Tam 2511 Türk sırada

Güncelleme Tarihi:

Tam 2511 Türk sırada
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2013 17:01

2023 yılında Dünya’dan dört şanslı (ya da kim bilir, belki de şanssız) kişi bir daha geri dönmemek üzere Mars’a gidecek.

Haberin Devamı

2023 yılında Dünya’dan dört şanslı (ya da kim bilir, belki de şanssız) kişi bir daha geri dönmemek üzere Mars’a gidecek. Nobel ödüllü fizikçi Profesör Gerardus’t Hooft’un başında bulunduğu “MarsOne” projesi kapsamında Mars’a gönderilecek iki kadın ve iki erkek, bu gezegende kurulması hedeflenen insan kolonisinin ilk adımlarını atacaklar. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından İstanbul’da düzenlenen ‘Türkiye İnovasyon Haftası’na katılmak üzere Türkiye’ye gelen Hollandalı teorik fizikçi Profesör Gerardus’t Hooft, Mars’a tek yön bilet verdikleri projenin detaylarını Hürriyet’e anlattı.

“MarsOne” projesi nedir, anlatır mınız?

Planımız şu: Bundan 10 yıl gibi kısa bir süre sonra dünyadan bir grup insanı Mars’a göndermeyi hedefliyoruz. Bu çok iyimser bir zaman dilimi gibi gözükebilir. Ama bu kadar kısa bir süre sonra bunu yapabilecek olmamızın temel sebebi şu: Bu projeye başlarken kendimize çok basit bir soru sorduk; mevcut uzay teknolojisini kullanarak insanlar Mars’a seyahat edebilir mi ve oraya yerleşebilir mi? Bugüne dek uzaya çok fazla uzay gemisi gönderildi, ancak bu tür bir proje hiçbir zaman düşünülmedi. Biz mevcut teknolojiyle insanları Mars’a gönderip orada bir insan kolonisi kurmalarını sağlayabileceğimizi fark ettik.


Mars’ta insan kolonisi kurmak kulağa biraz hayalperest geliyor. Bu nasıl mümkün olabilir?

Tabii ki bu çok ileri teknoloji ve çok büyük paralar isteyen bir proje. Ama mevcut uzay teknolojileriyle bunu yapmak mümkün. Bunun için bir yandan da tüm dünyadan bağış topluyoruz. Ama biz bunu en ekonomik şekilde yapmaya çalışacağız, örneğin nükleer enerji yerine daha ucuz olan güneş enerji panelleri kullanacağız. Yani biz Mars’a “Business class” değil, “ekonomik sınıf” bilet vadediyoruz. Oraya yerleşecek insanlar da Mars’ta yaşamlarını sürdürebilmek için basit ama güvenilir teknolojiler kullanacaklar. Projenin en önemli noktasıysa şu: Mars’a gönderdiğimiz insanları Dünya’ya geri getirecek bir teknoloji yok. Yani giden orada kalacak. Biz Mars’a tek yön bilet veriyoruz, gidiş-dönüş değil.

Haberin Devamı

Peki ya oraya gidenler sıkılıp dönmek isterse?

Böyle bir şansları yok. Ayrıca belki de gidenler orada kalmak isteyecek, bu dünyaya geri dönmek istemeyecekler. Nihayetinde orada rahat, geniş bir yerleşimleri olacak. Dünyadaki gibi bir atmosfer ve temiz hava dışında ellerinin altında her şey olacak. Dünya’ya geri dönmek gibi bir şansları olmadığı için bunu da fazla kafaya takmayacaklar. Üstelik Dünya’dan sürekli bir şekilde her konuda destek, tavsiye, gerekirse araç-gereç alacaklar.


Bir daha Dünya’ya dönmemek üzere Mars’a gitmeyi kim kabul eder ki?

Projenin başında bu soruyu biz de kendimize sorduk, daha sonra konuştuğumuz sosyologlar ve uzmanlar böyle tek yönlü bir seyahate yüz binlerce insanın başvurabileceğini söyledi. Gerçekten de şu ana kadar 200 bin kişi başvurdu.


Mars’a gidenlerin nasıl bir hayatı olacak?

Tabii ki kolay bir hayatları olmayacak. Mars’ta kurulacak insan kolonisinin iyi işleyebilmesi için çok çalışmaları gerekecek. Sonuç olarak orada sürekli olarak havaya, suya, enerjiye, gıdaya ihtiyaçları olacak ve tüm bunların sürekliliğini sağlamak için çalışmaları gerekecek. Ayrıca her iki yılda bir Mars’a dört kişi daha göndermeyi düşünüyoruz, dolayısıyla ilk gidenlerin Mars’a daha sonra gidecek yeni göçmenler için de ortamı hazırlamaları, koloniyi genişletmeleri gerekiyor.

Haberin Devamı


Sürekli kapalı bir ortamda mı olacaklar, yoksa arada bir dışarı çıkabilecekler mi?

Arada bir dışarı çıkıp Mars’ta yürüyebilecekler. Tabi bunun için özel Mars kıyafetlerini giymeleri gerekiyor. Ayrıca bu süreyi çok uzatmamaları gerek, en fazla birkaç saat dışarıda kalıp sonra kendi güvenli sığınaklarına geri dönmeleri lazım. Çünkü Mars’ın atmosferi Dünya’nınkinden çok farklı bir atmosfer. İnsanların hayatta kalabilmeleri için gerekli oksijen orada yok, dolayısıyla da dışarıda fazla kalmaları riskli bir durum olur.


Neden Mars? Mars’ın diğer gezegenlerden farkı ne?

Mars, bizim güneş sistemimiz içinde Dünya’ya en fazla benzeyen gezegen. Sıcaklık çok düşük, yani çok sıcak değil, ayrıca atmosferi çok ince.


Siz kendiniz bu şekilde Mars’a gitmeyi düşünür müydünüz?

Bu proje gerçekten maceracı insanlara uygun bir proje. Ben bu projenin yürütülmesi ve başarılı olmasıyla çok ilgiliyim, ama benim oraya gitmek gibi bir motivasyonum yok. Bu çok önemli ve tarihi bir görev, oraya gittiğiniz zaman aynı zamanda uzayda insanlığı siz temsil ediyor olacaksınız, uzayda insanoğlunun elçisi olacaksınız. Oysa ben orada çıkması muhtemel karmaşık problemleri çözmede ya da bir şeyleri tamir etmede pek iyi değilim. Ayrıca oraya gitmek demek bir daha ailenizi, sevdiğiniz insanları canlı olarak karşınızda görmemek demek. Ben bunu istemiyorum.

Haberin Devamı


Bu koloni ne kadar büyüklükte olacak?

İlk seferde iki kadın iki erkek, yani dört kişi, sonra da her iki yılda bir dört kişi daha göndermeyi düşünüyoruz. İlk 20 yıl bu böyle devam edecek. Mars’a yerleşmeye gidenler ilk iş olarak yaşayacakları yerleşim birimlerini inşa etmeye başlayacaklar. İlk aşamada kişi başına 50 metrekare, toplam 200 metrekare iç alan olması hedefleniyor. Yerleşim biriminde yatak odaları, çalışma alanları, bir oturma odası ve bir de yeşillik ve bir bitki yetiştirme ünitesi olacak. Banyo yapamayacaklar ama duş alabilecekler, kendi yetiştirdikleri taze meyve-sebzeleri yiyebilecekler.


Nasıl bir sosyal hayatları olacak, ne gibi aktivitelerde bulunabilecekler?

Fazla spor yapma imkanları olmayacak, ancak küçük çaplı egzersizler yapabilecekler. Ayrıca istedikleri gibi film, vs. izleyebilirler. Dünya’da kalan herkesle bağlantı kurabilirler. Ayrıca Mars’la Dünya arasında yüksek çözünürlüklü bir televizyon yayını olacak. Mars’takiler oradan Dünya’daki sevdikleriyle, arkadaşlarıyla görüşebilecekler. Ama onlarla gerçek anlamda konuşamayacaklar, onlara dokunamayacaklar.
Bazı ülkeler uzay teknolojilerinde diğerlerinden çok daha ileride. Oralardan başvuranların şansı daha mı yüksek?
Burada amaç, tüm dünyayı ilgilendiren bir halk olayı yaratmak ve bu olaya dünyanın her yerinden insanların katılmasını sağlamak. Biz bunun bir dünya olayı olmasını istiyoruz, kesinlikle ABD, Çin gibi birkaç büyük ülkeyle sınırlı kalmasını istemiyoruz.

Haberin Devamı

Mars’ta sevişmek var çocuk yok

* Yaşam destek ünitesinde su deposu var ama ilerleyen aşamalarda suyun Mars toprağından çıkartılması hedefleniyor.
* Oksijen suyu bileşenlerine ayırarak sağlanacak.
* Yiyecekler Mars’ta üretilecek
* Üremek koloni projesinin hedefleri arasında. Ama yerçekimi düşük ortamda gebeliğin sonuçları bilinmediğinden ilk başta çocuğa izin yok.
* İsteyenler ibadetlerini sürdürebilecek ama Mars kolonisinin dinle hiçbir ilgisinin bulunmadığının altı ısrarla çiziliyor.
* Ölen astronotların vücutları yakılacak.
* Astronot bir derbi karşılaşmasını seyretmek isterse, bunu önceden bildirecek ve dünyadaki sunucuya yüklenen maçı üç dakika gecikmeyle seyredecek.

Haberin Devamı


Nobel ödüllü fizikçi


Hollandalı teorik fizikçi Gerardus’t Hooft, 1999 yılında, tez danışmanı Martinus J.G. Veltman ile elektrozayıf etkileşimlerin kuantum yapısını keşifleri dolayısıyla Nobel Fizik Ödülü’nü kazandı. Hooft, halen Utrecht Üniversitesine bağlı Spinoza Enstitüsü ve Teorik Fizik Enstitüsü’nde öğretim üyeliği ve aynı zamanda “MarsOne” projesinin elçiliği görevlerini yürütüyor.


Türkiye’den 2511 kişi başvurdu


Profesör Hooft, MarsOne projesine bugüne dek Türkiye’den 2511 kişinin başvurduğunu söylüyor. Başvuranlardan öncelikle belli bir miktar başvuru ücreti alınıyor. Daha sonra başvuranlar arasında bir ön eleme yapılıp aralarında Mars’a gitme projesine daha uygun olanlar seçilecek. Sonra bunlar arasında da bir eleme yapılıp sayı dörde indirilecek.


İşte o adaylar...

Sadece Türk kahvesini özlerim


Cankat Tigin Öztemiz (23)


(Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri 3. Sınıf öğrencisi)
Uzayla ilgili eğitim aldığım için başka gezegenlere gitme gibi fikirler ve projeler hep aklımdaydı. O yüzden bu proje ortaya çıkınca hemen başvurdum. Daha önce de Mars’a yolculuğa dair iki-üç proje çıkmıştı. Ama onlar ya Mars’a çok kısa süreli iniş ya da robot gönderme projeleriydi. Mars’a gidip insan kolonisi kurma yani yerleşme fikriyse bana maddi ve profesyonel açıdan çok daha mantıklı bir tercih gibi geldi. Benim için Dünya’ya geri dönülmemesi sıkıntı değil. Dünyada da bağlı olduğumuz, sevdiğimiz insanlar var mutlaka ama aramızdan ayrılan ve çok özlediğimiz insanlar da var. Bu da onun gibi bir şey. Ben yurtdışında da yaşadım, o yüzden oraya alışmakta sıkıntı çekeceğimi düşünmüyorum, zaten bulunduğum ortama hemen uyum sağlayan birisiyim. Türkiye’ye dair özleyeceğim tek şey Türk kahvesi olur. Mars’taki hayatın nükleer denizaltılardaki hayata benzer olacağını düşünüyorum.

“Türkiye neyine yetmiyor” diye dövmeye kalktılar


Ferdi Tarla (19)


(Kayseri’de yaşıyor, üniversite sınavına hazırlanıyor)
Evren çok büyük bir yer, kara delikler, yıldızlar, gezegenler hep ilgimi çekmiştir. Zaten bu konudaki belgeselleri sürekli izlerim arada kendi teorilerimi geliştiririm. Bu projeden de bir arkadaşım bahsetti, ben de hemen başvurdum. Uzayı hep görmek istemişimdir. Dünya’dan bakıldığı gibi değil çünkü oralar. Dünya’ya geri dönemeyecek olmak bir yandan hoşuma gidiyor çünkü burada pek bir amacım yok.
Mars’a gitmek istediğimi söylediğimde çevremden buna tepki gösterenler oldu. “Ne yapacaksın, ne işin var orada” diyorlar. Hatta yakın bir ağabeyim çok sinirlendi, “Türkiye senin neyine yetmiyor, Dünya’yı bıraktın, orası mı kaldı?” diye beni dövmeye kalktı. Orada hayatıma sıfırdan başlayacağım. Bu Dünya’da yaptığım hataları orada yapmayacağım.


Sonuçta aynı yıldızla bağlıyız


Güler Ergun


(Londra Imperial College’da Matematik öğretim üyesi)
Bu proje ilk ortaya çıktığında birçok bilim insanına şaka gibi gelmişti. Hatta bununla dalga geçenler oldu. Ancak Mars’a gitme fikri şaka değil, bugünün teknolojisiyle tamamen mümkün bir şey. Bilimin geliştiği çağlara baktığımızda da aynı şeyi görüyoruz. Örneğin Galileo gibi bilim adamlarının fikirleri de o çağlarda baskı görmüştü. Bu bakımdan benim bu projeye başvurmamın birinci sebebi bir bilim insanı olarak projeye destek vermek. Oraya gidip bir insan kolonisi kurup oraya yeniden can vermek bana çok cazip bir fikir gibi geliyor. Kendimi bu projeye çok uygun görüyorum. Belirli bir düzeyde eğitimim var, fizik, elektronik okudum, birçok alanda yeteneğim var, ayrıca yalnız kalmaktan korkmayan bir insanım. Uzaya giden astronotların videolarını izlediğiniz zaman onların Dünya’ya dışarıdan bakarken çok farklı duygular içinde olduklarını görüyorsunuz. Kimisi bu duyguyla baş edebilmek için dine yönelmiş. Bu duyguyla baş etmeye hazır olmanız lazım, çünkü uzaydan Dünya’ya bakınca birden her şey ters dönüyor. Şunu unutmamak lazım; Dünya ve dünyadaki herkes de tüm evrenle, tüm gezegenlerle, yıldızlarla bağlantılıdır.

En büyük ilgim başka bir gezegende yaşamak


Ercan Gökçe (27)


Aslen Türkiyeliyim ancak beş yıldır ABD’de yaşıyorum. İngilizcemi ve bilgisayar bilgimi geliştirmek için ders alıyorum. Şu ana kadar çok iyi gidiyor. Hayat çok güzel ve ben onun her saniyesinin tadını çıkarmak istiyorum! Sakin ve açık fikirli bir insanım. Hayatta en çok ilgi duyduğum şey; Mars gibi başka bir ülkede yaşamak. Bilimi çok seviyorum. Gezegenler, yıldızlar, başka galaksiler gibi evren hakkındaki her şeyi öğrenmek istiyorum. Diğer ilgi alanlarım arasında egzersiz yapmak, kitap okumak ve insanları sevmek geliyor.


Bankadan emekli müffettişim


Levent (55)


27 yıl bankada müfettiş olarak çalıştıktan sonra emekli oldum. Müfettiş olarak çalışırken işim gereği tüm Türkiye’yi dolaştım. Bunun dışında dünyada da birçok ülkeye seyahat ettim. Nepal’de Himalayalar’a tırmandım. İlgi alanlarım arasında yürüyüş, yüzme, okumak, şiir yazmak, piyano çalmak, 10 yaşındaki oğlumla vakit geçirmek ve her hafta en az bir konser veya tiyatroya gitmek yer alıyor.


Keşif hayaliyle bu yolculuğa katılmak istiyorum


Muhammed Ali (19)


Ankara’da astronomi mühendisliği öğrencisiyim. Bizden önce yaşayan kuşakların hayal bile edemeyeceği bir uzay yolculuğu dönemine girmiş bulunuyoruz. Bizden öncekilerin bu sahada keşfettiklerinin ve daha keşfedilecek bir çok şeyin hayaliyle bu yolculuğa katılmak istiyorum. Uzay yolculuğunu daha da ileri götürmek isteyen cesur yüreklere yardım etmeme izin verin. İlgi alanlarım; teknoloji, uzay yolculuğu, gezegenlerin hareketleri, bilimsel biyoloji, uzay, yıldızlar, dünya, su ve bilim kitapları okumak.


Büyük bir maceraperestim


Deniz (20)


Ben mühendislik öğrencisiyim. “Neden Mars’a gitmek istiyorsun?” diye soracak olursanız, çünkü büyük bir maceraperest, uzay araştırmacısı ve çok uyumlu bir insanım. Ortak amaçlar doğrultusunda başkalarıyla çalışmayı seviyorum. Aynı zamanda bateri çalıyorum. Bunu kendimi göstermek için bir fırsat olarak görüyorum.


Büyük şeyler yapmak için doğduğuma inanıyorum


Batu Yazan (32)


Türkiye’de doğup büyüdüm. Üniversitede klasik arkeoloji okudum. Sistem yöneticisi ve fitness eğitmeni olarak çalışıyorum. İlgi alanlarım arasında tarih, felsefe, uzay ve spor yer alıyor. Her zaman büyük şeyleri başarmak için doğduğuma inandım. İlgi alanlarım arasında kitap okumak, koşmak, ağırlık kaldırmak ve meditasyon yer alıyor.

Hayatta özel bir şeylere ihtiyacım olduğunu anladım


Caner (33)


Kıbrıs Yakındoğu Üniversitesi, iletişim fakültesinden mezun oldum. Birçok şirkette yöneticilik, montaj operatörlüğü, baskı operatörlüğü, vb. işler yaptım. Ancak en sonunda hayatımda özel bir şeylere ihtiyacım olduğunu anladım. Bu yüzden de “MarsOne” projesi beni çok heyecanlandırdı. Böylesine harika bir projenin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyacağım.


Amacım insanoğluna faydalı olabilmek


Doruk (21)


İnşaat mühendisiyim ve görev bilinci yüksek olan bir insanım. Kriz zamanlarında skain kalmayı başarabilirim. Meraklı ve derinlemesine düşünebilen bir kişiyim. 10 yaşımdan beri deneyler yapıyorum. Gülümsemenin en değerli kaynak olduğuna inanırım. Hayattaki amacım insanoğluna mümkün olduğunca faydalı olabilmek. Mars’ı da aslında üç yıl önce yaşanabilir kılmak istemiştim, şimdi bunu yapma şansım var. İlgi alanlarım arasında doğa, doğa bilimleri, bilim-kurgu filmleri, fotoğrafik hafıza yöntemleri, NLP ve meditasyon yer alıyor.

Enerjim çok yüksek


Mustafa Hakan ÇELİKER (40)


Çok yüksek enerjisi olan bir insanım. Her zaman kafamda yeni bir şeyler dolaşır. Hayatım boyunca temel varış noktam ‘keşif’ olmuştur. İlgi alanlarım seyahat, uzay, müzik, dans, sinema, hayvanlar.

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay/76136/2/1/tam-2511-turk-marsa-gitmek-icin-kuyrukta

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!