Talat: Rum halkı çözüme hazır değil

Güncelleme Tarihi:

Talat: Rum halkı çözüme hazır değil
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2008 00:46

Haberin Devamı

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum halkının çözüme hazır olmadığı izlenimini edindiğini belirterek, onları çözüme hazırlamanın ise siyasilerin görevi olduğunu belirtti. “Uzlaşmayı halkın istemesi ve liderleri yönlendirmesi gerekir” diyen Talat, üzerlerindeki bir başka sorumluluğun da halkın benimseyebileceği bir çözüme ulaşmak olduğunu, üzerinde uzlaşılan bir metnin referanduma gideceğini belirterek, bunun için de her türlü desteğe ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, KKTC Ticaret Odası’nda, bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine ‘Kıbrıs’ta Çözüm Süreci ve Son Durum’ adı altında bir sunum yaptı. Toplantı, KKTC Ticaret Odası Başkanı Hasan İnce’nin, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’a, özellikle ekonomik konularda yaptığı açıklama konusunda destek belirtmesi ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın başkanlığa seçilmesinin ardından başlatılan görüşme ve müzakere süreciyle ilgili görüşlerini aktarmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Talat’ın yaklaşık yarım saat süren sunumunun ardından soru cevap bölümüne geçildi ve toplantının bu bölümü basına kapatıldı.

Haberin Devamı

‘RUM MEDYASININ SPEKÜLATİF HABERLERİ SÜRECİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR’

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, sunumuna, müzakerelerle ilgili basına uygulanan karartmaya açıklık getirerek başladı ve müzakereler konusunda basına açıklama yapılmamasını, Türk tarafının istediğini belirtti. Rum medyasının spekülatif haberler yaptığına ve bunun sürece olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çeken Talat, Hristofyas’tan bir şey istediğinde bunu kendisine söylemesini ve basın yoluyla iletişim kurmamasını istediğini söyledi.

‘Medya yoluyla pazarlık yapmayalım’ demesine rağmen bunu Rum tarafına dinletemediğini kaydeden Talat, Rum siyasilerin 7’den 70’e Türk tarafının her söylediğine laf yetiştirmeye devam ettiğini, adeta bunun bir gelenek halini aldığını ifade etti. 11 Eylül’de yapılan müzakerelerde toplantıda konuşulanların basına açıklanmaması konusunda talepte bulunduğunu, spekülasyonların başlaması halinde işin bozulabileceğini anlattığını belirten Talat, “Tamam demediler, ama ben dediler diye varsaydım” şeklinde konuştu. Daha sonra daha önce verdiği bir sözü yerine getirerek TRT televizyonuna mülakat verdiğini, ancak burada genel konulara değinerek müzakerelerde konuşulan konuları gündeme getirmediğini anlatan Talat, bu mülakatın ardından tüm Rum siyasilerin koro halinde kendisine laf yetiştirdiğini ve Rum Yönetimi Başkanlık Komiseri Dimitris Yakovu’nun ‘münasebetsiz’ söyleminde dahi bulunduğunu kaydetti.

Haberin Devamı

‘RUM POLİTİKACILAR SALDIRIYOR, BU HOŞ DEĞİL’

Talat, kendisinin görüşmelerde konuşulanlar konusunda açıklama yapılmamasını istediğini, yoksa ‘Kıbrıs sorunu konusunda konuşmayalım’ demediğini belirterek, “Kıbrıs sorunu bizim hayatımız, atalarımızdan gelen ve geleceğimizi ilgilendiren bir konu. Biz konuşmasak da vatandaş konuşur. Bütün Rum politikacılar vurun abalıya misali saldırıyorlar bu hiç hoş bir şey değil” dedi.

Kendisinin bu konularda Rum basınına açıklama yapması halinde Rum gazetelerinin bunu yayınlamayacağına da işaret eden Talat, Rum basının Rum Yönetimi’nin istemediği şeyleri yazmadığını, hatta Türk tarafından verilen ilanları bile yayınlamadığını hatırlattı. Türk tarafının söyledikleri yayınlanmazken, Rum tarafının söylediklerinin dünyada ve Türk tarafında yankı bulduğuna dikkat çeken Talat, bunların üzüntü verici gerçekler olduğunu ifade etti. Talat, ancak bunlarla beraber yürünmesi gerektiğini ve müzakerelere bununla devam etmek durumunda olduklarını vurguladı.

Haberin Devamı

‘İKİ TARAFIN DA KABUL EDİP ONAYLAYACAĞI BİR ÇÖZÜM OLACAK’

Bugün içinde bulunulan koşulların Kıbrıs sorununun çözümüne en elverişli koşullar olduğuna dikkat çeken KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Rumların bütün bu tavırlarına ve olumsuzluklara rağmen durumun böyle olduğunu söyledi. “Herşey dört dörtlük olmaz. Ben de herşeyin mükemmel olmasını beklemiyorum” diyen Talat, bunun en iyi koşullarda bile çözüme ulaşmanın güvencesi olmadığını vurguladı.

“Bir çözüm iki tarafın da kabul edebileceği iki tarafın da onaylayacağı bir çözüm olacak” diyen Talat, bu çözüme ulaşırken de çok ciddi al ver süreçleri yaşayacaklarını kaydetti.

‘VERİLEN TAVİZİ SORGULAMAYA ÇALIŞTIK, ÖFKEYLE KARIŞIK CEVAPLAR ALDIK’

Haberin Devamı

Rum liderliğinin iddiasının, Rum tarafının 1977’de vereceği tavizi verdiği, başka taviz veremeyeceği, kırmızı çizgilerin geçilemeyeceği şeklinde olduğunu belirten Talat, böyle bir tutumun kabul edilemez olduğunu, peşinen bu konuda hiçbir ilerlemeye açık olmadığını söylemesi halinde, hiçbir ilerleme kaydedilemeyeceğini ifade etti.

“Bize verilen tavizi sorgulamaya çalıştık ve öfkeyle karışık cevaplar aldık” diyen Talat, bunun federasyon olup olmadığını sorgulayarak şöyle dedi:

“Zaten Kıbrıs Cumhuriyeti bir çeşit federasyon değil miydi? Kıbrıs Cumhuriyeti Türk başkan muavinin veto etmesi durumunda karar alma mekanizmasının duracağı bir yöntemle yönetilmiyor muydu? Ve Kıbrıslı Türkler ayrı bir toplum olarak seçimlerini ayrı yapmıyormuydu? Cemaat Meclisi Annan Planı’nda öngörülen kurucu devlet fonksiyonlarını yerine getirmiyor muydu? Demek ki o fonksiyonel federatif dediğimiz Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iki kesimli federasyona dönüşmesi 1974’te yaşanan olayların yarattığı, darbenin arkasından Barış Harekatı’nın yarattığı yeni koşulların sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Bu bir taviz değil bir yeniden düzenlemeydi. Kıbrıslı Türkler fazladan haklar almıyor, o koşullarda daha önceden formüle edilmiş haklarını bu koşullarda yeniden formüle ediyorlardı.”

Haberin Devamı

1977’ye gitmenin 31 yıl öncesi demek olduğuna da dikkat çeken Talat, bunu bugüne kadar varılan bir 8 Temmuz veya 23 Mayıs anlaşmalarından üstün tutmanın anlamsız olduğunu, üstelik bunlarda yeni terminolojinin kullanıldığını söyledi. Talat, “Bütün bunlar, Kıbrıslı Türkler olarak o günden bu güne elde ettiğimiz haklarımızın bir anlamda yontulması veya erozyona uğratılması çabalarından başka bir şey değil” dedi.

‘EN OLUMLU KOŞULLAR BU DÖNEMDE’

Kıbrıslı Türkler olarak bunları iyi görmek, iyi gözlemlemek ve bunlara uygun olarak hareket etmek durumunda olunduğunu ifade eden Talat, yine de bütün bunlara rağmen en olumlu koşulların bu dönemde olduğunu tekrarladı. Kıbrıs Türk ve Rum halklarının artık bu sorunun çözümlenmesi gerektiğinin bilincinde olduğuna işaret eden Talat, bu sorunun Kıbrıslı Türkler kadar Kıbrıslı Rumlar için de problemli olduğunu kaydetti. KKTC Cumhurbaşkanı Talat, iki tarafın yönetimlerinin de bunun bilincinde olduğunu düşündüğünü ifade ederek, en azından Kuzey’de böyle bir yönetim olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının referandumda evet dediğini hatırlattı ve bu evet için kampanya yürüten yönetimin hala görevde olmasının çözüm yanlısı duruşun güvencesi olduğunu kaydetti. Güney Kıbrıs’ta eski Başkan Papadopulos’a uyarak referandumda çözümün çökmesine neden olan liderliğin olumlu davranmadığını anlatan Talat, bugün bu yönetim çözüm yanlısı olması halinde bunu ispatlaması gerektiğini söyledi.

‘İZLENİMİM RUM HALKI ÇÖZÜME HAZIR DEĞİL’

Talat, “Bugün ders aldıklarını umuyor ve olumlu davranmalarını bekliyorum” dedi. Kendi izleniminin, Kıbrıs Rum halkının çözüme hazır olmadığı yönünde olduğunu da vurgulayan Talat, ancak hazırlanabileceklerini ve bu konuda Rum siyasilere görev düştüğünü söyledi. Çözüme hazırlanma sürecini Kıbrıs Türk halkının da yaşadığını anlatan Talat, aynı şeyin Kıbrıs Rum tarafında da yaşanmayacağının garantisini kimsenin veremeyeceğini ifade etti.

‘RUM SİYASETÇİLER, HALKI ÇÖZÜME HAZIRLAYABİLİR’

Kıbrıs Rum tarafının her konuda siyasileştiğini, futbol kulüplerinden sivil toplum örgütlerine kadar bir siyasileşme olduğunu anlatan Talat, Kıbrıs Rum halkının siyasilerle birlikte nefes almakta olduğunu, bu nedenle siyasilerin halkı kolayca çözüme hazırlayabileceğini kaydetti. Ortaya çıkarılacak bir çözümün referanduma götürülecek olması nedeniyle bu konularda adım atmanın daha kolay olabileceğini belirten Talat, “Üzerinde anlaşılan metin referanduma gidecek” dedi.

Talat, geçmişte ise üzerinde anlaşılmamış bir metnin referanduma sunulduğunu hatırlattı. “Uzlaşmayı halkın istemesi ve liderleri yönlendirmesi gerekir” diyen Talat, üzerlerindeki bir başka sorumluluğun da halkın benimseyebileceği bir çözüme ulaşmak olduğunu belirterek, bunun için de her türlü desteğe ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!