Tam üyeliğe inanmıyorum

Güncelleme Tarihi:

Tam üyeliğe inanmıyorum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 2003 01:57

AB Komisyonu üyesi Günter Verheugen, Türkiye için en iyisinin ‘‘tam üyelik dışında’’ bir çözüm olduğunu belirterek gelecek yıl açıklayacakları genişleme raporu için üç ihtimal olduğunu söyledi.

Gelişmeler olumlu. Görüşmeler başlasın.

Çalışmalar yeterli değil. Ek süre verelim.

Bu şekilde devam etmek anlamlı mı? Yeni bir formül bulalım.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Günter Verheugen, Türkiye'nin AB'ye tam üye olabileceğine inanmadığını söyledi. Berlin'de gazetecilerle biraraya gelen Verheugen, ‘‘Bana göre en ideali tam üyeliğin dışında Türkler'in kabul edebileceği bir formül bulmaktır’’ şeklinde konuştu. Verheugen, önümüzdeki yıl sunacakları raporda, üç ihtimalin söz konusu olduğunu belirtirken, bunların arasında, ‘‘Türklere bu şekilde devam etmenin anlamlı olup olmadığını da söyleyebiliriz’’ şeklindeki ihtimalin de bulunduğunu söyledi.

Verheugen, ‘‘AB konusundaki en zor konu’’ diye tanımladığı Türkiye'nin üye olması halinde AB'nin yapısının büyük oranda değişeceğini kaydetti. Verheugen, ‘‘Türkiye gibi kalabalık bir ülkenin AB'nin tam üyesi olmasının, kurumsal ve yapısal olarak AB'ye çok büyük etkisi olur. AB Komisyonu, yapısal olarak değişmek zorunda kalır. Daha da önemlisi, AB'nin dış politikası büyük anlamda değişir. AB, Türkiye'nin üyeliği durumunda Ortadoğu'ya komşu olur ve buraya yönelik politikası değişir’’ değerlendirmesinde bulundu.

ÜÇ İHTİMAL SÖZ KONUSU

Günter Verheugen, önümüzdeki yıl sonunda açıklanacak olan genişleme raporunda Türkiye ile ilgili bölümünde bir çok ihtimalin söz konusu olabileceğini kaydetti.

Verheugen, şöyle konuştu:

‘‘Şimdi, önümüzdeki yıl neler yapabileceğimize bakacağız. 2004 yılı için bir çok ihtimal var. Komisyon olarak sadece rapor tutmuyoruz; aynı zamanda da tavsiyelerde bulunuyoruz. Türkiye'ye yönelik bulunacağımız tavsiyeler arasında birinci ihtimal şu olabilir:

Çok olumlu ve güzel gelişmeler var. Görüşmelere başlanabilir. İkinci ihtimal ise ‘Çalışmalar yeterli değil' denilerek, yeni bir süre verilebilir. Üçüncü olarak ise Türkler'e, bu şekilde devam etmenin anlamlı olup olmadığı sorulabilir. Ama Türkler bu konuda kendilerini dışlanmış hissediyor. Bana göre en ideali hep bir ağızdan, her iki tarafı da zor duruma sokmadan Türkiye'nin tam üyeliği dışında bir çözüm yolu aradığımızı söylemek olacaktır. Bu noktaya gelip gelemeyeceğimizi bilemiyorum ama, bana göre en ideal çözüm bu olur. Çünkü ben Türkiye'nin tam üyeliğine inanmıyorum. Aslında bunu Türkler de çok iyi biliyor. Ancak Türkler de ‘Biz buna rağmen AB perspektifini kaybetmek istemiyoruz' diyorlar’’.

Verheugen, Türkiye'de AB yolunda çok önemli adımlar atılmasına rağmen bir çok sorunlar bulunduğunun altını çizdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!