Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 27 milyon nüfuslu Tayvan’da halk, 13 bölge ve 9 şehirde belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini ve alt düzeydeki yerel liderleri belirlemek üzere sandık başına gitti. Oy verme işlemi yerel saatle 08.00’de başladı. Halk ayrıca, oy kullanma yaşının 20'den 18'e düşürülmesini öngören anayasa değişikliğini de oylayacak.
ADANIN İKİ BÜYÜK PARTİSİ BULUNUYOR
İktidardaki Demokratik İlerici Parti (DPP) Genel Başkanı ve Tayvan lideri Tsai-Ingwen, partisinin adaylarına destek için gece saatlerinde yaptığı açıklamada, "Tayvan güçlü bir dış baskıyla karşı karşıya. Çin otoriterliğinin yayılması, Tayvan halkını her gün özgürlük ve demokrasiye bağlı kalmaya zorluyor" ifadelerini kullandı.
Ana muhalefet partisi Kuomintang (KMT) lideri Eric Chu ise seçmenlere seslendiği konuşmasında, “ABD'ye yakın olmayı, Japonya ile dost olmayı ve anakara (Çin) ile barışı savunuyoruz. Tayvan'ın barışçıl ve istikrarlı kalkınmasına, müreffeh bir geleceği olmasına izin verin” dedi.
SON YEREL SEÇİMİ ANA MUHALEFET KAZANMIŞTI
Yerel seçimlerin 4 yılda bir yapıldığı Tayvan'da ana muhalefet partisi Kuomintang, 2018 yerel seçimlerinden zaferle çıkmıştı. Muhalefet partisi, Tsai ile Demokratik İlerleme Partisi'ni (DPP) “Çin'e karşı aşırı çatışmacı olmakla” suçluyor. Geleneksel olarak Çin ile yakın bağ kurulması fikrini savunan muhalefet partisi, Pekin yanlısı olduğu iddialarına ise şiddetle karşı çıkıyor.
PELOSİ'NİN ZİYARETİ SONRASI İLK SEÇİM
Pekin yönetimi, Tayvan'ın Çin’in bir parçası olduğunu savunurken, Tayvan ise "bağımsız bir ülke" olduğunu belirtiyor. ABD, Tayvan'ı bağımsız bir ülke olarak tanımamasına rağmen Çin’e karşı Asya-Pasifik bölgesindeki askeri ittifaklarını güçlendirmeye çalışıyor. Tayvan’daki yerel seçim, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos ayında adaya gerçekleştirdiği ziyaretin sonrasında Washington-Pekin hattında yaşanan gerilimin ardından yapılıyor. Pelosi'nin Tayvan'ı ziyareti sonrası Çin'in yanıt olarak Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği geniş çaplı askeri tatbikatların ve ABD Başkanı Joe Biden'ın adayı savunma sözü vermesinin ardından Tayvan üzerindeki gerilim giderek tırmanmıştı. Beyaz Saray, Tayvan politikasının değişmediğini vurgularken, Çin yönetimi Biden'ın açıklamalarının "bağımsız bir Tayvan isteyenlere yanlış sinyal verdiğini" ifade etmişti. Tayvan ise Çin’in askeri tatbikatının egemenliğini ihlal ettiğini ve “abluka” anlamına geldiğini belirtmişti. Tayvan ve ABD, Çin'i Tayvan Boğazı'ndaki statükoyu değiştirmeye çalışmakla suçlamıştı.