Tarık Akan, Köln’de anıldı

GECENİN sunuculuğunu Nebil Özgentürk’ün yaptığı etkinliğe CHP milletvekilleri, Tarık Akan’ın yakın dost ve arkadaşlarının yanı sıra, hayat arkadaşı Acun Günay ile çocukları da katıldı. Etkinliğin finalinde, salonda bulunanlar hep birlikte Tarık Akan için ’Yiğidim Aslanım’ şarkısını söylediler.Köln Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını CHP Köln Derneği Başkanı Günay Çapan yaptı. Çapan, “Tarık Abiyi, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Nazım Hikmet’in, İlhan Selçuk’un, Uğur Mumcu’nun yanına gönderdik. Onlara emanet ettik. O, emin ellerde. Sıcaklığını hala hissediyoruz. Biliyoruz ki, eserleriyle yaşayacak. Bizlere bıraktığı mirasıyla yaşayacak. Tarık Akan’ı kaybettiğimizde onu, onun eserlerini, genç ve yeni kuşaklara, geleceğe taşıyacağız diye söz verdik. Sözümüzün arkasındayız. Bu etkinlik bu anlamda bizim için bir başlangıçtır. Onu sevgi ve saygıyla her zaman hatırlayacağız. Kalbimizde yaşatacağız. Tarık Akan ölümsüzdür dedi. 

NANKÖR OLMAYACAKSIN

Gecenin en duygusal konuşmasını yapan Oyuncu Rutkay Aziz, şunları söyledi:“Daha önce de söyledim. Üç kişiye sevdalıydı, Mustafa Kemal, Nazım Hikmet ve İlhan Selçuk. Tabii İlhan Selçuk deyince Cumhuriyet Gazetesi diyorsunuz. O Cumhuriyet Gazetesi’nin de vazgeçilmez bir neferiydi tabii. Hayat arkadaşı Acun’un bana söylediği gibi sabah büyük bir ihtimalle bana telefon edecekti, ’Rutkay’ım hadi gidelim’ ve biz Cumhuriyet Gazetesi’nin bahçesinde olacaktık. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan bu talihsiz uygulamanın bir an önce ortadan kalkmasını canı gönülden diliyorum. Şimdi benim bu güler yüzlü arkadaşım adam, adam. Adam olmak öyle Marksizmi, materyalizmi yutmaktan geçmiyor, insan olmaktan geçiyor. Vefalı olacaksın, nankör olmayacaksın, emekten yana olacaksın, o zaman insan olacaksın. Benim bu güler yüzlü arkadaşım da böyle bir insandı.” 

GÜNEŞLİ GÜNLER GÖRECEĞİZ

“Bu çağdışı eğitim politikası andı okullarda yasakladı biliyorsunuz. Ama Tarık öylesine ilkeli, onurlu, kararlı bir adamdı ki, sevgili şair Ataol’a dedi ki, ‘Bana bir ant yaz.’ Ataol güzel bir ant yazdı ve Tarık’ın 25 yılda yetiştirdiği Atatürkçü, demokrat, laik, o genç çocuklar yine bu sabah Bakırköy’de Taş Mektep’in avlusunda o andı, düşmana inat okudu. Tarık oyunlarıyla, 25 yıldır yetiştirdiği o talebeleriyle çoktan ölümsüzlüğe koştu. Az önce belgeselde o sevgi yığınını gördünüz. Bu Tarık’ın kimliğinde ve kişiliğinde, Yenikapı ruhunu bir kenara koyun, orada devrimci bir ruh vardı. Bütün yurtseverler, Mustafa Kemal’i sevenler ve halk yürüdü. Bu Tarık’ın kimliğinde ve kişiliğinde yatan bir güzellikti. En faşizan, en baskıcı koşullarda bile ümitsiz durumlar yoktur, ümitsiz insanlar vardır. Biz ümitsiz olmayacağız ve umutla dolacağız. O yürüyüşü, inandığımız demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti; adaletten yana, gazetecilerin hapse girmediği, çocukların taciz edilmediği bir Türkiye için hep birlikte yürüyeceğiz. Bu doğrultuda, bu yolculukta hepinize sağlık diliyorum, güç diliyorum. Güneşli günleri göreceğimiz günler yakındır, yolunuz açık olsun.”

YAŞAMI ANLAYARAK YAŞADI

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Zeynep Oral ise “’Yaşamak ne güzel şey, bir usta kitap gibi, bir sevda şarkısı gibi duyup, bir çocuk gibi şaşarak yaşamak’ diyor Nazım Hikmet. İşte benim canım kardeşim Tarık Akan tüm yaşamını anlayarak, bir usta kitap gibi yaşadı. İşte o nedenle Zonguldak’ta veya Soma’da maden işçilerinin yanındaydı. Barış Derneği davasında ya da Fazıl Say yargılanırken mahkeme koridorlarındaydı. Bugün yazarların duruşma salonlarındaydı. Yaşasaydı onun için yapılan gecede değil, Cumhuriyet’te olacaktı” diye konuştu.