A.A.
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 2008 09:34
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bugün içinde bulunulan koşulların, Rum tarafının politik duruşuna rağmen en elverişli koşulları oluşturduğunu, ama yine de bu iyi koşulların iki tarafın da kabul edebileceği bir çözümün güvencesi olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, bu akşam, Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nda (KTTO) sivil toplum örgütlerine “Kıbrıs'ta Çözüm Süreci ve Son Durum” konusunda sunum yaptı. Talat, toplantının basına açık bölümünde yaptığı konuşmada, Rum yönetimi lideri Dimitiris Hristofyas'a “basın aracılığıyla müzakere etmemeyi” önerdiğini, ancak tüm Rum siyasilerin “koro” şeklinde konuştuğunu, özellikle Kıbrıs Rum basınının spekülatif yayınlarının, müzakere sürecini “alabora” edecek durumda olduğunu anlattı.
Görüşmelerde konuşulanları basına açıklamamayı kararlaştırdıklarını, ancak Kıbrıs konusunda konuşmama kararının olmadığını ifade eden Talat, “masada olanlarla ilgili konuşmayacağını” belirtti.
-“ÇOK CİDDİ AL-VER SÜREÇLERİ YAŞAYACAĞIZ”
“Bugün içinde bulunulan koşulların, Rum tarafının politik duruşu ve 'yavuz hırsız ev sahibini bastırır' tavrına rağmen, Kıbrıs sorununun çözümü için belki de en elverişli koşulları yarattığını” ifade eden Talat, özetle şunları söyledi:
“Her şey dört dörtlük olamaz, böyle bir şeyi zaten beklemememiz lazım. O nedenle ben de her şeyin mükemmel olmasını beklemiyorum, ancak bilinmesi gerekir ki bütün bu en iyi koşullar bizim bir çözüme ulaşmamızın yine de güvencesi olamaz. Çünkü bir çözüm iki tarafın da kabul edebileceği, iki tarafın da onaylayacağı bir çözüm olacaktır. Onaylanacak çözüme ulaşırken, çok ciddi al-ver süreçleri yaşayacağız.”
-RUMLARIN TAVİZ TAKINTISI-
Rum siyasilerin, “taviz limitinin sonuna geldik” yönündeki açıklamalarla bir yerde “kırmızı çizgilerini” ortaya koyduğunu anımsatarak, “Böylesi bir tutumun müzakerelerde kabul edilebilir bir tutum olmadığını” vurgulayan Talat, 1960 Anlaşması'nda Kıbrıslı Türklere bir taviz verilmediğini, bunların, Kıbrıs Türklerinin o günlerde elde ettiği haklarının yontulmak istenmesi çabası olduğunu söyledi.
“Tüm olumsuzluklara rağmen, çözüm yönünde en olumlu koşulların bu dönemde yaşandığını, Kıbrıs Türk halkının ve Kıbrıs Rum halkının sorunun çözümlenmesi gerektiği bilincinde olduğunu” dile getiren Talat, şöyle devam etti:
“Çünkü bu sorun Kıbrıslı Rumlar için de problemlidir, bir sürü problemi var bunun; kesin bölünme, kalıcı bölünme, Güney Osetya, Kosova örneklerinde yaşananlar ve daha birçok gelişme. (Eski Rum lider Tasos) Papadopulos döneminde yaşanan uluslararası tecrit... Bütün bunlar Rum tarafı açısından Kıbrıs sorununun çözümünü gerekli kılıyor.”
2004 referandumunda KKTC'de “evet” çıkmasını sağlayan ve bugün iktidarda olan yönetimin çözümün garantisi olduğunu kaydeden Talat, Güney Kıbrıs'ta ise “hayır” çıkmasında etkili olan ve bugün iktidarda olan yönetimin, “gelişmelerden ders almasını umduğunu” kaydetti.
Kıbrıs Rum halkının çözüme hazır olmadığı izlenimi edindiğini ifade eden Talat, Güney Kıbrıs'ta siyasi partilerle Rum halkının “birlikte nefes aldığını” bu nedenle Rum siyasi liderliğinin Rum halkını çözüme hazırlamasının kolay olacağını söyledi.
-REFERANDUM-
“Üzerinde anlaşılan bir metnin referanduma sunulacağını” belirten Talat, “Geçmişte olduğu gibi üzerinde anlaşılmayan bir metin referanduma sunulmayacak. Bu sanıyorum, geçmiştekinden çok farklı bir özelliktir” dedi.
“Demek ki, tarafların üzerinde anlaşacakları bir metin hazırlamak da bizim boynumuzun borcudur” diyen Talat, “Halkın onayladığı bir anlaşma yürürlüğe girecek. Demek ki, 2004'te olmayan bir sorumluluk daha yüklendik; halkımızın da ikna edilmesi veya halkın da benimseyeceği bir çözüme ulaşmak. Halkın da benimseyeceği bir çözüme ulaşabilmek için her türlü desteğe ihtiyaç var” ifadesini kullandı.