Güncelleme Tarihi:
2 yıldır hayatımızda olan koronavirüs (Kovid-19) Omicron ile bir kez daha dünyayı alarma geçirmiş durumda.
Daha önceki versiyonlardan kat kat daha bulaşıcı olduğu kanıtlanan Omicron haftalardır bilim dünyasının bir numaralı gündem maddesi konumunda.
Dünya genelinde baskın tür haline gelen varyantı mercek altına alan bilim insanları her gün Omicron'un bir gizemini daha deşifre ediyor.
Omicron'un antikorlardan kaçabildiği biliniyordu. Ancak şimdiye kadar uzmanlar T hücrelerinin varyantla ilgili rolünden emin değildi.
T hücreleri, vücuttaki enfekte hücreleri avlayan ve yok eden bir tür beyaz kan hücresidir
Güney Afrika'da yapılan çalışma T hücrelerinin kapsamlı mutasyonlara rağmen Omicron varyantını tanıyabildiklerini gözler önüne serdi.
Çalışma kapsamın araştırmacılar bir veya iki doz Johnson & Johnson aşısı olmuş 40 kişiden, iki doz Pfizer/BioNTech aşısı olmuş 15 kişiden ve daha önce enfeksiyon geçirmiş 15 aşılanmamış kişiden alınan T hücresi yanıtını inceledi.
Güney Afrika'daki Cape Town Üniversitesi'nde görev alan araştırmacılar Omicron spike proteinine karşı T hücre tepkilerinin yüzde 70 ila yüzde 80'inin korunduğunu buldular.
Önceki çalışmalar, T hücrelerinin, insanların Covid-19 ile ciddi şekilde hastalanmasını önlemede hayati bir rol oynayabileceğini bulmuştu.
Bu sonucun erken bulgular olduğunun altını çizen ekip tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi;
'Omicron'a karşı iyi korunmuş T hücresi bağışıklığının şiddetli Kovid-19'dan korunmaya katkı sağlayıp sağlamadığı ve Güney Afrika'dan ve başka yerlerden yapılan erken klinik gözlemlerle bağlantılı olup olmadığı henüz belirlenmemiştir.'
DAHA BULAŞICI AMA DAHA HAFİF!
Öte yandan ilk bulgular Omicron'un Delta ve Wuhan versiyonlarına kıyasla daha bulaşıcı ancak daha hafif olduğu yönünde.
Omicron varyantının daha düşük şiddette seyretmesi hem bu varyantın özelliklerine, hem de aşı ve enfeksiyon sayesinde artan bağışıklığa bağlanıyor.
Londra'daki Imperial College'da yapılan analizler, Omicron mutasyonlarının onu Delta varyantına göre daha hafif bir virüs haline getirdiğini gösteriyor.
Koronavirüse karşı hiçbir bağışıklık olmaması halinde, delta varyantına kıyasla Omicron varnatında hastanenin acil servisine başvurma ihtimali yüzde 11 daha az. Ancak aşı ve enfeksiyon seviyesi yükseldiği için bu durum artık daha az kişi için geçerli.
Nüfus içinde gelişen bağışıklık durumu da gözetildiğinde, Omicron enfeksiyonu ile hastaneye yatma riski yüzde 25-30 düzeyinde azalırken, hastanede bir günden fazla kalma riski de yüzde 40 düşüş gösteriyor.
Imperial College araştırmasını yürüten ekipten Prof. Neil Ferguson, bunun "bir ölçüye kadar iyi Haber" olduğunu söylüyor. Ancak bu düşüşün modellemede büyük bir değişiklik yaratacak düzeyde olmadığını belirterek, Omicron'un hızlı yayılması nedeniyle hastaneye başvuran kişi sayısının hala yüksek seyredebileceği ve bunun sağlık servisi üzerinde baskı oluşturabileceği uyarısında bulunuyor.
Omicron'un laboratuvar incelemeleri, bu varyantın neden daha hafif olabileceğine dair veriler sunuyor.
Hong Kong Üniversitesi araştırmaları, Omicron'un üst solunum yollarını enfekte etmede etkili iken, daha fazla hasara yol açabileceği akciğer dokusuna inemediğini göstermişti.
Cambridge Üniversitesi araştırmaları da Omicron varyantının akciğer hücrelerini birbirine yapıştırmada diğer varyantlar kadar etkili olmadığını ortaya koymuştu. Ağır hastaların akciğerlerinde genellikle bu sorun ortaya çıkıyordu.