Güncelleme Tarihi:
Hep birlikte bir tarlanın ortasına toplanmış buldukları gümüş sikkelere bakıyorlardı. Toprağın altından bir düzine kadar sikke çıkmıştı. Adam Staples, Orta Çağ'a ait olduğunu tahmin ettiği bu sikkelerin önemli olduğunu hissediyordu.
Takvimler o sırada 2019 yılını gösteriyordu. Staples, yeni aldığı metal detektörünü test etmek için 6 arkadaşıyla birlikte bir keşif günü organize etmişti.
Aslına bakılırsa Staples detektörle değerli metaller arama hobisini uzun yıllardır sürdürüyordu ancak henüz pek büyük sonuçlar elde edememişti. Ne var ki o gün hem Staples hem de arkadaşları buldukları sikkelerin hayatlarını değiştireceğini hissetmişti. Yalnız tarlanın sahibi onlarla aynı fikirde değildi.
Staples, The New York Times'a yaptığı açıklamada, tarla sahibiyle aralarında eğlenceli bir konuşma geçtiğini belirterek, "Ona Hastings Muharebesi'ni anlatıyordum. Ama o bulduğumuz ince metal parçalarının sikke olduğuna bile inanmıyordu" dedi. Hiç ikna olmadığı halde hazine avcılarına eski bir kovayı ödünç veren tarla sahibi, "Devam edin bakalım" diye konuşmuştu.
İNGİLTERE'DE BUGÜNE KADAR KEŞFEDİLMİŞ EN DEĞERLİ HAZİNE
Staples ve arkadaşlarının İngiltere'nin Somerset şehrinde 5 yıl evvel bulduğu bu sikkeler, günümüzde "Chew Vadisi istifi" olarak biliniyor. Daha da önemlisi yetkililer bu sikkelerin İngiltere'de bugüne kadar keşfedilmiş en değerli hazine olduğunu açıkladı.
Sikkeler geçtiğimiz günlerde bağımsız bir hayır kuruluşu Güney Batı Miras Fonu tarafından 4,3 milyon sterlin (bugünün kuruyla 5,58 milyon dolar veya 191,3 milyon TL) karşılığında satın alındı. Bu para Staples, arkadaşları ve tarlanın sahibi arasında bölüşülecek.
Metal detektörü hobisinin sonucu olarak, nadir sikkeler ve antik eserler alanında müzayedecilik yapan Staples, daha ikinci sikkeyi topraktan çıkardıklarında önemli bir şey bulduklarına emin odluğunu belirterek, "Her ne olursa olsun, 1 sterlinlik bozuk para bile olsa, cihaz ikinci kez öttüğünde 'Bir tane daha mı var?' diyorsunuz. İnsan her zaman bir hazine bulmuş olabileceğini hissediyor" dedi.
KRİTİK DÖNEME AİT SİKKELER
Staples ve arkadaşları toplam 2.584 adet gümüş sikke buldu. Arkeoloji dilinde "istif" olarak adlandırılan böyle buluntular, antik dönemlerde güvenlik amacıyla toprağa gömülen nesne koleksiyonlarını tarif ediyor.
Bulunan sikkeler, Britanya tarihinin kritik bir dönemi olan 1060'ların sonuna ait. Şöyle ki 1066 yılında Hastings Muharebesi'nde Anglo-Sakson Kralı 2'nci Harold, Fatih William'ın liderliğindeki işgaldi Norman güçlerine yenilmişti.
Chew Vadisi istifinde bulunan sikkelerde hem Harold'ın hem de William'ın yüzleri görülüyor. Bu da hazinenin İngiltere'nin hükümdarlarının değiştiği bir dönemde toplanıp gömüldüğü anlamına geliyor.
British Museum'da hazine sicil memuru olarak görev yapan Ian Richardson, "Üstlerinde nerede üretildiklerine, nerede basıldıklarına ve basılmalarından sorumlu kişinin kim olduğuna dair bilgiler var" dedi.
HAZİNE BULMANIN KURALLARI ÇOK SIKI
İngiltere yasaları gereğince, böyle buluntuların "hazine" olarak nitelendirilebilmesi için 300 yıldan eski olması ve en azından yüzde 10 oranında değerli metal içermesi gerekiyor. Tek bir sikke hazine sayılmıyor ancak aynı yerden iki sikke çıkması buluntuyu hazine kapsamına sokuyor. Böyle bir hazine bulan kişilerin devlet yetkililerine haber vermesi gerekiyor. Uzun ve zahmetli süreçlerin ardından bulguların kime ait olacağı belirleniyor.
Bu kurallara hâkim olduğunu belirten Staples, Chew Vadisi istifiyle ilgili olarak derhal tanıdığı bir memuru bilgilendirdiğini, teyit sürecinin 5 yıl sürdüğünü belirtti.
Öte yandan Staples ve arkadaşları kadar bilgili ya da tarihe saygılı olmayanlar da var. Metal detektörüyle araştırma yapmaya ilişkin kurallar ülkenin farklı bölgelerinde farklılık gösterebiliyor. Yanı sıra buluntuları yetkililere olması gerektiği şekilde bildirmeyenler hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalabiliyor.
AMAÇ KARABORSAYA DÜŞMESİNİ ÖNLEMEK
Özel mülkiyete ait arazilerde, arazi sahibinin izni varsa metal detektörüyle arama yapılabiliyor. Ancak bulunan olası hazinelerin yerel yetkililere bildirilmesi gerekiyor. Bulunan eserin hazine olduğu kesinleşirse, mülkiyeti İngiltere hükümetine geçiyor. Hükümet hazinenin müzelere satışını idare ediyor. Satıştan elde edilen gelir, arazi sahibi ve detektör sahipleri arasında bölüşülüyor.
Richardson, yasa gereği buluntuların bulan ya da arazinin sahibi olan kişiye ait olmadığını ancak yapılan ödemenin bu kişilere emeklerinin karşılığında verilen bir ödül mahiyetinde olduğunu söyledi. Bu ödemelerin piyasa değerine denk olarak belirlenmesinin amacı ise hazinelerin karaborsaya düşmesine engel olmak.
Süreç zaman zaman baş ağrıtan sonuçlar doğurabiliyor. Örneğin 2019'da iki kişi ülkenin Batı Midlands bölgesinde Viking dönemine ait bir istif bulmuş, bu bulguyu yetkililere bildirmeyip el altından satmaya çalıştıkları gerekçesiyle yargılanıp cezaevine gönderilmişti.
ÇEKTİKLERİ ZAHMETE DEĞDİ
Dahası bulunan eserlerin değeri arttıkça bölüşmek de bir sorun haline geliyor. Hatta bu nedenle kanlı bıçaklı olanlar bile var.
Staples, "Yeni tanıştığım kişilerle ava çıktığımda ilk sorduğum soru 'Bulduklarımızla ne yapacağız?' olur. Bence herkesin tavrını en baştan bilmek önemli" dedi.
Chew Vadisi istifinden çıkan sikkeler, İngiltere'nin çeşitli yerlerindeki müzelerde sergilendikten sonra kalıcı olarak Somerset Müzesi'ne götürülecek.
Staples, ulaştıkları sonucun uğraşmalarına değdiğini belirterek, "Zahmetli ama doğru şekilde hareket edildiğinde herkes Norman dönemi pastasından bir parça alabilir" dedi. Hazineden aldığı payla kendisine bir ev aldığını vurgulayan Staples, "Hiç şikâyetim yok. Harika bir sonuç oldu" dedi.
The New York Times'ın "How 7 Friends Testing a Metal Detector Made Britain’s Most Valuable Treasure Find" başlıklı haberinden derlenmiştir.