaşında, 1.85 metre boyunda, 92 kilo. Norman ise 2.5 kiloluk bir kedi. Mahkeme hakimi ‘meşru müdafaa’ savunmasına açıklık getirmesini istedi. Atletik yapılı Joseph el-kol hareketleriyle görsel savunmaya girişti: “Norman
kollarını iki yana açarak gerdi. Dişlerini gösterdi ve hırladı. Akabinde hamle yaparak üstüme sıçradı. Ben oda ortasındaki masaya sırtüstü düştüm.”
Orada bitmiyor iş, Joseph bisiklet pedalı çevirir gibi tekmelemeye başlıyor portakal renkli tekiri. Ayağında Harley Davidson motosiklet çizmeleri var, uçları çelik kaplı. Savcı Leila Kermani veteriner raporunu okuyor: “Tekmeleme sonucu Norman’ın dört kemiği, iki dişi kırılmış. İç organlarında kanamalar ölüme sebebiyet vermiş.”
Veteriner Norman’ın ölümüne sebep olan darbelerin sertliğini ‘voleyle atılan şut’ gücünde olduğunu söylüyor. Ardından “Kedinin saldırısına uygun ölçüde değil karşı savunma” diye ekliyor. Joseph Petcka’nın avukatı Charles Hochbaum müvekkilinin kendisini korumak için Norman’ı tekmelediğini aslında kedi-köpeklere sevgi beslediğini
belirtiyor.
Olay yayılınca New York’ta hayvanlara karşı eziyetle mücadele için kurulan cemiyetler gürültü koparmaya başladı. Joseph: “Çekime girecek bir filmde rol vereceklerdi. Norman’ın ölümü üzerine benden vazgeçti yapımcılar. Arkadan çalıştığım lokanta da işime son verdi. Açıkta kaldım.”
Amerikalılar kedi-köpek gibi domestik hayvanlara çok düşkün. Ehil hayvanı olmayan aile yok gibi. Ülkede 88 milyon kedi, 75 milyon köpek var. İnsanların kedi-köpeklerine harcadıkları para yılda 50 milyar dolar civarında. Bu meblağ dünyada 100 kadar ülkenin milli hasıla toplamından fazla. Ehil hayvanlar için hastane, kuaför ve güzellik salonları, masaj salonları, oyun yerleri var. Geçen yıl hayata gözlerini yuman ‘Oteller Kraliçesi’ Leona Helmsley mirasından 12 milyon doları köpeği ‘Trouble’ın bakımına bıraktı, geri
kalan 8 milyar dolarlık servetinin tümünü de köpeklerin korunması, rahat yaşam sürmelerini sağlayacak yardım kurumlarına bağışladı.
Leona sağlığında yanından hiç ayırmadığı köpeğinin hoşlanmadığı otel müdürlerini kovması, dedikodu yazarlarını yıllarca meşgul etti. Köpeklere servet bırakan dizi oteller sahibinin mirasında iki torununa kalan para ise yalnızca altı milyon dolar.
Hayvan sevgisinin bu denli yoğun olduğu ülkede insanların dört ayaklı gözdelerine eziyet verenlere kesin müsamaha gösterilmiyor. Atlanta Falcon futbol takımının as oyuncusu Michael Vick’e malikanesinde köpek döğüşleri düzenlemek, döğüşten yenik ayrılan yaralı köpekleri tabancayla veya suda boğarak öldürmek suçlarından dava açıldı. Sekiz pitbull köpeği öldürdüğünü itiraf eden multimilyoner futbolcu geçen Nisan’da 23 ay hapse mahkum oldu. Cezanın açıklandığı gün mahkeme önünde yüzlerce hayvansever “Köpekler de adalete layıktır” levhalarıyla geçit yaptılar.