Güncelleme Tarihi:
Dilekçe ile kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi’nin Almanya’da uygulanması ve taciz suçlarına karşı kanun boşluklarının giderilmesi, dava sürelerinin kısaltılması, olaylarla ilgili sabit deliller bulunması ve sonuçların 3 ay içinde Adalet Komisyonu’na teslim edilmesi hedefleniyor.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan Avrupa Konseyi Sözleşmesi olup, 1 Kasım 2015 tarihine kadar 40 devlet tarafından imzalandı. Sözleşmeyi 12 Mart 2012’de ilk imzalayan ülke Türkiye olurken, Türkiye’yi Andora, Arnavutluk, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Karadağ, Malta, Monako, Polonya, Portekiz, Sırbistan, Slovenya gibi ülkeler takip etti. 1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren sözleşme, Almanya’da henüz uygulanmıyor.
Yeşiller Bremen Eyalet milletvekili Sülmez Doğan, yılbaşında Köln’de meydana gelen olaylardan sonra özellikle Alman medyasında “Müslümanlar böyle yapıyor” şeklinde haberler yapıldığını belirterek, “Asıl sorun kanun boşluğu, mahkemelerin uzun sürmesi” dedi.
Taleplerinin, İstanbul Sözleşmesi’nin Almanya’da uygulanması olduğuna işaret eden Doğan, “Taciz suçlarına karşı Almanya’da kanunlar yeterli değil. Biz asıl kanunları ağırlaştırmalıyız. Mahkeme sürelerini kısaltmalıyız” şeklinde konuştu.
Sülmez Doğan ile birlikte Yeşillerden Dr. Henrike Müller ve Dr. Maike Schaefer’in imzaladığı dilekçeye, SPD’den Sascha Karolin Aulepp, Sybille Böschen ve Björn Tschö- pe da imza attı.