Güncelleme Tarihi:
Bu insanlardan 22 milyon 500 bini sığınmacı statüsünde.
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) verilerine göre, 2015 yılında tek hayalleri hayatta kalabilmek olan 3 bin 777 insan Akdeniz’de can vermiş.
Derme çatma teknelerle her şeyi göze alarak umut yolculuğuna çıkan insanlardan 3 bin 800’ü 2016 yılında boğularak yaşamını yitirmiş.
Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) son verilerine göre, 2017 yılında kasım ayı başına kadar Avrupa’ya sığınmak için yollara düşen çaresiz insanlardan 2 bin 925’i yollarda can vermiş.
İşte 2015 yılında Bodrum’da cesedi kıyıya vuran 3 yaşındaki Suriyeli Aylan bebek de bu kurbanlardan biriydi.
Doğan Haber Ajansı’ndan (DHA) Nilüfer Demir’in çektiği kumlar üzerindeki Aylan bebek cesedi fotoğrafı “Ben insanım” diyen herkesin yüreğini sızlatmıştı.
Hatta sığınmacı politikasındaki duyarsızlıklara isyan ettirmişti.
Ama uzun sürmedi.
Her şey birden unutulup gitti.
***
İşte bu günlerde Berlin’de yine “İnsanım” diyenlerin yüreklerini sızlatan bir sergi var.
Maxim Gorki Tiyatrosu’nun Türk kökenli Direktörü Shermin Langfhoff öncülüğünde “Uyum göstermeyin” sloganıyla düzenlenen 3. Berliner Herbstsalon (3. Berlin Sonbahar Salonu) etkinliği çerçevesinde bir sergi.
Farklı uluslardan sanatçıların eserleri var.
Türk sanatçı Banu Cennetoğlu’nun The List (Liste) isimli eseri de bu karma sergide.
Her ne kadar Banu Cennetoğlu bunu bir sanat eseri olarak nitelemese de,
The List’te 1993 yılından beri Akdeniz’de, Avrupa sınırlarında yaşamlarını yitiren umut yolcusu insanlar, kurbanlar yer alıyor.
Avrupa’nın katı sığınmacı politikası yüzünden yaşamlarını yitiren insanlar.
Berlin’deki yerel gazetelerden Der Tagesspiegel’in yayınladığı ve internet sitesinde yer verdiği The List’te, tek hayalleri hayatta kalabilmek olan, ancak yoldayken yaşamlarını yitirdikleri için bu hayalleri daha yoldayken sönen insanlar var.
Aralarında bebekler, çocuklar, gençler, yaşlılar, erkekler, kadınlar, anneler, babalar var.
Farklı ülkelerden, farklı uluslardan 33 bin 293 insan.
Çoğunun isimleri bile saptanamamış.
İşte Banu Cennetoğlu’nun The List’i başkent Berlin’nde 24 ayrı yerde herkesin gelip geçtiği caddeler üzerindeki reklam panosu ve bilboardlarda sergileniyor.
Sanatçı Banu Cennetoğlu, The List’teki kurbanların sadece buz dağının tepesi olduğunu söylüyor.
Amacının Almanya’da da, diğer Avrupa ülekelerinde de, insanların bu trajediye karşı daha duyarlı bir tavır sergilemelerine katkıda bulunmak olduğunu söylüyor.
Tabii bu kurbanlara birer kimlik verilmesine de.
***
Ankara’da doğan, Türkiye’de psikoloji öğrenimini tamamladıktan sonra Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) fotoğraçılık eğitimi alıp aynı alanda çalışan, Amsterdam’daki (Hollanda) Rijksakademi’de de konuk sanatçı programına katılan Banu Cennetoğlu, sığınmacı dramını içeren The List’i ilk kez 2007 yılında Atina’da sergiledi.
The Nea gazetesinin de yayınladığı o zamanki Liste’de 8 bin 855 insan, kurban vardı.
Banu Cennetoğlu’nun The List’i 2010 yılında Basel’deki Sanat Salonu’nda sergilendi.
O zaman da The List’te 13 bin 284 insan, kurban vardı.
Banu Cennetoğlu’nun başka eserleri de 2004 ve 2008 yıllarında Berlin Bienali’nde, 2007’de 10.İstanbul Binenali ve 1. Atina Bienali’nde, 2009’da Venedik Bienali’nde sergilendi.
Kar amacı gütmeyen BAS projesini hayata geçiren, Türk sanatçıların eserlerinin kitap veya katalog olarak basılması, arşivlenmesi, tanıtılması ve sergilenmesine yönelik çalışmalara da öncülük eden Banu Cennetoğlu, The List ile insanım diyenlerin, günümüzde özellikle Avrupa’da aşırı sağcıların istismar ettiği sığınmacı sorununa sağduyulu yaklaşmaları ve sığınmacılara sahip çıkmaları için çaba gösteriyor.