Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE ile Ermenistan arasında 2009’da ilişkilerin normalleşmesi için imzalanan protokollerin iki ülkede de buzdolabına konmasından 3 yıl sonra dün Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) bakanlar toplantısına katılmak için Erivan’daydı. Toplamda 9 saat süren ziyarette Davutoğlu’na Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu da eşlik etti. Uçağa davet edilen gazeteciler arasında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş ve Yeni Şafak yazarı Markar Esayan da vardı. Uçağın asıl sürprizi ise Konya doğumlu Fransa vatandaşı Samson Özararat oldu. 1990’lardan bu yana Türk-Ermeni yakınlaşmasına aktif katkı yapan isimlerden olan Samson Özararat, o dönemin MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Ter Petrosyan’ı gizlice Paris’te buluşturmayı başarmıştı. Özararat’ın, uçağa davet edilmesi Ankara’nın dünkü ziyaret ile Erivan’a vermeyi planladığı ılımlı mesajların bir parçasıydı. Davutoğlu, Erivan yolunda iki ülke arasında süren tıkanıklığı aşacak ‘yaratıcı bir öneri’ üzerinde çalıştıklarını gizlemedi. Bu doğrultuda Bakü’den de son aylarda olumlu mesajlar aldıklarının sinyalini verdi ancak detaylara girmekten kaçındı. Davutoğlu, şöyle konuştu:
Bugün Şam’a gidemeyiz
Hedefimiz sadece Türkiye-Ermenistan sınırının açılması değil. Kafkaslarda barışın önünü açacak bir konjonktürün oluşması. Bu işin 3 ayağı var. Birincisi Türkiye-Ermenistan ilişkileri. Biz Beşar Esad ile dosttuk ama bugün ben Ermenistan’a geldiğim gibi Şam’a gidemem. Selamlaşmamız bile zor. İkincisi Azerbaycan- Ermenistan ilişkileri; buna Güney Kafkasya’daki etnik barış diyebiliriz aslında. Hatta Gürcü-Abhazya ilişkileri de buna dahil. Bölgedeki tansiyonun düşürülmesi önemli. Üçüncü ayak ise Türk-Ermeni ilişkileri. Yani Los Angeles’ta, Paris’te, Moskova’da, nerede olursa olsun Türklerle Ermeniler arasındaki meselenin bir ortak zemine kavuşturulması.
Buzun altında kalabilirsiniz
Üç ayaktan biri sakatlansa sıkıntı. Diyelim ki biz sınırı açtık, yarın Azerbaycan-Ermenistan hattında bir savaş başlasa o zaman yine kapatmak zorunda kalırız. En zor şey donmuş bir statükonun buzdağını çözmek. Çözerken yeni bir savaş da başlatabilirsiniz. Buzu bir anda eriteyim derken buz öyle bir kırılır ki, siz de altında kalırsınız.
Ermeni tarafınınki adeta iman korkusu
Bizimkilerde de başta bu konu tartışmaya açılsa sanki Ermenistan tarafından işgal edilecek, birden bütün Türk halkı suçlanacak gibi bir duygu vardı. Ama biz tartışma noktasına 2005’te Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenmesi planlanan ama yapılamayan konferansla geldik. Protokollerin temeli de 2005’teki meclisimizin deklarasyondur. Ermeniler hâlâ gelemedi. Tartıştıklarında neredeyse imanlarını kaybedecekleri korkusu içindeler.
Diaspora ile görüşüyoruz
Diaspora ile konuşmak eskiden ya istihbarat amaçlı olurdu ya da tehdit gibi algılanırdı. Şimdi vazife haline getirdik. Ben ne zaman yurtdışına gitsem, Ermeni toplumundan birisi varsa görüşüyorum. Aşırılık yanlısı Ermeniler görüştüğümüz isimlere sorun çıkartır diye açıklamıyoruz. Biz şunu fark ettik; diaspora ile bir zemin sağlayamazsanız Türkiye-Ermenistan ilişkilerine basınç oluşturuyor ve iş yürümüyor.
Adil hafıza ile kolektif bilinç yıkılabilir
‘Just memory’ (adil hafıza) diyoruz. Bununla kastettiğim şu; neyse vakıa onu bilelim. O zaman göreceğiz ki Türk-Ermeni ilişkileri Alman-Yahudi ilişkileri gibi bir geçmişe dayanmıyor. Her bir sokakta bir ortak iz var. Bunu keşfedip, ondan sonra da tehciri o dönemde yaşananları ki, onu ben de tamamıyla yanlış bir uygulama olarak görüyorum. İttihatçıların yaptığı şey doğru bir olay da değil, gayri insanidir. Tehciri hiçbir zaman benimsemiyoruz. Ama alıp da o tehcirden geriye doğru tarihi yazınca bu sefer bu taraftakiler de Ermeniler tamamen vatana ihanet eden dolayısıyla da tehciri hak etmiş bir kitle olarak gören bir kolektif bilinç oluşuyor. Bu iki kolektif bilinci de yıkmak lazım.
Bir saat görüştüler
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyeti taşıyan Ata uçağı yerel saatle 09.30’da Erivan’daki Zvartnots Havalimanı’na indi. Aynı dakikalarda KEİ zirvesinin yapılacağı otelin önünde protestocular beklemeye başlamıştı bile. Ancak Türkiye’nin 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımasını isteyen protestocuların gösteri haberini alan Davutoğlu, otele arka kapıdan girdi. Davutoğlu’nun Erivan’da Ermeni Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan ile ikili görüşmesi yaklaşık bir saat sürdü.