Tatilimden kime ne
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2007 00:00
Fransızlara "Halkın cumhurbaşkanı olacağım" sözünü veren Sarkozy’nin zafer gecesi 2 bin Euro’luk otel odasında kalması ve günlük kirası 30 bin Euro olan bir işadamına ait yatla bedava tatile çıkması ortalığı ayağa kaldırdı.
FRANSA’da muhalefet ve gazeteler lüks düşkünü olmakla suçladıkları yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye ateş püskürüyor. Ancak o bunlara aldırış etmiyor. Yatına bindikleri işadamı için "O benim 20 yıllık arkadaşım" diyen Sarkozy, "vergi mükelleflerinin parasını harcamadığını" öne sürdü. Muhalefet ise, cumhurbaşkanı olacak birinin zenginlerin olanaklarından yararlanmasını, gelecekte karşılığı istenebilecek bir "rüşvet" olarak değerlendiriyor.
Fransız gazeteleri, Fransız işadamı Vincent Bollore’ye ait, 60 metre uzunluğundaki "Paloma" adlı yatın haftalık kirasının 193 bin euro olduğunu hatırlatarak, üç günlük tatilinin kirasını nasıl ödeyeceğini soruyor. La Republique, lüks yaşam tutkusu bakımından Sarkozy’yi İtalya eski başbakanı Berlusconi’ye benzetirken, muhafazakar Le Figaro da kendisinin Korsika’da tatil planlarından vazgeçip lüks tatile gitmesinin şaşkınlıkla karşılandığını bildirdi.
Sosyalist Parti’nin Avrupa Parlamentosu üyesi Vincent Peillon, "Sarkozy’nin işadamlarının jetleriyle yolculuk yapması ve onların lüks yatlarında tatile çıkmasından öfke duyduğunu" söyledi.
Sarkozy ise yaptığı açıklamada, "Mösyö Bollore’yi 20 yıldır tanırım. Kendisi beni yatına davet etti. Bunda bir yanlışlık göremiyorum. Vergi mükelleflerinin cebinden gitmiyor ki. Kendimi saklamak gibi bir niyetim yok. Yalan söylemeye de özür dilemeye de... Bollore’nin daha önce bir çok defa davetini reddetmiştim" dedi. İktidar partisinin seçim kampanyasının mali sorumlusu Eric Woerth ise, eleştirilerin haksız olduğunu ileri sürerek, Sarkozy’nin bir arkadaşının yatında tatil yapmasının doğal olduğunu savundu.
Fransız gazeteleri, Fransız işadamı Vincent Bollore’ye ait, 60 metre uzunluğundaki "Paloma" adlı yatın haftalık kirasının 193 bin euro olduğunu hatırlatarak, üç günlük tatilinin kirasını nasıl ödeyeceğini soruyor. La Republique, lüks yaşam tutkusu bakımından Sarkozy’yi İtalya eski başbakanı Berlusconi’ye benzetirken, muhafazakar Le Figaro da kendisinin Korsika’da tatil planlarından vazgeçip lüks tatile gitmesinin şaşkınlıkla karşılandığını bildirdi.
Sosyalist Parti’nin Avrupa Parlamentosu üyesi Vincent Peillon, "Sarkozy’nin işadamlarının jetleriyle yolculuk yapması ve onların lüks yatlarında tatile çıkmasından öfke duyduğunu" söyledi.
Sarkozy ise yaptığı açıklamada, "Mösyö Bollore’yi 20 yıldır tanırım. Kendisi beni yatına davet etti. Bunda bir yanlışlık göremiyorum. Vergi mükelleflerinin cebinden gitmiyor ki. Kendimi saklamak gibi bir niyetim yok. Yalan söylemeye de özür dilemeye de... Bollore’nin daha önce bir çok defa davetini reddetmiştim" dedi. İktidar partisinin seçim kampanyasının mali sorumlusu Eric Woerth ise, eleştirilerin haksız olduğunu ileri sürerek, Sarkozy’nin bir arkadaşının yatında tatil yapmasının doğal olduğunu savundu.